Bir öğlen sonrası, Meryem dükkana girdi. Şaşırdım Meryem'i görünce dükkanda.
-
Ben: Hoşgeldiniz. Ne istersiniz?
-
Meryem: Tavuk baget alacaktım.
-
Ben: Size mi? Köpeğe mi?
-
Meryem: Kutsaaalll
-
Ben: Buyrun efendim?
-
Meryem: Ya gerizekalı güldürme beniii..
-
Ben: Niye efendim?
-
Meryem: Efendim ne ya?
-
Ben: Müşterilerimize böyle hitap ediyoruz efendim..
-
Meryem: (gülerek.) Tamam yeter, Hay efendine! Nasılsın iyi oldun mu?
-
Ben: iyyim..
-
Meryem: Belli zaten..
-
Çıkarttım dolaptan tavuk bagetleri, poşetleyip verdim.. Tezgahın arkasından çıktım, Meryem'in elinden tutup, Meryem, sana hala aşığım.. dedim.
-
Meryem, elini çekip, Karşılıksız değil, Kutsal emin ol.. Sadece biraz bekle.
-
Ben: Neyi bekliyoruz Meryem?
-
Meryem: Hazır değilim, zorlama..
-
Ben: Ne zaman hazır olacaksın acaba, yaşladığında mı?
-
Meryem: Evet, belkide..
-
Ben: 1 dakika bile beklemek istemiyorum'diyip alnından öptüm. Meryem, biraz duraksadı. Elimden tutup, yanağımdan öptü.. Kendine iyi bak, diyip gitti.