/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +1
    Sönmez ailesinin tereddütsüz değişmez 2 kuralı vardı. Birincisi, kimse Barış'ın ofisine giremez. Asla. Aleyna binayı hiç ama hiç görmemişti. ikincisi, Barış ve Gamze her çarşamba akşam yemeğine çıkarlardı. Akşam beş gibi evden çıkar, Aleyna uyuduktan uzun süre sonrasına kadar gelmezlerdi. Aleyna bir keresinde uyanık kalıp ne zaman geleceklerini görmeye çalışmıştı. Gece üçe kadar durmuştu, hala gelmeyince pes edip uyumaya karar vermişti.

    Aleyna birinci kuralı çiğnemeye karar vermişti.

    En yakın arkadaşı Hülya, onunlaydı. Buldukları her ilacı ona vermeyi teklif ederek babasının ofisine gitmesi için Hülya'i ikna etmişti. Hülya iyi bir kızdı ama tamamiyle ağrı kesicilere bağımlılığı vardı. Aleyna'nın umrunda değildi. Sadece bu teferruatlı görevde yanında birisinin olmasını istemişti.

    Aleyna Sönmez, babasının tam zıttıydı. Babası sessiz, duygusuz ve hissizken o, dışa dönük ve zekiydi. Lise arkadaşlarıyla birlikte zaman geçirmeyi severdi. Orta okuldan beri hep erkeklerle çıkar, sevgili yapardı. Ayrıca çevredeki en popüler kızların saygıdeğer ve sayılır olanıydı. Güzel görünüşü ve lağbali şakalaşması onu parlatmıştı.

    Ama babasının her zaman ona karşı bir merakı vardı. Belki bu onun herhangi bir sevgiyi ya da teşvikini saklama yoluydu. Ya da kendisinin onlardan biri gibi görünme ihtiyacı duyduğunda normal baba süsü verebilme yoluydu. Annesi bile, sessiz tereddütüyle onun tuhaf iğneleyici sözlerinden bihaber görünüyordu.

    Bir tel tokayla kilidi açtı. O ve Hülya sessiz boşluğa girmişlerdi. Karanlıkta bile sert beyaz döşemeler görünüyordu.

    "Baban kesinlikle beyazı seviyor." dedi Hülya görüşünü belirterek. Aleyna cevaplamadı, sönük odanın etrafına bakındı. Olağan dışı, alışılmamış hiçbirşey yoktu. Sadece biraz tuhaf sanat anlayışlı normal bir ofisti.
    "Ee ilaçlar nerde?" dedi Hülya etrafına bakınarak.
    "Bilmiyorum ama merak etme. Babam tüm gece dışarda olacak." Alene kuralı çiğnemek için çarşamba gecesini seçmişti çünkü babasının dışarda olduğunu biliyordu.

    iki kız tüm odaları kontrol ettiler, bilindik standart muayene odası. Hiç ilaç bulamadılar. Bir sürü ürkütücü cerrahi eşya ve aletlerin bulunduğu ameliyathaneyi buldular. Ama olağandışı hiçbir şey bulamadılar. Aleyna hayal kırıklığına uğramaya başlıyordu.

    "Duydun mu?" Hülya olduğu yerde kalakaldı. "O.. çığlık mıydı?.." Hafif çığlıklar yerin altından geliyordu. Küçük bir kız sesi gibiydi.

    "S*keyim, ben gidiyorum." dedi Hülya, onu ceketinin omzunu çekiştirerek.
    " Kes sesini, hadi bir bakalım." Aleyna ameliyat masasının altına doğru diz çöktü, ses kesinlikle yerin altından geliyordu. Döşemelere ellerini koyarak bulmaya çalıştı. Döşemelerden biri yerinden oynak ve gevşekti. Onu çekmeyesiyle beraber bir kapı kolu ortaya çıktı. "Ne yani oraya mı ineceğiz?" Hülya çok mızmızdı. Ama bağımlılık güçlü bir araçtı. Aleyna kolu çekti ve küçük bir geçit altlarında açıldı. Uzun bir merdiven görebiliyordu.

    Aleyna aşağı inmeye başladı. Hülya bir süre tereddütlenerek geri durdu ama Aleyna omzunun arkasından ona bir bakış attı. "Haydi, eminim ki aşağıda iyi bir şeyler tutuyordur." Arkasını döndü ve inmeye devam etti. Hülya'nin onu takip edeceğini biliyordu. Merdivenler çok uzun görünüyordu. Neyse ki çığlıklar durmuştu. Ama yukarıdaki beyaz döşemeleri düşünürsek, burası abes kaçmıştı ve uyumsuzdu. Aleyna endişeliydi, zorla girişti. Hülya de arkasına sıvışmıştı. Sessizce aşağı indiler. Sonunda büyük metal bir kapıyla karşılaştılar.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster