Ertesi sabah kahvaltısını hazırlayıp uyandırıyorum.

Gia:Kalk tanrıça, Olimpos dağından sana kahvaltı göndermiş Poseidon.
S: Başlatma Poseidon'a Gia hazırlamadıysa yemem.
Gia: Ben hazırladım hadi ye bakalım.
S: Banane sen yedir.

Yediriyorum o da ağzıma sokuyor zeytinleri.

Akşama bir kırmızı şarap alıyorum.
Mumlar, müzik, gül yaprakları ve ona bugüne kadar duyulmamış kelimelerden iltifatlar senfonisi hazırlayacak beynim hazır.

Kırmızı bir elbise giyiyor akşama.

Karşı karşıya oturuyoruz. Masamızda gül yaprakları ve mumlar.

Şaraplarımızı içerek tatlı bir sohbete başlıyoruz.

Bütün mumları söndürüyor,tek bir tane kalıyor.

Onu da eline alıp yanıma yürüyor.
Kravatımdan kaldırıyor ayağa, şaşırıyorum.

Muma üflüyor, etraf kapkaranlık.

Dudaklarıma yapışıyor,

Bir tanrıça ile birlikte oluyorum o gece.

Sabaha karşı omzumda uyuyor.

Orta parmağımı tavana kaldırıp "Bu zütüne gitsin Zeus!" Diyorum gülümseyerek.

Oysa bir gün Zeus çok sinirlenecek...