1. 326.
    0
    kışın sahte güneşini bir nebze gösterdiği o gün binmiştim öğlen sularında bir otobüse nereye gideceği umrumda bile değildi belkide indiğimde bakırköydeydim farkında bile değilim indim otobüsten o an otobüsten inen diğer insanlara baktım hepsinin elinde ya bir telefon yada arıyacağı gözler vardı ben mi,sadece etrafa bakıyordum nereye gideceğini bilmeyip sadece deliler gibi ağlayan pazarda kaybolan o çocuk geldi aklıma derdime tercüman olabilecek tek kişi oydu belkide. biraz ilerledim bakırköyün kalabalık meydanından aşağı doğru indim her tipten insanlar vardı çoğu sömestr tatiliğinin verdiği mutlulukla sevgilisiyle buluşan öğrencilerdi. baktım onlara hepsinin yüzünde masum bir mutluluk sonunun neye varıcağını zerre kadar umursamayan o tebessüm, sadece izledim onları ve yapmayacağım bir şey yaptım avmye gittim girdiğimde içerisi sevgili ve arkadaş gruplarıyla dolu insanlarla doluydu kendimi o an dünyanın en dışlanmış insanı hissettim gitmek istedim oradan sadece gitmek, ağlamak istedim hemde deliler gibi belkide ışık hızında çıktım oradan sadece yürüdüm kendimi bir anda huzurun ortasında buldum sanki karşımda minicikte olsa bir deniz görüntüsüne rastladım gitmeliydim oraya heme hızlandıım sahile gittiğimde oradada durum çok farklı değildi yine tatilin verdiği mutlulukla genç sevgililer bırakmış kendini oraya ama hiç birine bakasım gelmedi çünkü sonsuz sevgilim hemen 10 metre önümdeydi hoşgeldin diyordu bana evet ,bana dedi cevap verecek yüzüm yoktu çünkü bayadır ihmal etmiştim onu hemen bir banka geçtik elimi hemen cebime attım bir sigara ikram ettim ona istemedi ama sonra yaktım sigaramı ve sadece onu izledim sadece ona baktım çok soğuktu belli, biraz bakıştık karşılıklı ve sonra anlık bir vedaydı görüşmemiz ama söz verdim ona tekrar gelecektim onu görmeye ona daha anlatacağım çok şey var
    ···
   tümünü göster