1. 201.
    -2
    bir fahişe ile buluşuyordum. üstüme rahat bir şeyler giydim, ve evden çıktım.

    starbucks kafede oturmaya başladım. gelmişti, çok güzeldi lan, onu görünce kalbim küt küt atıyordu sanki... altına kısacık etek, üstüne çok açık bir bluz giymişti. o kıyafetlerle ben fahişem demeye çalışıyordu sanki... oradaki tüm insanlar, ona bakıyordu... ona oturmasını söyledim.

    ben: oturur musun ?

    esin: tabiki, teşekkür ederim.

    ben: daha rahat bir şeyler giyemez miydin üstüne ?

    esin: ben bir fahişeyim, kara çarşaf giyecek halim yok ya, diymi barış bey ?

    ben: o zaman şu ceketi giy. ne olur kırma beni, herkes sana bakıyor ? hava soğuk zaten.

    esin: e ver hadi bakalım, etraf sapık dolu zaten diymi ?

    ben: seninle konuşmak istiyorum.

    (beyler diyalogları hatırladığım kadarıyla yazıyorum)

    esin: ne konuşacaksın ki benimle ?

    ben: anlatır mısın uzun uzun ? nasıl bu hale düştün ?

    esin: kader...

    ben: işte o kaderi merak ediyorum, lütfen anlat uzun uzun, yavaş yavaş...

    esin: peki sen bilirsin, başlıyorum anlatmaya, dinleyeceklerin çok hafif şeyler diğil, baştan söyleyeyim de...
    ···
   tümünü göster