/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +1
    Bir çok çocuk bu korkunç deneyimi ve acıyı görüp hatırlayacaklardı. Kardeşinin vücudu ağrı ve acı içerisindeydi ama Polat başka bir şey fark etmeye başladı.

    Gücü !

    Mahmut tanrı gibiydi, istediğine sahip oluyor, istediğini kesip biçiyordu. Hastalarının her birini tek tek kontrol ediyordu. Polat bir deneye katılmayı reddetmişti. Mahmut’ye göre onu ölüme zütürmek hiçte problem olmazdı. Gücü çok kuvvetliydi.

    Polat yemek odasında o çiftin üstünde dururken, bu gücün bir kısmını hissetti. O masanın etrafında dolaştı. Olcan ve Didem çaresizce ona baktı. Boğazını temizledi. “ Mahmut bana onu son gördüğümde ne dedi biliyor musun?”

    Olcan titremeye başladı. Didem ona şaşkınlıkla baktı ve Polat’ın Lehçe’sinden hiçbir şey anlamadı. Olcan ona başını salladı. Polat, yumruğunu masaya vurdu ve ikisi de ona döndü.

    “Mükemmelin mümkün olduğunu fakat özel erkek aldığını söyledi.”

    Polat bunu duyduktan sonra soğuk, metal bir yatak üzerinde kardeşinin ölümünü izledi. Kan ekgibliği ve sürekli enfeksiyon ona çok zarar verdi. Polat’ın gözlerine baktıktan sonra öldü. ikiz kardeşi.. Onu tek bırakmıştı.

    Mahmut “Kardeşinin adı neydi ?” diye sordu.

    “Barış.”

    “Barış, çok büyük bir amaç için hayatını verdi. Mükemmellik arayışı. insanlar arasında sadece küçük bir kısmı mükemmellik için ölür. O bu küçük yüzdenin içerisindeydi” Mahmut Polat’ın eline vurdu ve kardeşinden ayırdılar.

    Ama o sözler… o çığlıklar resmen derisinin altından haykırdı. Yedi aydır kendisinden daha büyük bir şeyin parçası olmuştu. Mükemmellik arayışı içerisinde, neler yapılabileceğini görmüştü. Ve Barış.. o gerçek bir kahramandı. Eğer Barış bugün hayatta olsaydı, diğer Yahudilerde onunla konuşmak isterdi. ingilizce öğrenmesine yardımcı olurdu. Çünkü o harikaydı.

    Polat derin bir nefes aldı. Sakin bir dalga onun üzerinde doğru koştu. Bebek ağlamayı kesti. Yapmak zorunda olduğu şeyi artık biliyordu.

    Mutfaktan bir bıçak aldı ve sıkıca tuttu. Didem arkasında durdu, incitmek için değil, onun için ingilizce şeyler saçmalıyordu. Tereddüt etmeden boynunun içini oymaya başladı. Kadın çığlıklar atıyordu fakat kımıldayamıyordu. Boynuna büyük bir delik açmak için bıçak kullandı. Derisi soyuldu ve geriye oluk gibi akan kan kaldı. Numara projesi olması için sadece Polat’a numara vermişlerdi. Polat’a yapılacak projelerin aynısını oda Mahmut’ye yapmayı düşündü.

    Olcan döndü ve ona bağırdı. “Dur! Polat dur!”

    Amcasının boynunda da aynı delikleri açtı. Çift acı içerisinde ağlamaya başladı. Kan omuzlarından aşağıya doğru indi ve kıyafetlerini kan içersinde sırılsıklam etti.

    Polat diğer odaya gitti ve bebeği çıkardı. Bebek gözlerini kırpıştırdı ve gülmeye başladı. Polat’da ona gülümsedi ve kahkahaya atmaya başladı.

    Polat giderken durdu ve çocuğa yeni bir ad verdi – Barış. Artık o onun oğluydu ve yeni bir ismi vardı. Komşuları Rahmi’in kaçtığını ve sonunda Amerika’nın yolunu bulduğunu söyledi. Dövmesini gizlemek için uzun kollu gömlek giydi. Amcası ve kardeşinin tuhaf kaybolmasından beri, çamaşırhane işinde çalışıyordu. Çok yakın zamanda büyük kazançlar elde etti. Artık o minik daireden, daha uygun bir yer bulması mümkündü, tabi ki ses geçirmez bir bodrum ile birlikte.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster