+31
taka geçen üç yılımın özetini buraya yazdım da böyle sistemin anasını gibeyim yazamadım, kotayı doldurmuşum. Şuan mezunayım, 11-12-Mezunda dershaneye gittim
Şimdi size özetin özetini geçiyorum.
Günde 8-10 saat aralığında lisede ders gördüm, o derslerin üzerine çıktık bir de dershanede gördük. Beynimin alev aldığını hissettiğim zaman oldu. 1 saat eve yol çekiyorum, eve gelice program yazarak kafa dağıtıyorum o sırada üstüne babamın sürekli bir ders çalış baskısını yiyorum. DERSiN ANASINI gibEYiM diyip hayalimdeki projeyi gerçekleştirmeye devam ediyorum. Geometrim bir ara 22 geldi, babam odama her geldiğinde ders çalış der demeden çıktığında da acelesi vardır. Ders çalış cümlesi kendini geometriye çalış'a bıraktı ve o sene geometri sorularını çaldık. Fakat dağıtımı yapan salaklardan dolayı iş patladı ve soruların değiştirilmesi, hocanın affı üzerine disiplinden yırttık.
11. Sınıfı bitirdiğim yazın istemsizce dershaneye gittim (babamla annem yazdırmış) sabah dershaneye, öğleden akşama kadar staja gidip eve geçiyodum. Yazı da böyle çöp ettik.
11-12 de günde 8-10 saat arası ders görüyoruz. Bi de okul çıkışı dershaneyi hesaba katınca 13 olduğu bile oluyor.
Babamda olmayıp annemde olan özelliklerden birisi de beni desteklemesidir. Sürekli destekleyici ve ne yaparsam şimdi onun için yapmaya başlıyorum. Babamı dizginleyen şey Annem ve yokluğunda babamla evde yüz yüze geldiğimiz her zaman ders çalış diye nasihat çekti. Gecenin saat ikisi, arkadaşım bizde kalacak mutfağa su içmeye gittim babam haber okuyor. Ders çalış, çalış, çalış.
Annem geldi de biraz rahatladık. Babam özünde iyidir ama şu ders muhabbetine gelince olmuyor. Ablam üniversiteyi yetenek sınavıyla kazandığı için ablası kazandı bu niye kazanmadı düşüncesine sahip, ben sayısalım. Yetenekle mi aldılar da yazılıma girmedik dıbınakoyim.
3 yılımın özeti ve her gün eğitim sistemine küfür ettiren döngüm bu şekilde beyler. Akıllıya 40 kere deli demişler, 39 unu sallamamış 40ında delirmiş.