1. 176.
    +3
    kusura bakmayın nette sorun vardı giremedim.
    askerliğimin sonuna kadar kendimi hep güvende hissettim. korkan arkadaşlara da elimden geldiğince yardımcı oldum. kahharın varlığını hissediyordum ve kafam çok rahattı. askerliğimin son 3 günü kalmıştı ve çok sevdiğim efendi bir arkadaşımız vardı. son zamanlarda biraz uzaklaştı, garipleşti. ben çıktıktan 7 gün sonrada o çıkıyordu. son günlerimizi hep beraber eğlenerek ve keyif yaparak geçiriyorduk ama halil adındaki bu arkadaşımız hep uzak kalıyordu. önce şüphelendim acaba birşeymi oldu diye. ne kadar sorduysam da anlatmadı. arkadaşım da benim gibi ankarada yaşıyordu. o gece kendine nöbet yazdırmış. yazıcı arkadaşa silahsız nöbet yerine yazmasını rica ettim. sağ olsun dediğimiz gibi yapmış ve koğuşa nöbet yazmış. tabi biz gece uyuyorduk halil nöbete kalkmış nöbetini tutmuş sonra abdestini almış ve namazını kılmış. sonra dışarı çıkmış ve o nöbet saatindeki arkadaşlar bir daha görmemiş. saat 04:00 civarında düdük sesleriyle uyandık. ne oldu yinemi alarm verdim fark etmeden diye düşündüm. kalktığımda herkes dışarı koşuyordu. uyku sersemi üzerime birşeyler giyip hemen dışarı çıktım. kimse ne olduğunu anlamadığı sırada ambulans geçti koğuşların yanındaki yoldan. kesin biri kendini vurmuştur dedim ve sallamadım. ama meğerse halil elektrik direğine kendini asmış. okadar üzüldüm ki can ciğer arkadaşımdı sonuçta. üzüntüden yine kalp krizi geçiriyordum ve acilen yine hastaneye kaldırıldım. geçirmeden müdahale etmişlerdi ama yine de iyi değildim. hastanede ilaçlar verilince direk bayıldım zaten. gözlerimi açtığımda yine yatıyordum. oda karanlıktı ve boştu. benden başka kimse yoktu. "rüya gördüm sanırım" dedim kendi kendime. sonra "hemşire hanım" diye seslendim bir kaç defa. kimse gelmedi. yataktan doğruldum ve yürüyebilecekmiyim diye denedim. ayaklarım tutuyordu. kapıya kadar yavaş yavaş gittim ve kapıdan kafamı uzattım. koridorda da kimse yoktu. hemşirelerin oturduğu odaya gittim. kapıyı çaldım ses gelmedi. kapıyı yavaşça aralayıp uç taraftan baktım. televizyon açıktı ama hiçbir kanal çekmiyordu. karıncalı görüntü vardı. kapıyı biraz daha araladığım da 2 tane hemşire ayakta arkaları dönük bekliyorlardı. o an korkmaya başladım. kısık sesle "hemşire hanım" diyemeden birden arkalarını döndüler. kapıyı hemen çektim ve kapının kolunu yukarı doğru tuttum. diğer elimle hemen muskama baktım ama muskam yoktu. çok korktum ne yapacağım diye düşünüyordum ve kapının dibine geldiler. hissedebiliyordum onları hemen kapının dibindelerdi. bıraksam koşamayacağımı da biliyordum. oraya kadar çok zorlanmasam da gitmiştim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster