iddaa ve şike mevzusunu anlatıyorum toplanın

@527 sağol optimus ağzına sağlık. şu grup meselesinde benim de bazı planlarım var. patlayacak planlar değil ama, grup kurup iddaa oynama olayı da değil, günün birinde egomun ağır basıp da içine sıçacağım bir grup da değil... egosu olan adam zaten bahis oynamamalı bence, egosu olan adam iş dünyasında garanti paranın sermayesi ekseninde yükselir. egolu adama kumarda yer yok.

bu arada dedin ya "ev araba kaçırdığım kuponlar oldu" diye. ben bundan birkaç sene önce tek maçtan yatan kuponlarımı bauhaus'tan büyük boy pano alıp evde koleksiyon yapmıştım. evin koridoruna asmıştım bu kaçan paralar kazayı belayı evden def etsin diye. harbiden de bigün bizim karşı daireye hırsız girmişti çelik kapısı var gariplerin, bizim normal ahşap kapıydı bize girmedi karşı tarafa girdi. galiba benim panodaki kuponları gördü acıyıp vazgeçti. : )

neyse işin makarası bi yana ben de otuzuna göz kırpan, şu hayatta bir şeyleri olduğu gibi görenlerden değil, "bu böyle olması gerek" şeklinde görenlerdenim. olayların akışını değiştirmek, yaşamın gidişatıyla oynamak bizim harcımız değil elbet, ama şu bir gerçek ki; bu memlekette olayların akışı ve akıbetimiz iyi gözükmüyor. bu iddaa'nın mevcut düzeni böyle devam ettiği ve devlet de buna bu şekilde göz yumduğu sürece yaklaşık 5 ile 7 sene içerisinde genç nüfus diye bir şey kalmayacak iddia ediyorum.

inşallah ben yanılıyorumdur, inşallah zütten sallayan benimdir. ama günün birinde bu toplum, şurada yazdığım üç cümlenin pençesine düşerse ben işte o zaman bir şeyler yapamamış olmanın verdiği üzüntüyle kahrolurum.

velhasılı 7'den 77'ye mongol olduk. televizyon ekranlarında gördüğümüz zenginliğe hasret, "ya fakirlik ya zenginlik" ülküsü içerisinde milyonlarca insan bir kumar yoluna düştük. yıl başı çekilişleri, altılı koşular, her hafta devredip insanların ağzının suyunu akıtan lotolar, rutin milli piyango çekilişleri, spor toto, 10 numara ve iddaa...

gördüğünüz gibi koskoca bir millet kumarcı olduktan sonra devlet ona her türlü kumarı bulup önüne koyuyor. e şimdi kumarhanelere, pokere rulete gerek yok ki.. devlet zaten bir sürü imkan sağlıyor gariban vatandaşına...

ben de zaman zaman yazmaktan üşeniyorum, nasılsa okuyan dinleyen yok eşşeğe konuşsam imana gelir diyorum ama sonradan bu fikrimden vazgeçip tekrar yazıyorum. çünkü birileri okusun diye değil, amacıma hizmet etmek için yazıyorum, yazmalıyım. elbet birileri okur, elbet birileri görür, elbet birileri uyanır...

şu grup olayında da benim de bi planım var. osuruktan bi plan değil ama, beton gibi...

grubu iki kola ayıracağım.

ilk kola --bilinçlendirme oluşumu-- adını verip, çeşitli organizasyonlarla kumarın (bilhassa iddaanın) zararlarını, bu toplumu nasıl tahrip ettiğini ve ülkemiz üzerindeki oyunları hakkında insanları bilinçlendirici bir hareket olacak bu.

ikinci kol ise ekonomik durumu müsait olmayıp okulu devam ettirmek isteyen ama kıyısından köşesinden iddaaya bulaşmış üniversite öğrencilerine, durumlarını izah etmeleri ve belirli bir güven ortamı oluşması kaydıyla profesyonel bahis yardımı olacak.

öğrenciler haricinde, kredi kartı borcu olanlara, fatura, kira velhasıl bir yerlere, bir şeylere borcu olanlara "fake" olmadığına kanaat getirecek sosyal mühendislikte uzmanlaşmış arkadaşlarla bir karar verip, aynı şekilde onlara da "profesyonel bahis" yardımı yapacağız.

grup tutar veya tutmaz, eleştiri alır veya almaz ama amacından da anlaşılacağı üzere bu grup, ergoşlardan kurulu bir grup olmayacak. gelip her saat "maç var mı usta yeaa" diye gelip maç dilenenlerin doluştuğu bir grup olmayacak. maç satışı, paralı grup, %100 maçlar gibi sahtekarlık ve dolandırıcılık üzerine kurulu bir düzen olmayacak...

velhasıl kelam, insanları kandırmayıp, mantıklı fikirler yürütebilecekleri ve yine fikir alabilecekleri profesyonel bir yardım ağı olacak bu.

bana pm'den gelen pek çok mesaj var bunun üzerine; adam resmen "iddaayı bırakmak istiyorum ama bırakamıyorum nasıl bırakırım yardım et" diyor bana... adam hastalığının farkında ama bırakamıyor, bildiğin eroinman oluyorsun bu kumarda. elin ayağın titriyor, uykuların kaçıyor, aklın duruyor...

neyse... yapacağız bir şeyler, biraz daha devam edelim şu başlıktan.