1. 2101.
    +1
    hayat bizden bezmiş
    biz hayattan kardeş
    oysa diyorum şimdi
    parasızlıktan şarapsızlık
    hem en kötüsünü dahi alamamak
    kardeş, parasızlık kötü
    bir basma etek çalıp
    üstünde nasıl duracağını hayal etmek
    fakat eteği üstünde görmemek
    bir huurya öylesine hediye etmek
    acı budur işte kardeş
    buruk acı
    aklımın öte taraflarında
    kederli filmin bir repliği
    zaman gerekli yaşamak için
    zaman yarin yanağında goncadır bana
    eve girince beynimden vuruluşumun
    kaçıncı seferi bu kardeş
    kalbime sigarasızlığın mıhlanmasının
    kaçıncı seferidir bu
    bir dilencinin doyma hayali kadar
    uzaklıkta duruken o hayat
    cebinde bozuklukların sesini çınlatarak koşan çocuklar
    yanından geçtiğin kedilerin
    denizde boğulmayan balıkların
    bir gün öleceğininin farkına varmak gibi
    parka koşan ve gülümseyen çocukların
    polislerin ve pamuk şeker satanların
    hepsinin öleceğinin farkına varmak kardeş
    devamı olmayan bir mimik hareketi
    yazılmayan her ne varsa sahnelenen
    dar ağacının yeşilliği var ya orada
    zehirsiz bir ok yüzünden mi öleceğiz yani
    sirenlerin kızıl ve mavimsiz karanlığının
    ne önemi oluyordur ki uçan kartal için
    dizlerinde yaralar vardı kardeş
    dizlerine yatamayacağımı anlamam demekti bu
    yani sahilin ortasına bir iran halısı atıp
    dudaklarımızın arasına bir cigara çalıp
    eğer ki okuyamayacaksak şiirleri
    hep aynı şeyleri yazmanın ne güzelliği var
    ırzına geçmeye hazır olunan bir gece daha
    dağların mor esmerliğinde sakallı binlerin
    iğrençliğini ezen yeşil adamlar yaşasın kardeş
    yeminli bir katilin kurşunu ne kadar güzergahlı
    ne kadar gerçekçi ve kanlı ise
    benim yaşama sevincim o denli buruktu işte
    bir bodrum katında sonsuzluğu hayal etmek
    kardeş altı metrekare de evreni sığdırmak
    bir kadının dudaklarına
    siyah poşette duran bir bira ve karbonat
    siyah poşette duran güzel küfürler ve
    anam avradım olsun vuracağım
    diyen adamların tutarsız yeminleri
    bak bunlar gerçektir ki
    bunlar öylesine gerçektir ki
    kazakların kolları uzun olsun ne fark eder
    yine de kıyar o adamlar kadınlara
    akşam verdiği yeminleri
    sabahları kadınların göğüslerinde unutan
    sarhoş ipsizlerin şeref yoksunluğudur
    yaşamın bir fotoğrafı
    hayatı kuponların sayılarının arasında
    yumruklayan adamların umudu ne kadar ise
    haneler de yaşanan öylesine gerçekti
    çimenli ve kahverengine çalan
    pembe duvarlı sokaklarında yürürken kentte
    kardeş öylesine ilan veriyordu ki namus
    geçilmeliydi izahına
    zürriyeti bozuk hayat
    aklımızın sol yanını çalıştırıp
    çorbacının açık masalarında bozuklarını yere döküyordu
    buz gibi gerçekti burada ölümler
    mezarına dökülen şarapları içemediği için
    parmaklarını yüzüne gösteremediğim
    bir pazar sabahının ne güneşi vardı bana
    eve dönmekte güzel olmuyordu sonra
    kardeş bazılarımızın evi dahi olmuyordu
    kodeste koca bir gece geçiren adamlar
    polislerden sigara isteyecek kadar basitti aslında
    kardeş hayat bile bitiyordu
    aşka sevdaya yarın da bakılır
    sen bugün içkiye söz ver
    kolonyanın keskin kokusunu akciğerine çeken
    mecburi alkoliktik aslında
    bırak ölüm olsun gelen
    mütemadiyen zehirlenen rüyaların
    içerisinde gezinir cepsiz babalar
    üç cizgili hayatın birasında kardeş
    basittir aslında
    kapital odasında bir kızıllık
    bozuk atıyor ya ne basitlik bu
    sen boşver bu olanları kardeş
    güzel şeyler de oluyor hayatta
    haytaların beceriksiz sevişmeleri dahiyene
    yorumlarını katar kardeş bu koltuklar
    bir pencereye yaklaşıp sigarasız kalacaksak
    yağmur vururken camı aşıp tam göğsümüze
    sigara yakamıyorsak eğer
    yaşadım dememeli sorgu da
    küçük ve gri boyalı bir odaya yukarıdan sarkıtılmış
    az ışık ve sorulan sorular
    yerlere dağılan biraz fikir ve kan
    çıldırtacak bu hayat bizi kardeş
    bilmem kaçıncı kez kovulacaksın işinden
    sonra dikiş tutmayacaksın hayatta
    bir de mutluluk bekleyeceksin
    mahvetmişsin hayatın sunduğu fırsatları
    bir de yeni bir renk mi arayacaksın kardeş
    ne o güzel günler gelecek ne de
    sen hoyratça kullanabileceksin sigaranı
    yahu kardeş
    şöyle güzel küfürden sonra ne kalır elimize
    gelmişine geçmişine ağır sövdükten sonra
    ne geçmez ki elimize
    yumruklarını sıkıp terk ettikten sonra
    dişlerin çatlatmıyorsa hayatı
    rahman akmıyorsa gölgemizin sırrından
    babamız ellisini geçmiş bir emekli ise
    ve henüz bir mutluluğun kalmamışsa elinde
    ellerinde duran onca papatyanın ne manası var
    sen kardeş sen
    çok uzun yazarsın da
    kimse okumaz ya
    hani sen yazdıktan soran bir sigara yakar
    arkana yaslanır
    yazdıklarına bakar ve
    ne güzel oldu bu şiir dersin de
    kimse okumaz ya yazdıklarını
    işte bunu fark edip
    yorulursun ya burukluktan
    ne manası var ki yazılanların
    sen burada oturup birşeyler karalarsın ya kardeş
    birisi senden kilometrelerce uzaklar da okur yazdıklarını
    sen ne hissediyorsan o da aynısını hisseder ya
    işte bu yüzden yazmak gerekir
    işte bu yüzden güzeldir şiir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster