/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 851.
    +109
    *
    Hastaneden çıkmış arabaya doğru yürüyorduk.
    tam arabanın yanına yaklaşmıştık ki, bi şey ister gibi elini açtı ve uzattı.
    -bozuk yok, bayramda gel. diye küçük bi espri yaptım.
    -çok komik. dedi, eli hala havadaydı ve
    -anahtarlar. dedi
    -kızım otomatik değil bu. dedim sinirlendirmek için.
    -otomatik olsaydı süremezdim zaten. dedi şeklini yapıp.
    -emin misin bak şahin bu. dedim ciddi bir şekilde.
    -ne o, korktun mu yoksa arabana bişey olur diye. dedi içindeki şimarık zengin kızı bir anlığına dışa vurarak.
    -bu senin bildiğin arabalardan değil, ekmek teknesi kızım bu.dedim
    bozulmuştu,
    pişman oldum o lafı söylediğime ama tutamadım işte kendimi.
    topa tekrar çabucak girerek.
    -al hadi al. diyerek fırlattım anahtarı.
    gülerek havada yakaladı.
    o, arabanın arkasından, ben de ön tarafından dolanarak yerleri değiştik.
    en son taksiciliğe başladığım ilk gün emrah bana trafik kurallarını anlatırken binmiştim bu sağ ön koltuğa.
    bi garip geldi.
    yadırgadım.
    arabayı çalıştırdı.
    benim bile debriyaj balatası bitik olduğu için bazen istop ettirdiğim arabayı o bırak istop ettirmeyi titretmeden tek seferde kaldırdı.
    mest olmuştum beyler.
    eylül'e o an yeniden aşık olmuştum resmen.
    tek eksiği izmit'e henüz yeni taşındığı için yol bilgisiydi.
    yolu da ben tarif etmiştim.
    mahalleye geldiğimizi anlayınca
    -evin nerde. diye sordu.
    -napıcaksın. dedim
    -bir taksici müşterisini asla yarı yolda bırakmaz, tam olarak ineceği yerde bırakır. dedi
    -aynı taksiciler taksimetreyi de açarlar ama. diyerek taksimetreyi gösterdim.
    bir gülme aldı ki Eylül'ü sormayın beyler.
    o güldükçe ben de güldüm.
    ben güldükçe o güldü,
    Eylül gecenin, bense yediğim dayağın stresini atıyorduk adeta.
    iyi gelmişti karşılıklı gülmek.
    hala arabanın içindeydik.
    -Ömer... dedi Eylül.
    -Efendim. dedim
    -Sağol. dedi
    benim ona teşekkür etmem gerekirken o bana teşekkür etmişti.
    -Ben ne yaptım ki asıl sen sağol. dedim
    -ne için. dedi
    -taksimetreyi açmadığın için. dedim.
    yine gülüyordu.
    -aptal. diyerek indi arabadan.
    öylece bakakaldım arkasından.
    şöför koltuğuna doğru eğilerek camı açtım.
    karşı kaldırıma geçmişti ki arkasından bağırdım.
    -Eylüllll.
    mahallede bağıra bağıra konuşmamak için cevap vermedi, eliyle "ne var" gibisinden bi işaret yaptı.
    arkasından koşup söyleyecektim ama dizlerime güvenemediğim için oturduğum yerden seslendim yine.
    -Akşam işin var mı. dedim hiç bir planım olmamasına rağmen onu bi daha görmek isteyerek.
    -Evet var. dedi.
    -Peki. dedim.
    tam arkasını dönmüş binanın kapısına yönelmişti ki geri dönerek
    -ama istersen sen de gelebilirsin, ablamı hastaneden çıkartmaya gidicem. dedi..
    o an dünyanın en mutlu boncuğu kimdi bilin bakalım beyler...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +202
      eylülün son lafına ben bile bi hoş oldum sigara kendiliğinden yandı amk
      ···
      1. 1.
        +36
        iste bu samimiyeti seviyorum panpa kap sukunu :D
        ···
      2. 2.
        +15
        323 gün sonra şuku vermek için girdim panpa
        ···
    2. 2.
      +9
      ulan :D
      ···
    3. 3.
      +9
      ahahah lan varya
      ···
    4. 4.
      +10
      Ömer senin klavyeni gibiyim o nasıl bi son kısımdı lan, ablamı hastaneden çıkartmaya haa, waaaoow dedim tüylerim diken diken oldu amnk. Yeraltı baykuşu yeminle bastım kahkahayı, gecenin bu saati açlıktan gurulduyom okumayı da bırakamıyom amk, senin entariye de benim sigara kendiliğinden yandı amnk :D
      ···
    5. diğerleri 2
   tümünü göster