+2
-2
inleyen orman destanı
bir yiğit var idi aşık hacı derler ismine
kavuşan olmadı ne aşkına ne cismine
dolaşır dururdu diyar diyar
neredeydi acaba sevdiği yâr
am uğruna dolaşmadık yer komadı
gibini hiçbir ama sokamadı
yine yola düşmüş gidiyordu gibi önünde
ders alacağımız olaylar vardır benim de senin de
aşık hacı diyar diyar gezerken yolu bir ormana düşmüş. aradığı amı bulmak için cehenneme gitmeye bile razı olan dervişimiz , balta girmemiş ormandan geçmeyi de göze almış.
ormanın içinden geçtiği sırada bir takım sesler duyar . sesi duyduğu yere doğru yönelip gitmeye başlar . sesin geldiği yere vardığında kimsenin olmadığını görür . sadece ağaçlar vardır.
aşık aldı:
behey orman neden oyun edersin
olmayanların sesini ağıt edersin
birden ordaki ağaçlardan biri dile gelir:
ey derviş korkma sakın burası emin bir yerdir. ben ormanın en yüce ağacıyım. duyduğun sesler bizden gelir. burası inleyen orman'dır
aşık aldı:
neden inlersin ey ağaç derdin mi var
bu dünyada aşktan öte çile mi var
ağaç aldı:
dertten değil ey derviş , inleriz biz zevkten
haberimiz olmaz ki tasadan dertten
aşık aldı:
ey ağaç ne güzel duygu zevkten inlemek
birisi inlediğinde bile onu dinlemek
tanrıdan sadece bir am dilemek
ne güzeldir memeleri ellemek
ağaç aldı :
doğru dersin ey derviş bize dert uğramaz
ama buraya giren yiğitler bir daha çıkamaz
tutsak ederiz onları yannanları için
yoksa ağaçlar onlarsız boşalamaz
aşık aldı:
ey yüce ağaç ne istersin gariplerden
hiç mi hayvan yok kemirsin köklerden
hem siz zevk alın hem onlar doysun
bu yiğitler de artık yollarına koyulsun
ağaç dedi ki:
yiğitmişsin aşık hacı , derdimize çözüm buldun. hem gençler evine gider hem biz zevk alırız.
dedi ve sincapları , köstebekleri tekrar ormana çağırdı.
aşık aldı:
ey güzel orman benim yola çıkmam lazımdır
o amı bulup bir güzel gibmem lazımdır
ağaç aldı:
ey derviş ululardan bir ulusun hadi git yoluna
yolun açık olsun kavuş artık dıbına
derviş aşık hacı bunun üstüne tekrar yola koyulur. ormanı da aşıp yola devam buyurur. bakalım dervişimiz sevdiği ama kavuşacak mı