/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4
    Beyler kısa (aslında kısa değil) bir part atıp kaçayım. Yarına daha güzel ilgi gelirse jet gibi devam edicem. Yanlış anlamayın 3-5 okuyan olsa da bitireceğim. Yarın bitirmeyi planlıyorum. iyi geceler.

    Uras, gözçukurlarından akan iltihabı hissedebiliyordu. Göz kapağının köşesinden işkence edermişcesine yavaşça aktı, üst dudağında toplandı. Kokusu çok berbattı. Silebilirdi ancak her zamanki gibi kolları yatağa bağlıydı. Neredeyse üç yıldır bu yataktaydı. Bir o kadar zaman da eski püskü pijamasını giyiyordu. Kumaşın üstündeki mavi çizgiler, vücut sıvılarının lekeleri yüzünden solup kararmıştı.

    O zamanlar çok aktif bir adamdı. Dağ bigibletçiliği ve koşu yapmaktan keyif alırdı. Gündüz-gece hayatı oldukça yoğundu. Ailesinden gelen sonsuz para tedariği, ona dilediği her şeyi yapmasına imkan sağlıyordu. Gönlünü kaptırdığı striptizciyle evlenmesine bile.

    Ancak şu an yatağının içinde hareket edebileceği santimlik boşluklarla kısıtlanmıştı. Tüm bunlara rağmen kasları, boynunu bile taşıyamayacağı kadar fena körelmişti. Yatak yaraları solan vücudunu kaplamıştı. Can sıkıntısı onun günlük mücadelesiydi. Asma tavana yerleştirilen her taş yünü kaplamayı yüzlerce kez saymıştı. Güneşin ve ayın örüntüsünü biliyordu. Olabildiğince uyuyordu ama ağrı ve acıları onu uyanık tutuyordu.

    Banu da olabildiğince onu kontrol ediyordu. Kırklı yaşlarında çekingen, utangaç bir kadındı. Uras'ın gözlerine bakmakta zorluk çekiyordu. Onun yaralarını tuvalet ispirtosuyla yıkıyor, özür dilediğini mırıldanıyordu. Bir hemşire değildi ama kana alışıktı. Uras onu polisi araması için sürekli rahatsız ediyordu. Ona para teklif ediyordu, hayal ettiğinden çok daha fazla para.

    Ama o asla teklifi kabul etmedi. Uras da onun asla kabul etmeyeceğini anlamıştı. Nadiren Mehmet'i görürdü, onun kocasını. Ama onu bazen başka bir odada duyardı. Mehmet'in kucağına oturmayı severdi, edepsizce kıkırdardı. Banu hiç ağlamamıştı, ama Mehmet'in ağladığı oluyordu.

    ikisi de düğünlerine katılmıştı. Banu yıllarca onun için çalışmıştı. Bir hizmetçiden çok bir arkadaştı. Uras onları ve çocuklarını da davet etmişti. Banu davetten memnun kalmış gibi görünüyordu, yeni gelinden şüphelenip onu uyarmasına rağmen.

    Ama Banu bugün henüz ziyarete gelmedi. Güneşin konumunu hesaplayarak saatin 11 olduğunu tahmin etti Uras. Kimse ona yardıma gelmeden önce kendini kaldırmadı için Banu'yu bekleyebilirdi. iltihap üst dudağından biraz daha uzağa, alt dudağına akmaya devam etti.

    Kusmak istiyordu, ama vücudunda hiçbirşey yoktu. O birden bire habersizce kapıda belirdi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster