/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 851.
    +30 -1
    günler birbirini kovaladı. artık ortama da, eve de, ev arkadaşlarıma da alışmıştım. evdeki herkes iyi insanlardı. tek kötü olan yaptığımız işlerdi galiba. onu da çoğumuz zevkle yapıyordu. benim kendimi suçlu hissetme durumlarım azalmıştı. sadece annemle, babamla telefonda konuşunca duygulanıyordum. paraya ihtiyacım olup olmadığını, eğitimimin her şeyden önemli olduğunu söylüyorlardı. abim bile arayıp soruyordu. sanki ben daha da kendimi suçlu hissedeyim diye etrafımdaki herkes bana karşı çok kibardı. bunun dışında iyi gidiyordu. mekanı coşturma görevi artık beni germiyordu. zamanla olayın püf noktasının ne benle ne saatle ne de benim alkol almamla ilgili olduğunu anladım. mekan kalabalıklaştıkça özellikle gruplar gelmeye başladıkça işim kolaylaşıyordu. ben sadece tetikleme ve sürdürme işlevi görüyordum. artık soyunmak, insanların bana dokunması beni rahatsız etmiyordu. kameraya çeken biri olduğunda korkmuyordum zaten mekanın ışığı buna pek müsait değildi ve çoğu yabancıydı. tek sorun tatile gelen keko türkler ve bir kısım araplardı. onları da hallediyordum bir şekilde. ilk günler her gece sonunda gibişle bitiriyordum. yorgun olsam bile gözüme kestirdiğim biriyle yapıyorduk bir şeyler ama daha sonra bu bile yük olarak gelmeye başladı. hafta bir iki kez yapma ihtiyacı hissediyordum.

    artık dans denen saçmalıkta hayatımın bir parçası olmuştu. her sabah yogamı aksatmadan yapıyordum. ukraynalıyla da samimi olmuştuk. direk dansını onunla öğrenmeye başladım. aslında
    vücudum esnek olduğu için gayet başarılı olduğumu söylüyordu ama direkte artistik hareketler yapamıyordum. zaten bunu gerektirecek bir durumda yoktu erkek dansçılar için. ukraynalı gerçekte de dansçıymış. moskovada bir bale akademisinden mezunmuş ve klagib bale de oldukça iyiymiş. para biriktirdikten sonra ukraynada kendi bale okulunu açacakmış. para kazanmak için türkiyeye gelmiş. türkiyeyi ve türkleri sevmemiş. açık açık belirtiyordu bunu. ama yinede para kazandığı için minnettar olduğunu söylemişti. bazen bu kızın hassasiyetleri ve lafları beni yere çakıyordu. konuşurken arada dünya klagiblerinden alıntı yapıyordu. ukraynalı aslında eğitimi, tutkusu, hırsıyla bence tam bir savaşçıydı. hayallerine ulaşmak için yaşam savaşı veriyor gibiydi. bazen telefonda birisiyle konuşuyordu. her konuşmanın sonu ağlamayla bitiyordu. hayatımda bu kadar içten ağlayan birini görmemiştim. hiç para harcamıyordu. dışarı çıkarken bile mekanın bize verdiklerini giyiyordu. bazen de evde giydiği eşofmanla geliyordu. ona rağmen çok çok güzeldi. hiç bir gecesi de boş geçmiyordu. hep talibi vardı. hatta işletme müdürü xx bey bile haftada en az bir gün eve geliyordu onun için. direk odaya çıkıyorlardı. bodyguardlardan da bu kızı sürekli giben bir kaç kişi vardı. bir gün ona para veriyorlar mı? diye sorduğumda hayır demişti.

    samimiyet ilerledikçe her şeyi konuşur hale gelmiştik. bu sadece ikimiz arasında olan bir şey değildi tüm ev için böyle bir durum vardı. düşünün aynı evde yaşıyoruz. evdeki herkes aynı yerde çalışıyor birbirimizi sürekli çıplak görüyoruz. sevgili olanlar bile bunların çoğunu evlenince yaşıyor. oda arkadaşımla samimi olsam da. en yakın arkadaşlarım ukraynalı ve gineliydi. zaten o yüzden öbür kişileri anlatma gereği duymuyorum. gineli inanılmaz derecede iyi türkçe konuşuyordu. benden 4 yaş büyüktü. üniversite okumaya türkiyeye gelmişti ama 3 yıldır bu işi yapıyordu ve okula sadece türkiyede kalma hakkını kaybetmemek için arada gidiyordu. zaten afrikalı ve fakir olduğunu biliyorduk ama anlattıkça daha da şok oluyordum. afrikada insanlar resmen cehennemi yaşıyormuş onu anlıyorum. evin en küçüğü çocuğuymuş. iki abisi askerler tarafından öldürülmüş. babası zaten yaşlıymış. yaşlı dediği 48 yaşında. ablası tecavüze uğramış ve bir çocuğu var. en yakın arkadaşı altın madeninde çalışıyormuş ve altın çalarken yakalanınca askerler tarafından kafasına tek mermi sıkılarak öldürülmüş. ailesini çok özlüyormuş, hatta bahsederken gözleri doluyordu, ama ailesi onun türkiyede kalmasını istiyormuş.. ... ve daha onlarca şey anlattı. gineli de ukraynalı gibi gelen tekliflere hayır demiyordu. kadın, erkek hepsine evet diyordu. zaten mekandan gelen teklifler genelde yabancı kadın ve erkeklerden geliyordu ama bir twitter hesabı vardı oradan da müşteri ayarlıyordu kendine. oradan ayarladığı müşterilerin neredeyse hepsi türktü. yaptıklarından en pişmanlık duymayan, kalbi rahat olanda oydu. yaşadıklarını çok normal bir durummuş gibi anlatıyordu. üstüne başına inanılmaz para harcıyordu. ukraynalının aksine 10 tane ayakkabısı çok rahat vardı.
    biz böyle fıkra gibi takılıyorduk. bir gineli bir ukraynalı bir türk...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      bekliyoruzzzz
      ···
   tümünü göster