1. 1.
    0
    şimdi birisini düşünün. meclis ona savaş durumunda yasama, yürütme, yargı yetkilerinin tümünü vermiş. daha sonra o adam sözde yedi düvelle savaşmış ama sadece geri çekilmekte olan sadece bir milletin ordusunu yendikten sonra; mecliste sadece kendi görüşünden milletvekillerine görev vermiş. karşıt görüşlü tüm millet vekillerini lağvetmiş. var olan devleti tanımayarak yeni bir devlet kurmuş. (buraya kadar eyvallah) sonra kendi kafasına göre devrimler yapmaya başlamış , halkın hiçbir görüşü yada fikri alınmamış. örneğin şapkayı zorunlu kılmış takmayanı istiklal mahkemelerinde üç alilerin huzuruna yollayıp oradan darağacına göndermiştir. bunun gibi yüzlerce örnek. bitti mi? hayır. ülkeyi ölene kadar tek parti, tek başkan, tek başbakan üzerinden yönetmiştir. öldükten tam 12 yıl sonra halk kendi seçtiği bir lider tarafından yönetilmiştir.

    trajikomik olansa şudur: çok partili döneme ölümünden 8 yıl sonra kendi zamanından kalma sağır bir başbakanı tarafından geçilmiştir. geçilme nedeniyse milletler cemiyetine (bugünkü birleşmiş milletler) katılma şartının ülkede çok partili seçim şartı olmasıdır. ilk yapılan seçimler açık oylama kapalı sayım (jandarma nezaretinde) yapılmış ve kazanılmış. sonraki seçim ise kapalı oy açık sayım yapılınca seçmen , asker baskısı altında olmadan oylamasını yapıp kendi başbakanını seçmiştir. daha çok yazmak isterim ama okunmaz. şimdilik bukadar yeter. lütfen tarih okuyun araştırın. ilkokuldan kalma bilgilerinizle ideoloji kurmayın kafanızda. insanların gözünde cahil olmayın. saygılarımla

    sizden ricam bir diktatörün özelliklerini düşünmeniz.
    ···
   tümünü göster