/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1126.
    +3
    iyi geceler panpalar,
    daha eve yeni geldim inanın, ama yarın gece 00.00 için söz verebilirim diye düşünüyorum ;)

    harika yorumlar var gerçekten, inanın ben de heyecanlanıyorum buraları yazarken, eski günlere döndüğüm için, geriliyorum.
    keşke bir an önce akabilse zihnimden hatıralar, bir an evvel olayları size açıklayabilsem, bunu zaten en çok ben istiyorum zaten.

    öyle şeyler, öyle yerlere bağlandı ki, acaba zütümden atsam bu kadar güzel senaryo yazabilir miydim diye düşünüyorum bazen, aslında senaryoların en sağlamı, yaşadığımız, kendi, sıradan hayatlarımız.

    bu şarkı da benden size gelsin,
    http://fizy.com/#s/12a448

    yarın gece yine epey ilerleriz. yorumlarınız ve eleştirileriniz için teşekkürler, dikkate alacağım hepsini,

    ayrıca bazı yorumlar gerçeklere çok yaklaşmış, kafası bu şekilde çalışan doğuştan şerlok panpalarımı da ayrıca tebrik ediyorum, şekilsiniz ;)
    ..yastığa yapışan kafamı güçlükle kaldırıp ayıldığımda, saat gece yarısını biraz geçmişti..

    Ağzıma girmiş saçları yüzümün önünden kovaladım, ruhen, fiziken, zihnen berbat hissediyorum..bir kaç saat sonra, dönemin ilk vize sınavına girecek olan bir öğrencinin olması gereken en son durumda olabilirim her halde..

    Bu akşam üstü yaşadıklarımın rüya olması için dua ediyorum bir yandan da..uyuyakalmışım, aslında oraya, o buluşmaya hiç gitmemişim.. üzerimdeki kot pantolon ve gömlek ise yalancı çıkarmaya uğraşıyor beni,
    “gittin tsigalko..ve görmeyi istediğin en son kişiyi gördün orada..”

    Nilay..

    Bu nasıl olabilir lan..
    o kadar büyük bir şok geçirmiştim ki, bırakın malum kişiyi sorgulamayı, daha karşısına bile geçememiştim.. kaçmıştım resmen.. bozguna uğrayan ordular gibi…bütün atıp tutmalarım, laf kalabalıklarım, çil yavrusu gibi dağılıvermişti.. dizlerim boşalmıştı.. tavşan avına giderken boz ayıyla karşılaşan acemi bir avcı gibiydim..
    dört nala kaçmıştım o sahneden.. kendimi evime, yatağıma zor atmıştım..

    nasıl…

    neden…

    neden nilay?..

    seni sevmekten ve yıllarca, iyiliğini isteyen bir dosta yaraşır şekilde davranmaktan başka ne yaptım ben? Bilerek, ya da bilmeden..ne yaptım da sana hayatımı zindan ettin bana..
    ne yaptım nilay?

    Bütün yaşadıklarımız, gülüşlerimiz, beraber ağlayışlarımız, sarılışlarımız…acısıyla, tatlısıyla yan yana, kah omuz omuza, kah sırt sırta geçirdiğimiz iki küsür yıl…hepsi mi yalandı yani? Gözlerimin içine bakıp gülümserken, elini omzuma atıp sıvazlarken, koluma girip kordonda turlarken.. hiç mi gocunmadın.. hiç mi vicdan azabı hissetmedin.. nasıl bunca zaman, böylesine rol yapabildin?..
    Bu..bu olanlar…ve nilayın yaptıkları…en kötü senaryomun bile ötesinde…en büyük kötülüğümün ötesinde..

    Ben, kötü filan değilmişim ki be beyler? Valla bak.. öyle iki tane hatunu ayartıp bırakmakla kötü mötü olunmuyor be abicim.. olunmuyor yani…kötülük,

    Öylesine organize.. öylesine derinden…ve öylesine uzun vadeli bir planlama ve yatırım ki, açığa çıktığında, yaydığı enerjiye şaşırıyorsunuz..

    Herkes kötü olamaz…sahiden de öyle…kötü olunmaz.. kötü doğulur..ve ben, yaptığım onca şeye ve işlediğim bunca günaha rağmen, nilayın tırnağı kadar olamazdım bu konuda…

    Nasıl yaptın ben kadın…nasıl becerebildin…yıllarca, gözümün içine baka baka beni uyuttun…en küçük bir falso bile hissettirmedin.. nasıl oldu da beni, o “gözü açık” geçinen beni böyle zehirleyebildin..

    ihanetin, en yakınımdan gelmesinin bünyemde yarattığı hasar, bambaşkaydı..

    Demek ki ben, beceriksizdim…arkadaş seçme konusunda…

    Demek ki ben, saftiriktim…etrafında dönen olayları far etme konusunda..

    Aymazdım.. yeteneksizdim..angaliydim..

    Elli çeşit plan kurup, güyaaa “şeytanıyla” konuşup, intikam peşinde koşan, kendine yol haritaları filan çizen, “kötü adam” olmaya çalışan tsigalko,

    Aslında salağın tekiydi…salaksın olm sen?..malın tekisin…gözünün önündekileri bile göremedin, hissedemedin.. planlar, intikamlar senin neyine?..ha benim saf çocuğum?...
    Öyle acınası, öyle zavallı bir haldeydim ki..

    Ve kendime öyle gülüyordum ki..

    Hah…hani yok edecektin, yakacak, yıkacaktın…ne oldu?..neden kaçtın ayakların zütüne vura vura..

    Beceremedin..

    Beceremezsin..

    Sen kötü olmayı beceremezsin tsigalko..

    Bak, kötü dediğin böyle olur..

    Kötülük dediğin böyle yapılır..

    Üç tane saf kızı kandırarak değil…o seninki, Abazalıktı be gülüm?..kötülük filan değil..
    …sabaha kadar aklımdan belki binlerce şey geçti.. hayatımın son 2.5 senesindeki her anı sorguladım belki de..yaptığım her hatayı bulmaya çalıştım..her hamlemin sonuçlarını yeniden değerlendirdim zihnimde..

    Tam bir hesap gecesi oldu benim için..

    Sabaha karşı, hesabı kesip, alacağımı-vereceğimi öğrendiğimde, bundan sonra ne yapacağımı da kafamda kesinleştirmiştim artık..

    Birinci kural, bu incin halimden kurtulmam ve soğuk kanlı olmamdı..

    Onlar olabiliyorsa, ben de olabilirim…

    Onlar.. evet, karşımda organize bir kötülük var..

    Ve nilay, mesajda da yazdığı gibi, sadece bir piyon bu oyunda..

    Benim asıl işim tüm bunların arkasında olanla..

    O zamana kadar, ben de soğukkanlı olmalı, hiçbir şeyi hissettirmemeli, fark ettirmemeliyim..

    Nilay benim için artık bitti..o ayrı bir konu tabi…ama olayların ardındaki asıl kişiyi öğrenene kadar renk vermemem lazım..

    Benim hayatımı, ölümüne mercek altına alan bu ikiliyi, bu sefer de , nilay üzerinden ben takibe alacağım..
    Attığınız her adım…yediğiniz her lokma.. içtiğiniz su…

    Peşindeyim nilay.. bundan sonra, ben de senin peşindeyim..

    Peşinizdeyim..

    Bu sefer ben kazanacağım üstelik!..biliyorum.. bundan eminim hatta.. çünkü bu sefer yarışımız, kötülük üzerine değil.. rövanşı, tamamen farklı bir kulvarda alacağım..iyi olduğum bir alanda..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster