Öncelikle merhaba sayın inci sözlük yazarları ve yazar olmayıp da bu yazıyı okuyan sayın misafirler. Biliyorum ki bu konular çokça kez konuşuldu, her gün başkası şikayet ediyor eğitim sisteminden. Şu an eğitim görmekte olanı ayrı şikayet ediyor, zamanını bu boş eğitim sisteminde geçirmiş ve buna pişman olan mezunlar ayrı şikayet ediyor. Çoğunuzu bu konuları duymak baymış olabilir, fakat dile getirilen sıkıntı "ya ben bu saçma sapan şeyleri niçin öğreniyorum ne işe yarayacak" gibi sorulardan öteye gitmiyor. Bu başlıkta daha geniş kapsamlı bir şekilde durumu açıklamaya çalışacağım.



Öncelikle bu kavramın bir tanımlamasını yapalım, kışla tipi eğitim nedir? Kışla tipi eğitim, I. ve II. dünya savaşı zamanlarında ideolojisinden emin olunmak istenen bir halk yetiştirmek için Avrupa ve Amerika'da işlemiş olan bir eğitim sistemidir. Büyük devletler daha iyi eğitim sistemleri geliştirmeleri ve medyanın büyümesi ile istenilen propagandaların yayılma imkanını bulmaları sebepleri ile ortalama 1960'lı yıllarda bu sistemi terk ettiler. Gelişmiş devletler içerisinde en geç terk eden ise ideolojik sebepler dolayısıyla SSCB idi.
Konuya girelim, okul deyince ders dışında akla ilk ne geliyor? Kısa saç, devamlı tıraşlanmak zorunda olan yüz, törenler ve emirlerine her zaman uymak zorunda olduğunuz öğretmenler...
Size dayatılan ilk şeylerden birisi öğretmenlerin kutsal varlıklar olduğuydu. Açık konuşmak gerekirse hepsi olmasa da Türkiye'deki öğretmenlerin yarısından fazlası ergen veya ergen bile olmayan çocuklar üzerinde egosunu tatmin eden, onlara pgibolojik işkenceler yapan ve kendisini ilah sanan ruh hastalarıdır. Sürekli olarak bu şahısların emirlerine uymak zorunda bırakıldık. Aynı zamanda okulun kuralları vardı ve bu kurallar seni hapishanede gibi hissettiriyordu.
Şimdi konuyu bağlayalım, hani sürekli neden hiç bir halta yaramayan bilgileri öğrendiğinizi soruyorsunuz. Şöyle bir misal vereyim askere gidenler bilir; komutan sürekli olarak askere boş durmaması için iş verir, fakat iş kalmayınca komutan askeri sırf boş bırakmamak adına saçma bir iş de olsa görevlendirir. Yağmur yağarken ağaç sulamanın mantığı var mıdır? Yoktur. Komutanın askerde bu emri vermesi olağan karşılanan bir şeydir. Saçma fakat komutan dediyse yapıyorsun işte. Gel gelelim eğitim sistemine, işte bahsettiğim mantığın aynısı. Okul düzeni tamamen kışla sistemi gibi bir disiplinin üzerine kurulu olduğu için bu disiplinden taviz verilmemeye çalışılıyor. Sana o bilgileri boş boş durma diye öğretiyorlar. 2-3 kelime edebilsin ve koskoca okumuş adam yazım yanlışı olmadan bir şeyler yazabilsin diye de bazı sözel dersleri baraj ders yapıyorlar. Peki boş durmayın diye saçma sapan şeyleri öğretmek yerine günlük yaşdıbınızda işinize yarayacak ve ahlak kazandırabilecek meseleleri barındıran dersleri öğretseler de okullardan diplomalı tecavüzcü, hırsız, it, kopuk çıkmasa ne olur? işte kışla eğitim sistemi dediğimiz şey buna engel oluyor. Şöyle anlatayım; bir çocuk ile yakın ilişki kurmadıkça ve samimi yaklaşmadıkça ona hayati bilgileri öğretemezsiniz. Kışla eğitim sisteminde ise öğretmenler sürekli olarak emirlerine uyulması gereken kişilerdir, sınıfta kışla disiplini sağlaması gereken kişilerdir. Bu yüzden sizinle yakın ilişki kuramaz. Eğitim sistemi sizin üzerinizdeki baskıyı artırmak için ise saçınıza sakalınıza karışıyor, üniforma gibi bir zorunluluk getiriyor, tıpkı kışladaki gibi.
ilkokulda disiplin bir şekilde başlıyor, bu saçma sapan dersler de. Başlangıcı bu şekilde olduğu için de lisede bu derslerin devamı niteliğindeki dersler öğretiliyor, çünkü lisede eğitimi devam ettirmenin başka yolu yok.
Sonuç olarak meslek liseleri haricinde hiç bir halt öğrenmeden liseden mezun oluyorsunuz...