1. 1.
    -1
    alegori ve melankoli…işte bu ve bergman’ ın parmağının bulunduğu diğer tüm filmlerde olduğu gibi bu iki obje de filmin özünü oluşturuyor. kendi içine kapalılık, alegori ve melankoli…

    --- spoiler ---

    bu film, başlı başına orta çağ ile savaş sonrası döneminin, bergman’ın kendisinin de belirttiği gibi alegori ve postmodernizm ile harmanlanması. orta çağ insanı vebadan ölesiye korkarken, aklını yitirirken modern çağ insanının ikinci dünya savaşından yeni çıkmış olması benliğini hapsetmiş buhran ve yıkımın getirisiyle atom bombası ve olası bir nükleer savaş hakkında kehanetler yazıyordu. savaştan dönmüş şövalye ve veba illeti ikinci dünya savaşını betimleyen bir metafor.

    modern çağın zihnini kurcalayan varoluşçuluk orta çağda metaforlar olarak beden buluyor. bu yolla din, ölüm, varlık ve insan gibi hayatın temel sorunları sorgulanıyor. kendini isa ve acıları adına kırbaçlayanlarla sahnedeki oyuncuları kıyaslıyor ve din adamlarının en iyi oyuncular olduğunu söylüyor çünkü ayinlerle kendini kırbaçlayan din çilekeşleri ile tiyatro oyuncuları aynı görevi üstleniyor: insanları peşlerinden sürüklemek. dinin doğuşunun nedeninin de hiçliğe olan korkumuz; "hiçlik. işte ölümden sonra olan, dayanamadığımız, korkularımızın nedeni hiçlik."

    "içine düştüğünüzü söylediğiniz o karanlıkta, hepimizin karanlığında yakarışlarınızı dinleyecek, acılarınızdan etkilenecek kimseyi bulamayacaksınız. gözyaşlarınızı silin, duygularınızı dizginleyin…"

    eğer her şeyin hiçlik olduğunu ve bunu bilmenin de bize içinden kurtulamadığımız bir çeşit bunaltı verdiğini biliyorsak neden hala içimizde yaşama isteği var? neden vebaya tutulmuş o adam “yaşamk istiyorum.” diye haykırıyordu? neden onu öldürecek adama aslında kendisine iyilik yapacağını söyleyen adam ölümü gözleriyle gördüğünde fikrini değiştirdi? biz hiçlik için varolduk ama varlığımızdan öyle uzaklaştık ki en sonunda hiçlikten korktuk. biz, hiçken evrenin merkezine oturduk ve artık ölümü her düşünüşümüzde hissettiğimiz hiçlik, bizi korkudan titretiyor.

    -canımı sıkan biriyle beraberim.
    -silahtarınız mı?
    -hayır, o değil!
    -kim o zaman?
    -kendim.

    yedinci mühür, varolmanın anlamsızlığının yüzümüze çarpıldığı; gerçeğin önemsiz, sıradan ama hayallerin büyülü olduğunun hikayesidir.
    --- spoiler ---
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster