/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 551.
    +27 -1
    o yıl üniversiteye girmiş olmanın verdiği gazla okuldaki bütün topluluklara üye oldum. fotoğrafçılık kulübüne üye oldum fotoğraf makinem yoktu. oryantiring diye bir topluluğa üye oldum. harita veriyorlar ormanda yön buluyorsun, ipuçları var. bunun ilk aktivite gününe gittim. 3 gün bacaklarım ağrıdı bana göre değildi. tiyatro kulübüne gittim. içim kıyıldı. havacılık kulübüne gittim. güya paraşüt yapacaktım. sırf bunun için 5 gün eğitim aldım. sonra sınava girdik. acil durum diye bir kısım vardı oradan kalınca gibtir çektiler. zaten bana göre değildi. tüm bu topluluklardan biri tam benlikti hem içindeki insanlar, hem sporun kendisi tam bana göreydi: acroyoga. bu sporla tanıştığım her güne şükrediyorum. ne diğer sporlar gibi masraf çıkardı ne sıkıcıydı ne de zor. yavaş yavaş, kasmadan rahatlayarak ilerliyorduk. hocamız mükemmeldi. başta kulüp çok kalabalıktı ama zamanla çok samimi ve sıcak bir ortam oldu. o zamanlar türkiyede bu spor yeni yeni yayılmaya başlamıştı ya da o zamanlar instagram olmadığı için biz öyle sanıyorduk. kendimi her geçen gün daha zinde hissediyordum. omurgalarım daha esnekti sanki. vücuduma git gide daha hakim oluyordum.

    hazırlık boyunca okula servisle gittim geldim. serviste sadece türk değil bir çok ülkeden arkadaşım olmuştu. hatta servisteki hocalarla da arkadaş gibi olmuştuk. serviste en çok gırgır bizim grupta oluyordu. servisteki hocalarda bizi tanıyordu artık. takıldığımız soruları onlara soruyorduk. yapmadığımız ödevlerimizi yaptırdığımız oluyordu.
    bir gün yine servisle eve dönerken bizim grubun olmadığı bir gün. gittim rastgele boş bir yere oturdum. bir süre sonra yanıma hocalardan biri oturdu. nasılsın? iyiyim muhabbetinden sonra konu derslere geldi. işte ben anlatıyorum. writing zor, speaking yapacak insan yok. sağ olsun hoca da bana öğlen aralarında writing, speaking çalışması yapabiliriz istersen dedi. bende atladım direk olur diye. salı günleri bir aksilik çıkmadıkça ders çalışacaktık.
    ders çalışmak için odasına gittiğim günlerde gerçekten çok şey öğreniyordum. önce bir konu hakkında essay yazıyorduk sonra speaking. havadan sudan. aslında ders bile denemezdi. eğlenceliydi çünkü. bir gün 'how ı met your mother' hakkında konuşurken başka bir gün gelecek hakkında konuşuyorduk. yine o konuşmalardan birinde konu spora geldi haliyle de yogaya. ben ona ne yaptığımızı, vücudumdaki değişimleri anlatıyorum. kas oldu mu diye sordu. bende bilmiyorum ama vücudum üzerindeki hakimiyetim arttı, artık bacaklarımı daha çok açabiliyorum ve pek gerilme hissetmiyorum dedim. o da bacaklarımı açmaya çalışınca şuralarım geriliyor dedi ama bu sırada benim bacağımın iç taraflarını dizin hemen üstünden tutarak gösterdi. o anlarda kesinlikle bir art niyet aramadım. yaklaşık 3 haftadır her salı günü beraberdik ve yılın başından beri aynı servisteydik. benim arkadaşlarım onun odasına ders çalışmaya gittiğimi biliyordu nereden baksan aramızda 8-9 yaş vardı. o anlarda asla ama asla aramızda bir şey geçebileceğini düşünmemiştim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster