1. 2101.
    +1
    ne yapalım ?
    bizim için yaşamak böylesine zor olacakmış meğer.
    bir çakmağın yanma anı gibi
    hep parıltılı olsaydı ömrümüz.ne olurdu ?
    ulu bir çınar ağacının altında uyanıp,
    çıplak ayakla çimenler de yürüseydik. oysa,bu kadar basitti.
    şimdi ne vardı ki bu betonların arasında ?
    ne diye buralarda kalem oynatıyoruz ?
    şu küçücük hayata sığmıyor işte,
    bir kibrit kutusu kadar mutluluğumuz.
    dalganıyordu şafak sanki dünya da ve biz
    orada değildik. işte bütün dert buydu.
    öylesine zor ve ehemmiyetliydi ki yaşam,
    böylesine bir yük için fazla iyidik.
    oysa basite indirgemiştik nefesimizi,
    biraz ekmek ve sigara yeterdi mutluluğumuza.
    oysa kadının yanağında ki bir gonca yeterdi.
    buradan kovulma hissi olmasaydı her an,
    biraz daha hızlı ve koşar adım olsaydık olurdu.
    şimdiler de çok uzakta çocukluk ve turuncu.
    griliğin arasında yaralansa dizlerin çocuk,
    neye yarar ? bigibletin düşse, aşık olsan ve sigara alsan eline
    neye yara bu griliğin arasında ?
    parsellenmiş ruhumuzun üzerine bir nefes dahi çok görülürken,
    bizler yalnızça tokluk yeter dedik.
    oysa ki mutlu olmak için, hayattan çalmak gerekiyormuş.
    bırak, sana öğretmesinler çocuk bunları.
    sen öğrenme çalmayı.ve gerekirse mutlu olmayı.
    hak etmeyenler mutlu olsun, senin aşkınla düşsünler.
    sen yumruklarını sık, gözlerin dolsun fakat çalma.
    ne var yani ? başarısız diye ansınlar bizi. hırsız diye değil.
    çok birşey beklemediğinde hayattan, oluyorsun işte.
    hem biz kimiz ki çok olanı isteyelim ?
    bir kurşun da yetiyor bizi öldürmeye,bir sinekte.
    bazen öylesine oluyor ki insan,bir aşk bile yok edemiyor onu.
    fakat biz onlar değiliz,o insanlar öldü.
    ve ne sayesinde öldüler biliyor musun ?
    küçücük bir sinek.


    ./.

    hayat basit bir gülümseden de ibaret oluyor,
    basit bir pazar kahvaltısında
    üzerine düşen evren ağırlığında ki bombalardanda.
    bir bar taburesinden ibaret olan güzellikler gördüm
    hayatta tutunuyorlardı.
    ben hiç insan görmedim ki,mutsuz olsun, geceleri rahat uyuyan.
    sıkıntısı olan insan da hiç görmedim ki,
    göz altları karanlık olmasın.
    hayat iki cepheye bölüyor ve savaş dayatıyor bize.
    bir tarafta mutlular, diğer yan da mutluluğu arayanlar.
    askerler kaçak, cepheler değişiyor.
    bir kazananı oluyor belki de savaşın
    hayat sahası.
    bazen soruyorum da kendime, acaba tanrı
    mutsuzluktan mı besleniyor ?
    eğer öyle değilse, neden mutsuz bu kadar insan ?
    gerçek mutsuzlardan bahsediyorum.
    zeki olmayan mutsuzlardan.
    bir de sahte mutsuzlar var ki,adımızı kirletiyor onlar.
    hepsinden geçtim de aslında.biz böylesine mutsuzuz ya
    bizi mutsuz edenler, mutlular mı acaba ?
    onlar o saha da,bizler burada bir ufak cehennem.
    olsun, hayat bizi mutsuz edenlere de mutlu günler yaşatsın.
    vardır bu kadar insansın bildiğ,i yoksa kolay değil,
    sigara yokken aşık olduğu kişiyi hatırlamak.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster