1. 1.
    +3 -1
    Herkes kendine göre dertli. Benim derdim de bana yetiyo ama son zamanlardaki olaylar beni çileden çıkarttı amk. En baştan anlatıyorum. 21 yaşındayım. Hafızam kuvvetlidir. Herneyse olayı anlatıyım ister dinleyin ister dinlemeyin, dinlemeyenin amk. Yıl 2000, okula git gel erken yat sabah erken kalk monotonluğu devam ediyordu. Mutlu mesut yaşıyorduk, iyi bir ailem vardı, yeteri kadar sevgi gösteriyolardı, hiçbir sıkıntı yoktu. Babam sigara içen biriydi, çok sigara içerdi. Ömrü hayatı boyunca bana hiç el kaldırmadı. Sürekli bişeyler isteyen bir çocuk değildim ama bazen çikolata diye tuttururdum. Babam beni kırmamak için cebinde son parası olsa bile sırf istedim diye gider alırdı. Babamı çok seviyordum. Bir gün gene okul çıkışı mal mal eve gittim, içeri girdiğimde annemin yüzü asık, babam sigara yakmıs kara kara düşünüyodu. Çocuğum amk bişeyden çakmıyorum ozaman, noldu dedim bişey yok diyip geçiştirdiler. Akşam yemek yedik, babam zorla yiyordu yemeği. iştahı yoktu, zorla yediği her halinden belliydi. Annem desen o yemeğe, yemek ona bakıyordu. Birşeylerin ters gittiği çok açıktı. Yemek bitti, sorduk noldu diye busefer annem "Baban verem hastalığına tutulmus ama geçer veremin çaresi var" dedi.

    Edit: isteyene özet de geçebilirim

    Edit 2: Hep günceldir, devamı her geçen gün eklenmektedir.
    ···
  1. 2.
    +2
    panpa herkesin hayatı siikik ben kendiminkine dayanamıyorum kusura bakmada seninkinide okumaya dayanamam ama allah yardımcın olsun
    ···
  2. 3.
    +1
    Eyvallah panpa. Neyse, Babamın durumu gün geçtikçe kötüleşiyordu. Git gide kilo kaybediyordu. Annemler daha iyi bir hastaneye gitme kararı aldılar. Öncelikle Ankaradaki en iyi hastaneye gittiler. Orada da farklı bir teşhis kondu. Akciğer kanseri dediler. O zamanlar okuduğum için anneannem bakıyodu abime ve bana, biz de okula gidiyoduk. Annem ve babam Ankarada hastanede sürünüyorlardı. 3 ay boyunca tedavi oldu babam ama gün geçtikce daha kötü oluyordu. Babama düşkün biri olduğum için salak salak ağlıyodum babamı görücem diye. Ankaraya gittik, babam bir deri bir kemik kalmıştı. Saçları döküldüğü için kazıtmak zorunda kalmıştı. Çocukluk işte, her ne hastası olursan ol, doktorlar iyileştirir gözüyle bakıyordum. Babamı kaybedemezdim, böyle bi ihtimali hiç göz önünde bulundurmamıştım. Babama sarılmak istiyodum, bırakmak istemiyodum hiç. O sıralar azıcık maddi sıkıntılar çektiğimiz için annem telefonunu felan satmıştı. Borcun içine girmiştik. Okuldaki hocalarım da haberdardı ailevi durumdan. Bana sürekli babamı soruyorlardı. Ben de her seferinde "iyileşicek, tedavi görüyo" diyodum. Annem Ankaradaki hastanenin yararı olmadığını anlayınca babamı izmire zütürdü. orada doktorun dediğini aynen aktarıyorum. "Keşke 3 ay önce gelseydiniz, ozaman kurtarma şansımız vardı. Fakat şuan kanser bayaa ilerlemiş. Bu saatten sonra yapabileceğimiz pek bişey yok." huur çocuğu ankaradaki doktor, 3 ay tedavi adı altında salak salak oyaladığı için artık herşey faydasızdı.
    ···
  3. 4.
    +1 -1
    http://inciswf.com/1304539277.swf
    ···
  4. 5.
    -1
    soyadları olay mı? ailecek yani.
    ···
  5. 6.
    0
    Babam kemotorapi tedavisi görüyodu. Babamla doğru düzgün görüşemiyodum bile. En son izmirde çare olmayınca annemler geldiler eve. Ölümü bekleyiş başlamıştı babam için. Ben de çocuğum beni kandırması kolay ya, iyileşicek diye çıkardılar dediler. Salağım ben de, okulda sorduklarında doktorlar eve göndermişler iyileşmek üzere diyodum herkese. Salağım harbiden. Okul - ev arası sürekli gidip geliyodum. Bir gün abimle dışarı çıktık top oynamaya, eve döndüğümde kapının önünde garip bi araç, karsımda en iyi arkadasım yanımda abim. Hafif sırıtarak dedim "noluyo burda ? sanki biri ölmüş gibi toplanmış herkes?". Arkadaşım tek bir kelime dahi demedi. Evimizin kapısı açıktı. Herkes ağlıyodu. Kapıdan içeri girdiğimde hüngür hüngür ağlamaya başladım. Gözyaşlarımı tutamadım. Annem geldi "Babanızı kaybettik!" dedi. Annemi ilk defa ağlarken görüyodum. Salonda babamın cesedi vardı. Geçtim bir köşeye, çömeldim. Ağlamaya devam ettim. Saatlerce ağladım, millet gitti hala ağlıyodum. inanamıyodum. Babam nasıl olurda vefat eder ? Daha dün gülerek oynadığım, istediğim zaman bana çikolata alan, ömrü boyunca bana tek bir tokat dahi atmayan babam nasıl olur da vefat eder ? Anlam veremiyodum.
    ···
  6. 7.
    +1
    anlat lan dinliyorum ben
    ···
  7. 8.
    0
    Okula 1 hafta gitmedim, kimseyle konuşmadım. Dışarı çıkmadım. Doğru düzgün birşey yemedim. Sürekli ağlıyodum. "Baba" demeyi özlüyodum. Zaten tedavi süresince babamı 2 yıl kadar doğru düzgün görememiştim, deli gibi özlem vardı içimde fakat eve yeni gelmelerine rağmen doyamamıştım babama. Annem sürekli "baban istiraat etsin rahatsız etme" diyip duruyodu. içimde büyük bi boşluk oluştu. Okula giderken babamdan harçlık isterdim eskiden, şimdi okula gitmek bile işkence geliyordu. içime kapandım tamamiyle ozaman. Sınıftaki arkadaşlarım bana acır olmuştu. Bakış açıları, konuşmaları tamamiyle değişmişti. Milletin ailesi hala okula gelip çocuklarını alıyolardı. Onları gördükçe gözyaşlarıma hakim olamıyodum. Hüngür hüngür ağlayarak eve koşuyodum. "baba" demeyi özlemiştim. annem de bizi biraz meşgul etsin diye güç bela bi bilgisayar aldı. Bilgisayara abim takılıyodu benden daha büyük olduğu için bazı şeyleri benden daha iyi anlayodu. Onun ergenlik dönemine denk geldiği için, ayarsız olmuştu bayaa. içip içip geliyodu eve sürekli, annemle tartışıp duruyolardı. Ben babamın vefatını kabul edemezken abimin bu tavırları, annemle tartışması bana dokunuyodu.
    ···
  8. 9.
    0
    Abim her türlü pisliğe batmış durumdaydı. Babamın vefatının üstünden 1 yıl geçmişti. Sürüden kopmuş koyun gibi hissediyodum kendimi, ne yapacağımı bilmiyodum. Yalnız hissediyodum, kimseyle konuşmuyodum. Annem abimin haline çok üzülüyodu konuşuyoduk arada. Ona eve internet bağlatmasını, ozaman abimi evde tutabileceğini söyledim. ilk defa küçük olmama rağmen annem benim dediğimi yapmıştı. Abim artık evdeydi, dışarıyla bağlantıyı komple koparmıştı. Ben de babamın ölümünü bir türlü kabul edemiyodum. Okulda "baba" kelimesini duydukça ağlıyodum. Şimdi bu olayla bağlantılı başka birşey anlatıcam, bunun devamı o olacak.
    ···
  9. 10.
    0
    ismi osman olsun, bitane abi vardı. Babamın arkadaşı. Küçüklükten beri tanıyoruz, aile dostu gibi bişey. Babamın vefatından 2 yıl sonra annemle bu lavuk çok takılmaya başladılar. Osman abiyle tansasa gidiyoduk ozaman, bana şey dedi, "ben annenle sizi sahiplenmek için evlenebilir miyim ?" şok olmuştum. Cevabım "ben muzlu süt istiyorum" olmuştu. Herneyse, aile dostu ya sürekli görüşüyolar felan derken annem bana "biz 4 ay önce osman abinle evlendik" dedi. Ozaman liseye yeni geçtiydim. Ben ve abim bunu kabul etmedik, karşı çıktık, bir ton konuştuk ama olmadı. O çocuk aklımla evi terk ettim. Gittim 1 hafta arkadaşımda kaldım sonra gelip aldılar beni. Konuşmuyodum ne annemle ne osman abiyle. Abimle soğuktuk zaten babamın vefatından sonra. Herneyse, çok sövdüm. Aile dostu, abi gördüğün bin, anneme yan gözle bakmış ki evlendiler. Abim o gün anneme ve osman abiye, yaşadığı sürece çektireceğine yemin etti. Sürekli taşkınlık yapmaya başladı. Ben de konuşmuyodum pek ailemle. Abim ufaktan bana yakınlaşmaya başladı, kız arkadaşı gelip abinle buluşcaz seni de çağırıyo diye zütürdüydü. Öyle derken abimle samimi olmaya başladık, ama annemlerle bağlarımı günden güne koparıyodum. Lisede meşhur ailen ne iş yapıyo sorusuna hep babamın mesleğini söylüyodum. Aradan yıllar geçmesine rağmen kabul edemiyodum bu durumu ve hala yaşıyo gibi anlatıyodum. Güvendiğim bi arkadaşa ufaktan açılmaya başladım bu durumları, pek anlatmam hiçbişeyimi hiçkimseye ama bu çocuğa güvenip anlatıyodum. Sık sık yalnız kalmak isterdim. Yalnız kaldığım her an babamı düşünürdüm. Anneme saygısızlık etmemek için çabalıyodum çünkü babamın istediği gibi bir evlat olmak için çalışıyodum. Babam benim okumamı istiyo diye okula sımsıkı sarıldım.
    ···
  10. 11.
    0
    10. sınıfın yazında bi hatundan hoşlanmaya başladım. Hatun benden küçüktü ama görünürde ben ondan küçük gözüküyodum. Herneyse, kızdan hoşlanıyodum, kız da beni seviyomuş. Bir şekilde aramız yapıldı, sevgili olduk. Ben, sevdiğini kaybetme korkusu yüzünden kimseyi sevmemeye çalışan biriyim. Babamın vefatı beni çok etkilemişti çünkü. Kızın da pgibopat bi kişiliği vardı, evden felan kaçıyodu, ailesini pek sevmiyodu. Ben ona destek oluyodum, herhalde destek olduğum için benden hoşlanmaya başlamıştı. O da bana destek olur düşüncesiyle çıktım bi yola. Kız beni bunaltmaya başlamıştı çok. ilk 2 gün içim içime sığmıyodu fakat 3. gün soğumaya başlamıştım. Ayrıca sigaraya başlamıştı. dıbına kodumunun sigarası, babamın ölümüne sebep olduğu için nefret ediyodum. Kızı seviyodum ve sigara içmemesi için biyerlerimi yırtıyodum. Kız bana yalan söyleyip duruyoduç Git gide soğuyodum. Kızı üzmemek için de kendimi kızdan soğutmak için çabaladım çok ama nafile. Kız tabiri caizse köpek gibi seviyodu beni. Kıza Zeynep diyelim, Zeynepten en sonunda ayrılmıştım fakat görüşmeye devam ediyoduk. Ben gene üstüme düşeni yapıp ona her konuda destek oluyodum. Milletin derdi saçma sapan geliyodu bana. Mesela babası kızmıs kız evi terk ediyo. Gülüp geçiyodum. Hani insan yaşayarak öğreniyo derler ya, aynen öyle. Yaşadıkça öğreniyoruz. Onun en büyük derdi, benim kafama takmayacağım birşey olabiliyodu. Zeyneple okullarımız farklı olduğu için pek görüşemiyoduk. Zamanla çok az görüşür hale geldik. Ben de hergün içki içmeye başlamıştım. (Aslıda 7. sınıfta başlamıştım ergenliğe girerken de çok sık içmiyodum.) Alkolik olma yolunda ilerliyodum. Bir gün eve geldim, annemin yüzü gene asık, osman abi kara kara düşünüyo. Birşeyler söyleyecekler fakat nası söyleyeceklerini bilmiyolar.
    ···
  11. 12.
    0
    Abimle ben sorduk neler oluyo diye, sonra osman abinin ağzından o 2 kelime döküldü ve benim için herşey bitti. "Annen hamile" Bu da neydi amk ?? şaka mı ? kafayı yiycektim. Tek kelime dahi söylemeden evden çıktım, arkadaşım dediğim insanları çağırdım, oturduk içtik. Anneme nefret duymaya başlamıştım. Babamın vefatından sonra evlenmesi, hatta aile dostu biriyle evlenmesi, üstüne bide hamile olması biraz fazlaydı. Kaldıramıyodum bunu. 2-3 günde bir sarhoş geliyodum eve, direk yatağa. Çok koyuyodu, babama ihanet ettiğini düşünüyodum. Tek düşüncem bir an önce üniversiteyi kazanıp bu lanet şehri terketmekti. Gel zaman git zaman, üniversite sınavı geldi çattı. Öğretmenlik kazandım. Sürekli içiyodum artık yalnızdım. insan kendini boşlukta hissedince birilerine ihtiyacı oluyor. Ben de tutunacak birini aradım. Bi hatundan hoşlandım. Kendimi tamamiyle ona bıraktım. ilk defa birini köpek gibi sevdim. Onu çare olarak görüyodum niye bilmiyorum ama öyleydi. Kıza nasıl açılacaktım ? dışarıdan bakıldığında kız havalı zütü kalkık şımarık gözüküyodu. Dedim gibtir et platonik takılmak en güzeli. Bu sırada zeynep de mesaj atıp duruyodu bana. Zeynebi de hala azıcık seviyodum. Bayaa mesajlaştık zeyneple, sonra ona bağlanmak istedim. O sırada çıktığı varmış ama sevmiyomuş. Beni hala sevip sevmediğini sordum. Anında cevap geldi "seni unutmak mümkün mü ? * " bu durum çok hoşuma gitmişti. Eski ergen isyankar kız gidip yerine bana destek olabilecek olgun bir kız gelmiş olabilir miydi ? yarım dönem kızla mesajlaşarak takıldım, tatillerde memlekete geliyodum görüşüyoduk. Hatırlamıyorum ama zeyneple kavga edip ayrıldık. bir gün beni aradı, küfür etti, "hayatımı gibtin, hayatımı" dedi. ilk defa bana küfür etti. Benim için saygı çok şey ifade ediyor. Ben de beni bidaha aramamasını söyledim, kapattım. Ertesi sabah mesaj attı özür diledi, konuşmak istedi, şans istedi ama canım bidaha zeyneple görüşmek istemiyodu. Ben de mesajlarına "hayatımdan gibtir git" diye karşılık verdim.
    ···
  12. 13.
    +1
    okuruz bi ara
    ···
  13. 14.
    +2
    adam büyük küçük harflere dikkat ediyor, bilin istedim.
    ···
  14. 15.
    +1
    Zeyneple tüm bağlarımı koparıp üniversiteye geri döndüm. Platonik aşık olduğum kızı hergün görmek, beni okula bağlayan tek şeydi. Bir gün kızla bi bahaneyle mesajlaştık, eski sevgilisi canını sıkmış bunun. (Kıza cemre diyelim) cemreye iyi bir dinleyici olduğumu söyledim. o da patlıyomuş herhalde ki herşeyi anlattı. Ben de yavşak mesajlarım için özür diledim. Ne dediğimi anlamadığını söyledi. Ben de "senden hoşlanıyodum, azıcık yavşak mesaj atıyodum. Özür dilerim ama ben sevgilin olduğunu bilmiyodum. Böyle bir insan değilim." dedim. Sonra kız benden etkilenmiş olacak ki mesajlaşmaya sabaha kadar devam etti. Ertesi gün de konuştuk bayaa derken zamanla çıkma teklifi olmadan kızla çıkmaya başladık. Düşünce yapım şuydu benim. "Evleneceğim kızla öpüşürüm, herşeyimin ilkini evleneceğim kızla yaparım". Cemreyi seviyodum ama aklımın ucundan en ufak bi öpüşme dahi geçmemişti. Bir gün (sevgili olduktan bayaa bir süre sonra) kız bir anda beni öptü. Şok olmuştum. Gafil avlamıştı beni. Ona bunu sadece evleneceğim kızla yapacağımı söyledim ve sırf bu prensip için kıza daha fazla sevgi beslemeye başladım. Sürekli tartışacak sebep buluyodu fakat fazla uyumluydum. Tartışamamaya başladık belli bir süre sonra. Bir gün fazla içtim, gece kızla beraber uyuduk. Bu bile benim için çok büyük bir adımdı ve o kızı kesin olarak evleneceğim kız olarak bellemiştim. Kızı gereğinden çok daha fazla araştırdım, kız gayet temiz biri fakat çevresinde birkaç kötü insan vardı o kadar. Herneyse ben bu kızla evlenicem dedim kendi kendime ve onu üzmemeye çalıştım.
    ···
  15. 16.
    0
    Araya yaz tatili girdi, kızla sürekli tartışmaya başladık. Bana arkadaş muamelesi yapmaya başladı en sonunda, sonra ben de patladım. "Ayrılalım, bu böyle olmuyor. Ben senin arkadaşın mıyım ? Sevgilin miyim ? Daha bunun cevabını veremiyosun. Kusura bakma ama üniversite hayatımın içine ediyosun. Senin için fazla çabalıyorum, çok fedakarlık yapıyorum, tüm kız çevremi siliyorum fakat karşılığında arkadaş olarak davranıyosun ? Bitsin de kurtul sen de ben de" dedim. Ağlamaya başladı telefonda, haklı olduğumu, evde çok bunaldığını ondan böyle olduğunu söyledi ve özür diledi. Barıştık. Yaz geçti, okul başladı, birbirimizi görmek için can atıyorduk. Bunun arkadaş çevresi var, isim olarak Talat ve Caner iki erkek huursu, Çiçek ve Gözde de 2 kız huursu bununla takılıyolar sürekli. Talat dediğim amk evladı, cemreyle çok takılıyodu ve ben kıskanıyodum. Burada hemen talat hakkında bilgi vermeliyim. talat dediğimiz lavuk benim kızla takılıp onunla abi kardeş muhabbetine giren bir insan fakat kendisi okadar yavşak bir insan ki, hal hareketleri, konuşuşu felan, görseniz sırf konuşuşu için döversiniz. 2 kelimesinden biri canım, yavrum, bebeğim, hayatım, tatlım... Benim de en nefret ettiğim insan tipi. Herneyse, ben cemreyle takılıyorum felan, bunlar çağırıyo arada. Ben kızı kısıtlamak istemiyodum çünkü bildiğiniz üzere kısıtlanınca aksini yapmayı seviyolar. Ben dedim bu lavuk sana yazıyo, sırf böyle dedim diye ayrılık asamasına geldik. Arkadaslarına karısmıycağımı söyledim. Talat benim kızla yavrumlu konusmaya, yavsak yavsak hareketler yapmaya, sarılmaya devam etti. Bir gün fotoğraf çekiniyoruz, talat yeni kız arkadaşı yapmış, olay şu. Ben ve caner yanyana oturuyoruz, benim hatun kalkıp mutfağa gittiydi, gelince bizim fotoğrafı çekmek için talatın yanına oturdu. Sonra talat, kendi fotosunun çekilmesini istedi, cemreyi de yanında istedi. Ses çıkarmadım sinir olsam da. Pozu anlatıyorum, sağ kolunun altında Talat ve kız arkadaşı, sol kolunda yanağına öpücük kondurduğu cemre. Kafayı yedim, evi terkettim. Kızla bu olay yüzünden gene tartıştık bayaa ve gene ayrılık aşamasına geldik. "Böyle yavşaklık istemiyorum. Ulan sevgilinim ben senin, ben sana böyle yapmıyorum bu kim böyle yapıyo ? Arkadaşlarıma karışma diyosun ama haddini bilsin yoksa bildiririm. Ayrıca senin bi lafın var, kızın yüz verdiği yere kadar ileri gidebilir erkek demiştin. Sen de haddini bil yoksa sıkıntı olucak" dedim. Kız dikkatli olacağını söyledi. Aradan az zaman geçti, talat feyse koymuş bu fotoyu. ben konuşmayı unuttum. Cemreyle birgün tartışırkene gene, dedim kaldırsın fotoyu. (kızdığı şey şuydu cemrenin. Arkadaşlarımla ben konuşurum, sen karışma) bu felsefesi vardı, o yüzden hiçbir arkadaşına tek kelime dahi söylememiştim. Herneyse, tartışırken bu dedi ağzın yok mu kendin konuş diye. Sonra talata feysten yazdım kaldırırmısın o fotoyu diye. Adamın mesajını söylüyom. "kaldırırım da seni bu kaldırmaya yönelten düşünce nedir ?". Ben de dedim "kardeşim yanında kız arkadaşın var, neden onu öperek fotoğraf çekinip onu koymuyosun da benim hatunu öperek çektiğin fotoğrafı feyse koyuyosun ?" sonra bu bana dedi sinirleniyorum vs vs, atıştık azcık. Bana öyle bir laf etti ki çileden çıktım. Dediği şey şu: "senden önce bu kız yeri geliyodu bende kalıyodu. Şimdi öptüm diye artislik yapma". Beynime kan sıçradı. Tartıştık çocukla bayaa bi sonra özür diledi fotoyu kaldırdı. Kızla konuştum, bu talat huursuyla aynı ortama girersem sülalesini gibeceğimi, beni harbiden seviyosa o çocukla ilişiğini azaltmasını hatta gerekiyosa kesmesini söyledim.

    edit: cemre beni ilk kez arkadaslarına anlattıgı zaman bu huur talat, okulun önündeyken bana dik dik bakmıstı. kızı sevdigim icin, daha yeniyiz diye arkadaslarına bisey demedim, bisey yapmadım da. Bu huur talat gidip kıza "ben senin lavuga dik dik baktım" diye övüne övüne anlatmıs, cemre de "niye böyle bisey yaptınız ? ben birini sectiysem dogrudur, sizden onay almama gerek yok" demis.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 17.
    +1
    Sizce cemre naptı ? Napıcak amk kendi bildiğini okumaya devam etti. Tamam azıcık muhabbeti azaltmış olabilir de hala konuşuyo ak kafam iyice atıyodu. Hatunla 1 yıla yakın olduydu sevgiliyiz, buna sürekli feysten lavuklar yazıp duruyodu ve bu durum beni daha da sinirlendiriyodu. Cemrenin ağzını yokladım, acaba yüzük takarmıyız diye. Eğer güzel bi teklif yaparsan neden olmasın dedi. Yaptığım teklifi anlatıcam ama lütfen dalga geçmeyin. Evine kırmızı gülden yol, 1er metre aralıkla kocaman, çikolata kokulu kalp şeklinde mumlar, duvarda kocaman bir kalp oluşturacak küçük stickerlerden hazırlanmış notlar... Her birinde cemreyi nasıl sevdiğim yazıyordu. Bu sadece evdeki kısmıydı. Parti vardı ona gidecektik, o evden çıkınca arkadaşlara hazırlattım evi, cemreyle partide oturuyoruz, bişeyler içiyoruz. O sırada aldım mikrofonu, duman'ın senden daha güzel şarkısını karaoke yaptım ve şarkının bitiminde herkesin içinde onu sevdiğimi söyledim ve yüzüğü kabul edip etmeyeceğini sordum. Teklifi kabul etti, şaşırdı mutlu oldu. Oradan çıktık, Talatların da dahil olduğu kalabalık bir grup başka bir bara geçtik. o sırada talat huursu az kenara kaymamı, cemreyle bişeyler konuşması gerektiğini söyledi. iyi dedim kaydım kenara. azıcık konuştuktan sonra ne yaptı sizce ? dıbına kodumunun evladı benim kızı yanaktan 2-3 defa öptü, kafayı yedim. Kalktım masadan direk, cemre peşime takıldı. dedim böyle bir günde bile bu böyle huur çocukluğu yapıyo ya, birşey demiyorum. Cemre özür diledi, bi anda öpüverdi sarhoştu napabilirim diye geçiştirmeye çalıştı. Düşündüm, yüzük taktığımız gece amk kafama bişey takmamam lazım, sonra çıkartırım acısını diye ses etmedim. Eve gidince de asıl süpriz onu bekliyodu. Arkadaşa çaktırmadan mesaj attım, 5 dakikaya oradayz mumları yak diye. Kız gözlerine inanamadı, mutluluktan ağladı. Bana daha fazla bağlandığını hissediyodum cemrenin. Aradan birazcık zaman geçti, güle eğlene takılıyoduk hiçbir sıkıntı yoktu hatunun doğum günü yaklaşıyodu, cebimde 5 kuruş para yok. Annemi arayım dedim. (bu arada osman abi dükkan açtıydı) ben de buna güvenerekten para istedim. Bana verdikleri cevap "araba bozuldu tamir için 200 tl istiyolar, dükkana şu alıncak, şukadar şuraya yatcak, bukadar buraya yatıcak... " kısacası bana borçları saydı. "Tamam anne teşekkür ederim, param var sadece yetmez diye söylemiştim de madem durum böyle, yetiricem artık" dedim. yemedim, içmedim, kızı mutlu etmek için en çok istediği şeyi, kırmızı beşiktaş formasını aldım 100 tl'ye. Kızın doğum gününe sizce kim gelmiş olabilir ? Tabikide talat huursu ve sevgilisi. Dışarıdaydık, yanında hatunu var, benim yanımda hatun var, doğum günü. Ses etmedim, kafayı çevirip durdum. Kıza hediyesini verdiler. Sanki beni ezmek istercesine çocuğun cemreye aldığı hediye orjinal bir saatti. Kim bilir kaç yüz tl vermiştir. Hatun çok mutlu oldu, benim yüzüm düştü ama bozuntuya vermedim. Eve gidince ben de beşiktaş formasını verdim, sevindi, sarıldı, teşekkür etti.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 18.
    0
    devam panpa okuyorum
    ···
  18. 19.
    0
    ben onun için herşeyi yaparken onun yaptığı şey sadece trip yapmak, canımı sıkmak... Dünya kendi etrafında dönüyo sanıyor. o huur çocuğuyla hala konuşuyor. Okul kapanmasına yakın bol bol takıldık, gezdik tozduk eğlendik. Yanyanayken tartışmıyoruz, uzakken tartışıyoruz. Şimdi araya yaz girdi, gene triplere başladı, soğuk soğuk davranmaya devam ediyo. Bu benim canımı çok sıkmaya başladı. Sabır taşı da bir yere kadar dayanır arkadaşlar. Şuan egzama mı ne deniyo strese bağlı oluşan bişeymiş, elimin üstünün kenarında o çıktı. içesim var, cemreye yemin ettim diye içmiyorum. Sigaraya babam yüzünden karşıyım. Ne yapacağımı şaşırdım. Ama cinnete gelmem yakındır gibi geliyor çünkü ömrü hayatım boyunca ilk defa bukadar sıkılmış, bunalmış, yorulmuş, sinirlenmiş, agresif hissediyorum.
    ···
  19. 20.
    0
    Aileme gelince yazmayı unuttum. Annemden para isteyince yok demişti, 1 hafta sonra arayıp "biz yeni sıfır araba aldık" dediler. Eyvallah dedim. aradan bikaç gün daha geçti, "biz motor aldık" dedi. Eyvallah dedim. Şimdi bursum olduğu için bursumla idare ediyorum. Ailemden bişey beklemiyorum, bişey istemiyorum. bunu da birazdan anlatıcam çünkü şuan cemre muhabbetine girdik. Az sonra osmanı anlatıcam.
    ···