/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1101.
    +3
    Bu gece öğrendiğim ve belki de bu acıma duygusunun da içime yerleşme çabasına girmesini sağlayan önemli bir bilgi, ortalığı karıştıran kişinin arkasında bir başkasının daha olmasıydı.. dahası, ona da bunu zorla yaptırıyor olmasıydı.. allahım.. nelerle, kimlerle uğraştığımı bir bilsem..

    Sonra birden, bir ışık yandı beynimin içinde, o zaman kadar hesaba katmadığım bir başka denklem daha belirdi gözlerimin önünde…tabi ya…nasıl ihmal edebilmiştim bunu…gözden kaçırdığım için kızdım kendime..

    Bu ana kadar, hep “kendi hayatımı” ve “kendi yakınlarımı” sorgulamıştım beynimde.. suçluları hep kendi çevremde aramıştım..
    Peki ya busenin çevresindekiler?

    Onun, olması muhtemel eski meseleleri?

    Belki de bana değil, buseye takık birisi, benim üzerimden ona bu şekilde saldırıyor olabilirdi.. belki de, ben sadece araçtım.. asıl hedef ise buse..

    Bu noktada ortaya çıkan en büyük soru işareti, buseye düşman olan kişinin, benim hakkımda bu kadar çok şeyi nasıl ve nereden öğrenebileceğiydi…evet..bu tarz bilgileri ancak bana en yakınlarımdan temin edebilirdi.. hele ki ceren ve elifle olan münasebetlerimi…ulan onları ben bile beynimin arka odalarına atıp kilitlemiş ve çürümeye terk etmişken, kim, kime, bunları nasıl ve ne sebepten ötürü sızdırabilirdi ki?

    Zanlılar, mevzu bahis olaylardaki diğer başroller olabilir miydi?..elif olabilir miydi? Ceren olabilir miydi?..

    Kullanılan kişi…baskı altında olan…intiharı düşünen…

    Ve bir de kullanan kişi var…o rahat…ipler elinde.. kötülüğün kaynağı o..öbürü ise, sadece bir şekilde, kritik bir sebeple kendine bağladığı bir köle..

    Bir yakınımdan…

    Bir uzağımdan..

    Biri tanıdığım..

    Diğeri, tanımadığım biri…busenin tanıdığı biri….onu tanıyan, onun mutluluğunu istemeyen biri..

    Belki özellikle, belki de tesadüfen bir araya gelen mükemmel şartlar..

    Bunlara uygun, mükemmel bir plan..

    Sonuç olarak, ortaya çıkan bu karmaşa..
    Kafamda kurmaya başladığım bu yeni senaryoya kendim de yavaş yavaş inanmaya başlıyordum ki yeniden mesaj geldi..

    “ne istiyorsun benden?”
    bunu daha önce de sormuştu…ama o, lafın gelişiydi..bu ise, gerçek bir teslimiyet cümlesi..

    “benimle buluşacaksın, yüz yüze konuşucaz”

    Yazdım..

    Çaresizliğini, en yüksek noktaya sürüklediğim bu anda, taleplerimin en cesurunu sunmayı başarabilmiştim..

    “mümkün değil bu”

    “o zaman ben okulda, beklemediğin bir an da yanına gelir ve konuşmaya başlarım, etrafta kimin olacağı da belli olmaz hani, anlarsın ya (: . o yüzden en iyisi, senin güvenliğin için daha özel bir şekilde buluşmak olur. Yoksa ben her türlü karşına dikilicem zaten”

    “bana tuzak kurmadığını nerden bileyim? Tsigalkoyu da getirirsen mesela, ya da başka birilerini?”

    “altın yumurtlayan tavuğumu kesmem merak etme x) zaten daha fazla batamazsın demi? seninle işimiz var, başka kimseye de ihtiyacımız yok. “

    Eh..bundan sonra daha fazla yokuşa sürmezsin umarım.. yapabileceğim her şeyi yaptım.. mesajla bu kadar oluyor.. dilin esnekliğiyle bu kadar oynanıyor.. daha ne yapayım..

    Karşımdaki kişinin pgibolojisinin gibilmiş olmasının da bana avantaj olacağını umuyorum..

    On dakika sonra mesaj geldi,

    “ne zaman”

    “yarın akşamüstü 5 gibi, büyük parkta”

    “tamam”
    …..oldu..

    Gecenin başından beri uğruna debelendiğim ve dua ettiğim şeyi sonunda elde etmeyi başardım.. saate baktım..4 e geliyor…

    Yarın.. akşamüstü…12 saatten biraz fazla bir zaman sonra, bana tüm bunları yapan kişiyi (aslında bir başkasının maşasını) öğreneceğim..
    Acaba buna hazır mıyım? Yoksa değil miyim?..

    Vücudumu bir üşüme aldı…sanki, ateşimde var gibiydi.. saatlerdir kendimi kasmaktan ve beynimi zorlamaktan ter içinde kalan vücuduma temas eden ıslanmış kıyafetlerim daha da ürpertiyordu beni..

    Yarın ha..o kadar yakın mı?..

    ..bir yanda, elde ettiğim bu zaferin mutluluğu, diğer yanda ise, ele geçirmek üzere olduğum ganimetin, büyük sorunumun çözümü, anahtarı olmayacak olmasının verdiği hayal kırıklığı vardı üzerimde..

    O kişi, her kim ise, yani tüm bunların asıl mümessili, ona ulaşmak, biraz daha zor olacaktı.. bunun için, yarın karşıma çıkacak olan “maşa” yı konuşturmam gerekecekti..e, takdir edersiniz ki, hayat kurtlar vadisi gibi değildi.. adamı/kadını, alıp da elektrikli sandalyeye başlayacak halim yok yani…öyle beyaz florasanlı odalara da çekemem..

    Hem zaten, yarın beni karşısında gördüğünde, dört nala koşarak uzaklaşma, kaçarken de, “imdaaat adam ödürüyorleaaarrğğğ” diye bağırma ihtimali de yok değildi…

    Büyük bir şok yaşayacaktı..bu kesin…acaba serin kanlı davranıp bu şoku kullanarak, ağzından, asıl ismi alabilir miydim?

    Ya benim yaşayacağım şok ne olacaktı?..bir de işin bu tarafı var tabi.. yarın, kiminle karşılaşacağım önemli…az çok tahmin edebiliyorum aslında.. daha önce kullanıp attığım kadınlardan ya da fiziksel-duygusal şiddet uyguladığım adamlardan biri olabilirdi.. mesela serhat olabilirdi..ne biliyim, elif olabilirdi.. ceyda olabilirdi…sırf intikam için geri dönmüştür belki..kim bilir…ama o zaman da onun arkasındaki kişinin kim olduğu karışacaktı…yoksa tüm bunların ardından Ceyda mı vardı?... pff…gibiyim.. kafam iyice muşmulaya döndü…saçmalıyorum…uykum var..

    Ama uyuyamıyorum..

    Göz kapaklarım kurşunlaşana, göz çeperlerim tuz yalamış dil gibi yanmaya başlayana kadar, uyuyamadım.. acı içinde daldım sonra da uykuya..

    Hem manevi..hem fiziksel acı…gözlerim yanıyor.. ciğerlerim yanıyor.. hayatım yanıyor…ben de yakacağım ama…şahdı, piyondu demeden hepinizi yakacağım..
    panpalar bu gece müzikler sizden gelsin, zevkinizi konuşturun derim ;)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster