Mustafa'yla damda, taks yapıyoruz. pekekent iyi yumruk atıyor amk, neyse biraz yorulduktan sonra, kim daha uzağa tükerecek yarışı yapıyoruz aramızda. Ben daha uzağa tükürdüm beyler. Sonra biraz aşağıdan geçenleri izlerken, velet geçiyorsa kafasına isabet ettirmeye çalışıyorduk. ikimiz aynı anda veledin birinin kafasına denk getirdik. Sevinç çığlıklarımız tüm mahalleye yansımıştı resmen.

Daha fazla ifşa olmadan geri çekildik. Mustafa'ya bu sefer Meryem'le olanları anlatmadım. Daha sonra anlatırım dedim kendi kendime, henüz daha bir gibim belli değil amk dedim. O sırada aklıma mesaj Meryem'e mesaj yazmak geldi;

Meryem, ben Kutsal. Bu numara bana ait.'yazıp gönderdim. Akşam aradağımda kim lan bu diyip açmamızlık yapmasın diye.

Neyse Mustafa'yla biraz daha takıldık damda, şınav, mekik çekip kendimizi sınıyoruz amk. Takılmak dediğim buydu. Neyse aşağı indik Mustafa'yla, kapının önünde yine oturuyoruz, sigara içip. Mustafa dedi, sıkıldım gel gidelim dedi. Bende, hemen hayır dedim çünkü, babamın gelmesine az kalmış. Eğer annem ben yokken söylerse, gibi tutardım. Annemin ağzını kapatmalıydım yalanlarımla diyip, gitmedim Mustafa'yla. Mustafa'ya yok diyince, sebebini sordu, söylemedim. Hafif bana küser gibi oldu. Olanları söyleyemedim, o da gitti. içimden ahh musto şimdi bana kızıyon ama, gerçekleri anlatınca hak verirsin amk dedim. Normalde Mustafa, önemli bir şey olmadıkca beni reddetmez, ne istesem.

Mustafa gittikten sonra, hemen eve çıktım.