/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 226.
    +29 -1
    oks tercih sonuçları açıklandı. tabi ki anadolu lisesini kazandım. şehrin en iyi ikinci anadolu lisesi. gerçi şehirde o zaman 4 tane vardı ama neyse çaktırmayın. bizim sınıfta kazanan 4 kişiydi. 45 kişilik sınıftan 4 kişi. annem nasıl gururlandı. kadının yüzüne azda olsa renk geldi. babam hapiste baklava dağıtmak istemiş koğuşa baklava yokmuş helva malzemesi aldırmış birine de yaptırmış helvayı. büyük abim de ise tık yok. adamın dünyadan haberi yok. eeee iyi güzel servis var mı acaba bizim buraya diyor. amk bir tebrik et.
    sınıfta 4 kişi kazanınca okuldan arıyorlar okul müdürü ve birkaç hoca bizim eve ziyarete gelecekmiş. annem o hafta görüşe gitmiyor. hemde açık görüş. bilmeyenler için söyleyeyim. normalde arada cam oluyor görüşlerde telefondan sesini duyuyorsun karşıdakinin ama açık görüşte masada oturuyorsun karşılıklı dokunabiliyorsun ve bu ayda bir oluyor.
    annem inanılmaz bir hazırlık yaptı sağ olsun. bende biraz gururluyum çünkü babam hapse girdikten sonra selam vermeyenler yolda görünce naapdı sizin çocuk? diye soruyorlardı. annemde xxxx anadolu lisesini kazandı. zaten kazanan 4 kişi var sınıflarında diye hava atıyordu.
    cuma günü oldu. öğleden sonra hocalar geldi. boş elle de gelmemişler her biri bir roman hediye etti. sohbet, muhabbet işte. ancak o gün beni pgibolojik olarak yerin dibine sokan bir şey yaşandı. hemde tamamen benim yüzümden başkasına suç atmakta zorlanacağım cinsten bir olay.
    hocalar benim gibi kazanan diğer 3 kişinin evini de ziyaret etmişler. biri de onur diye bir bebe. o bebe şuan tus\\\'a hazırlanan bir doktor. üç büyük şehirden birinde çok iyi bir liseyi kazanmıştı yani zirve onda. bu çocuktan daha önce bahsettim aslında. beden dersinde giyindikten sonra kapıyı kilitleyip anahtarı hocaya veren kişi. aynı zamanda benim suç elif huursuna kalmasın diye rastgele çöpe attığım 2 telefondan birinin sahibi.
    muhabbet kazanan öğrencilerden olunca söz tabi ki onura ve üstün başarısına geliyor ama hocaların hepsi vahhh vahhh tribine girdi. ne oldu ki? dedik başladılar anlatmaya.
    ben telefonları çöpe attıktan sonra bazı veliler okula geldi, haliyle okulda 4 telefon çalınmış. biride onurun annesi ama ağlaya ağlaya gelmiş, konuşamıyor çünkü ağlamaktan sesi kısılmış kadının. bunlar müdürün bizzat bize anlatırken söylediği sözler. kadının yüzünü gören korkuyor öyle bir çökmüşlük, sapsarı beniz. neyse kadın başlıyor anlatmaya. allah için oğlumun telefonunu bulun. yalvarırım. tüm sınıfları gezip anlatayım belki geri verirler. vallahi alanı şikayet etmeyeceğim ona istediği telefonu alacağım. hocalar, müdür falan diyor ki kadını anlayamıyoruz. sürekli ağlayan kısık bir ses. sonra onuru odaya çağırmışlar. başlamış anlatymaya. onurun galiba 6 yaşında bir kız kardeşi vardı. hasta ama baya hasta doğuştan böyle olan. kızın adını, hastalığını falan hatırlıyorum ama yazmak istemiyorum. tüm sınıf onurun kardeşinden haberdardı ama o yıl içinde ölmüş olduğunu bilmiyorduk. bu kızın allah rahmet eylesin. beni de affetsin. bir çok resmi ve videosu onurun telefonundaymış. zaten o zamanlar kameralı telefon o kadar çok yayılmamıştı. yani şöyle diyeyim. onur o telefonu aldıktan sonra hep fotoğraf çekecekleri zaman onurun telefonuyla çekmişler. annesi vefat ettikten sonra hep oradaki video ve fotoğraflara bakmış. yaşça genç olan arkadaşlara tuhaf gelebilir ama o zamanlar dijital fotoğraf makineleri çıkalı 2 yıl anca olmuştur. düşün yıllık için günlük fotoğraflar çekilicekti sınıfta 2 kişide dijital fotoğraf makinesi vardı. fotoğraf denen şey ha bire çekmiyorduk. özel günlerde falan.
    yani bir huurnun keyfi için. evlat acısı yaşayan bir ananın, evladının son 1 yıllık anılarını tuvalete atmışım. o gün bunu öğrendim. hocalar anlatmaya devam ediyor. oğlu o kadar başarılı tadını çıkaramadı kadın. hala aynı halde. ağlıyor. onur desen o da sevinememiş bile garibim. çalanın allah belasını versin, iki cihada yakası... annemde dinlerken ağlıyor. o da beddua ediyor. ben o an suratım nasıl bir hal almışsa. hoca neyse çocuk üzüldü, kapatalım konuyu. ayy çok hassasın sen. hemen etkileniyor deyip omuzuma sarılıyor ama ben o an sadece kafamı hissediyorum. kulaklarımda suya batınca gelen uğuldama sesi var ya onu duyuyorum. yaptığım bu adiliği öğrendikten sonra galiba bir hafta falan yemek yiyemedim. laf olsun diye demiyorum. gerçekten hep midem bulandı. bir lokma aldım. devdıbını getiremedim. hala hatırlayınca aynı acıyı, pişmanlığı hissediyorum ama zaman her şeyin ilacı. pişmanlıklara alışmanı sağlıyor.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +7
      Üzüldüm dıbına koyim. Hocam napmışsın sen ya.
      ···
    2. 2.
      +5
      Panpa keşke elife ellesenlerinkinleri atsaydın
      ···
    3. 3.
      +4
      Senin amk bin olup kazanacaktın elifi ellemeye çalışıp gibsen daha mutlu olurdun
      ···
    4. 4.
      +2
      Harbi üzüldüm la
      ···
    5. 5.
      +1 -1
      Bi cope attim diyon bi tuvalete attim diyon var bi kurgu hatasida neyse
      ···
    6. 6.
      +2
      rezerve
      ···
    7. diğerleri 4
   tümünü göster