1. 1.
    0
    10. sınıfın yazında bi hatundan hoşlanmaya başladım. Hatun benden küçüktü ama görünürde ben ondan küçük gözüküyodum. Herneyse, kızdan hoşlanıyodum, kız da beni seviyomuş. Bir şekilde aramız yapıldı, sevgili olduk. Ben, sevdiğini kaybetme korkusu yüzünden kimseyi sevmemeye çalışan biriyim. Babamın vefatı beni çok etkilemişti çünkü. Kızın da pgibopat bi kişiliği vardı, evden felan kaçıyodu, ailesini pek sevmiyodu. Ben ona destek oluyodum, herhalde destek olduğum için benden hoşlanmaya başlamıştı. O da bana destek olur düşüncesiyle çıktım bi yola. Kız beni bunaltmaya başlamıştı çok. ilk 2 gün içim içime sığmıyodu fakat 3. gün soğumaya başlamıştım. Ayrıca sigaraya başlamıştı. dıbına kodumunun sigarası, babamın ölümüne sebep olduğu için nefret ediyodum. Kızı seviyodum ve sigara içmemesi için biyerlerimi yırtıyodum. Kız bana yalan söyleyip duruyoduç Git gide soğuyodum. Kızı üzmemek için de kendimi kızdan soğutmak için çabaladım çok ama nafile. Kız tabiri caizse köpek gibi seviyodu beni. Kıza Zeynep diyelim, Zeynepten en sonunda ayrılmıştım fakat görüşmeye devam ediyoduk. Ben gene üstüme düşeni yapıp ona her konuda destek oluyodum. Milletin derdi saçma sapan geliyodu bana. Mesela babası kızmıs kız evi terk ediyo. Gülüp geçiyodum. Hani insan yaşayarak öğreniyo derler ya, aynen öyle. Yaşadıkça öğreniyoruz. Onun en büyük derdi, benim kafama takmayacağım birşey olabiliyodu. Zeyneple okullarımız farklı olduğu için pek görüşemiyoduk. Zamanla çok az görüşür hale geldik. Ben de hergün içki içmeye başlamıştım. (Aslıda 7. sınıfta başlamıştım ergenliğe girerken de çok sık içmiyodum.) Alkolik olma yolunda ilerliyodum. Bir gün eve geldim, annemin yüzü gene asık, osman abi kara kara düşünüyo. Birşeyler söyleyecekler fakat nası söyleyeceklerini bilmiyolar.
    ···
   tümünü göster