/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +81 -4
    Arkadaşlar biliyorsunuz ki rez e değil şuku ya göre yazıyorum. Boş duvara anlatmak istemediğim den dolayı şuku atarak gösterin kendinizi.

    Odadaki hareketlilik artık durmuştu. Savrulurken kornişlerinden kopan perdeler sayesinde camdan giren ay ışığı biraz olsun odayı aydınlattığında arkadaşlarımı görebilmiştim.

    Hepsi aynı dehşet dolu ifade ile yerde yatan Onur' a bakıyorlardı. Ben camın önünde duruyordum ve sırtı bana dönüktü bu yüzden suratını göremiyordum. Zaten görmekte istemiyordum. Ona bakınca bana nefretle bakan o beyaz gözler önümde beliriyordu sanki.

    Tahsin bana onu işaret ediyor ve bir şeyler söylemeye çalışıyordu ancak konuşamıyordu. Korkudan dili tutulmuştu. Neler olup bittiğini anlamaya çalışırken bir yandan da yavaş ve ürkek adımlarla arkadaşlarımın yanına gidiyordum. Yanlarına vardığımda Tahsin'in titreyen elleri ile gösterdiği Onur'a dikkatlice baktım.

    Onun bu halini görüdüğümde yaşadığım korkuyu anlatabilecek bir kelime yoktu. Kalbim korkudan göğüs kafesimi parçalayacakmışcasına atarken bütün gücümle bağırdım " Allahım sen yardım et!" Onurun gözlerinden ve ağzından akan kanlar yere damlıyordu, ağzı yukarı doğru kaymış, elleri ters dönmüştü.

    Tahsin sara krizi geçirir gibi durmadan titriyordu, ne kadar çabalasa da konuşamıyordu. Diğerleri ise bütün suratlarını kaplamış olan dehşete düşmüş ifadeleri ile tepkisizce onu izliyordu. Doğru düzgün hareket edebilen tek kişi bendim bu yüzden birşeyler yapmam gerekiyordu. Aklıma mesut hoca geldi; ilmi sağlam, iyi bir hocaydı. Odası bulunduğumuz koridorun hemen sonundaydı, eğer ona gidebilirsem belki bir şeyler yapabilirdi.

    Odanın çıkışına doğru hızlıca ilerledim ve zifiri karanlık koridorda göz gezdirdim. Gecenin geç saatleri olduğu için her yerin ışığı kapalıydı. Cebimden telefonumu çıkardım ve fenerini açtım, bütün cesaretimi toplayıp yalnız başıma karanlık koridora daldım. Bu koridorlar daha önce hiç bu kadar ıssız ve uzun görünmemişti. Sırtımı duvara yaslayıp dua etmeyi kesmeden elimden geldiğince hızlı yürümeye çalışıyordum. Etraftan gelen tıkırtılar ve izleniyormuş hissi yüzünden kalp krizi geçirmenin eşiğine gelmiştim ama duramazdım hemen Mesut hocaya ulaşmalıydım bu durumdan kurtulmamız lazım dı.

    Koridorun karanlığı her saniye içime daha fazla işlerken gözüm karşı tarafta bulunan banyo ve tuvalet kapılarına takıldı. Kapının üstündeki camdan dalgalanan turuncu bir ışık yayılıyordu ve bir takım gölgeler camın önünden hızlıca geçiyordu. Bir an kuvvetli bir iç güdü ile oraya gitmek istedim. Işık resmen beni çağırıyordu. Zayıf bir ışık olmasına rağmen duş kabinlerinin bulunduğu kısmı tamamen aydınlatıyordu.

    Elimi yavaşça duvardan çekip o ışığa ilerlemeye başladım. içimden bir ses bana oranın güvenli olduğunu söylüyordu oraya varabilirsem bütün bu sıkıntıdan kurtulacakmışım gibi hissediyordum. Ağır adımlarla ışığa yaklaşmaya devam ediyordum tam o koridora girecekken ışık birden bire kayboldu ve ayak bileğimde bir el hissettim. Bu el kuvvetlice beni çekmeye başladı ve yere kapaklandım. Soğuk banyo zeminine sertçe kafamı çarptım, ıslak zeminde sürüklenirken alnımdan gözüme doğru akan sıcak kanı hissettiğimde bir transtan çıkmış gibi birden kendime geldim.

    Bütün gücümle çırpınıp bağırıyordum "Allahım yardım et. Allahım yardım et." Dua etmeye çalışıyordum ancak Besmele bile çekemeden gırtlağımda bir ağırlık hissettim ses çıkaramıyordum ve nefes alamıyordum. Görüşüm bulanıklaşmaya başlamıştı artık gözlerimi bile açık tutmaya gücüm yoktu, tamamen hareketsiz bir şekilde kafam duvarlara çarparken banyonun içinde oradan oraya sürükleniyordum.

    Artık vakti geldi diyordum kendi kendime, ölüyordum. insanlar ölmeden önce hayatlarının film şeridi gibi gözlerinin önünden akıp gittiğini söylerler ancak ben hiç bir şey göremiyordum sadece zifiri karanlık ve korku.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster