/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +23
    PART14
    Artık geceleri rahat uyuyamıyor gündüzleri kafam yerinde hareket edemiyordum heran gömüyü düşünüyor imamın ve definecinin anlattıklarını aklıma getirip tedirgin oluyordum. işin ucunda para olmasa hayatta kalkışmayacağım şeylerdi ama artık dönüşü yoktu kapağı kaldırdık mahzen benzeri o yeri bulmuştuk. Hatta defineci içerinin tuzaklarını bile bozup etkisiz hale getirmişti. imamın "sapasağlam gireriz inşallah" sözüyle kendimi avutarak 2-3 günümü geçirdim.
    Günlerden perşembeydi yine ekibi toplamış mesuta haber vermiştik. Koyulduk yola herkes tam teşekküllüydü sanki. imam gidene kadar okudu köye geldik ormandan geçtik imam hala okuyordu hiç sohbet etmemişti bizimle mesut artık köy girişine gelmiyordu yeri ve oraya görünmeden nasıl gideceğimizi öğrenmiştik.

    Bugün biraz erkenciydik normalde 12 den önce adım atmazdım buralara ama artık dayanamamıştım saat 11 gibi oradaydık. Ama köy yeri olduğu için 8- 9 dan sonra kimsecikler olmuyordu ortalıkta.

    Mekana geldik eşyalarımızı bir kenara bırakıp çadırı kaldırmaya koyulduk. Çadırıda sanki birdaha açmayacakmış gibi sıkı kapatmıştık. Kaldırması zor oldu ama artık sistemliydi çadırı tam kapatmayıp yarısında üstüne katladık. Defineci başladı anlatmaya.
    "evet beyler şimdi hepimiz aşağı inemeyiz mağlum birilerinin bizi yukarıda bekleyip çekmesi lazım hem ortalığıda kolaçan etmeli. Kararlaştırdık ve Mustafayla Mesut bizi yukarıda bekleyeceklerdi biz dördümüz imam eşliğinde aşağı inecektik. Beline ipi bağlayan defineci ikinci bir halatıda aynı düğümden atarak imama bağladı ve ikisini yavaş yavaş aşağı sarkıtmaya başladık imam girerken nas Felakla başlayıp anladığım kadarıyla birkaç dua okudu ve aşağı inip bizi çağırdılar. Aslan la bende yavaş yavaş indikten sonra imam önde onun arkasında defineci en arkadada ikimiz çok yavaş yürüyorduk. imam hariç hepimizde birer el feneri vardı imamın elinde bir kitap (sarı ve belliki baya kullanılmış) sürekli hiç durmadan birşeyler okuyordu içimden besmele çekerek dua ederek gidiyordum.

    Mahzen çok soğuktu fakat iki kişinin yan yana yürüyeceği bir büyüklükte kazılmıştı duvarları taştan kemerli bir yapısı vardır birçeşit alt geçit gibiydi. Yürümeye devam ederken definecinin bahsettiği yılanları gördük üzerimize geldiler imam hemen yere çöküp elindeki ufak bir kağıdı toprağa sürdü ve yılanların önüne attı ufaktan tırsıyordum fakat imam işini biliyordu galiba. Yılanlar durmuş ve yavaş yavaş çekilerek kaybolmuşlardı. imam "daha bu kağıt bu mahzenden çıkarılana kadar yılanlar musallat olmaz inşallah dedi"
    Yavaş bir şekilde yürümeye devam ettik haritanın bize gösterdiği yolu gidiyorduk galiba bire bir çizilmişti sanki hatta bazı yerlerdeki taş oyuklar bile belirtilmiş ufak noktalarla. Ama burada ne aradığımızı tam anlayamamıştım. Haritada yakında bitecekti sonuna kadar yürüyelim dedik.

    imam okumaya bizde arkadan titreye titreye yürümeye devam ettik. Defineci her karartıya ışık tutuyor herseferinde sanki hazineyi bulmuş gibi gözleri büyüyordu. Sonunda tünelin ucuna gelmiştik ama hepimizi şok eden bir manzarayla karşılaştık. Daha önce böyle birşey görmemiştim. Ve orda hayranlığıma engel olamayarak sesli bir ıslık çalıverdim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster