1. 1.
    0
    Karşıdan değişik bir ses bize doğru yaklaş diyordu... Artık kaçmanın vakti gelmişti. Kendi aramızda göz göze gelmiştik fakat birden koşmak belki de her şeyi mahvedebilirdi. Gece vakti sanki hiç geçmiyor ve zaman durmuş gibiydi. Telefonu çıkartıp hemen mesaj atmaya karar vermiştim. Başımıza gelebilecek en kötü olayı yaşamıştık o an. Çünkü hiç birimizin hattı çekmiyordu ve sanki rehberimizde ki numaralar silinmişti. Korkumuz git gide artıyordu ama tek kişi değildim. Bir birimize kenetlenmişcesine yola doğru çıkmak için yürüyorduk. Bir yandan garip gölgeler, bir yandan garip sesler gelmeye devam ediyordu. Yaklaş buradayım diye bir ses gelmeye devam ediyordu sürekli. Bana yardım et lütfen seslerini hepimiz duymuştuk. Ama ses sanki dört bir yanımızdan geliyordu. Bu bir hayal olamazdı. içimde ki anlık cesaretle bir an kendime en yakın hissettiğim sesin o tarafa doğru yöneldim. Yerde suratı çarşafla örtülü ağlamaklı bir kadın vardı. Bir yandan üzgün ses tonu ile yaklaş diyor bir yandan da çocuğum diyordu. Bu olaya ilk başlarda anlam verememiştik. Kadına yavaş adımlarla yaklaşıyordum. Hüseyin ve Yıldırım biraz tedirgin bir şekilde arkamdan ilerliyorlardı. Bu saatte bu kadının ormanda ne işi vardı. içimde şüpheler, bin bir çeşit sorular dönmeye başlamıştı. O ses gel dedikçe ben gidiyordum. Fakat o kadın kimdi ?
    ···
   tümünü göster