/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1451.
    +28 -1
    belirlediğimiz mekana gidiyorum. onun okulundan uzak bir mekan. on dakika sonra elif geliyor. geldiğinde ne elini sıkıyorum ne de ayağa kalkıyorum. karşıma oturuyor. nasılsın iyi misin? muhabbetini geçiyorum. memleket nasıl, değişmiş mi diye soruyor. klagib cevaplarımı veriyorum. ilkokuldan kimlerle görüştüğümü soruyor. istediği cevabı veriyorum. kimseyle görüşmüyorum diyorum. bebeler grubuyla nasıl tanıştığımı soruyor. binliğine uzun zamandır tanışıyoruz. bir konferansta tanıştık diyorum. biraz daha havadan sudan konuştuktan sonra lafı konser gününe o getiriyor. seni kırdıysam özür dilerim ben çok kötü şeyler yaşadım sende biliyorsun. böyle davranmam normal. ben çok küçüktüm sira sayi sifati. yaptığımın başıma bu kadar bela açacağını bilmiyordum diyor. evet haklısın senin için zor zamanlardı diyorum. videolar için teşekkürler diyor. arada saatine bakıyor. hareketlerinden sanki kalkacakmış gibi hissediyorum. sanki hiçbir şey olmamış gibi tavırları sinirimi bozuyor. önemli değil, senin yaşındaki biri için fazla baskı altındaydın. onurun annesine rağmen yaptıklarımdan pişman değilim diyorum. o anlarda bana bir hırs, nefret ve kibir geliyor hissediyorum ama neden olduğunu anlamıyorum. amacım onu kendime borçlu gibi göstermek. bir yandan da yine çelişkiler yumağı gibiyim. bunu yapınca elime ne geçecek ki? kız kendine bir hayat kurmuş, yeni yol çizmiş. sal gitsin neden bunu yapıyorum?

    onurun annesine rağmen ne demek? diyor. senin haberin yok mu? diyorum. merakla yok ne oldu ki? diyor. olayı en başından alıyorum. tıpkı buraya yazdığım gibi her ayrıtıyı anlatıyorum. o gün maç vardı. hocanın odasından anahtarı çaldım sonra yerine koydum. önce alinin telefonunu sonra kaanınkini çaldım son anda suç sana kalmasın diye 2 telefon daha çaldım. telefonların çalındığı anlaşıldığında hepsi üstümdeydi. telefonlar çaldıkça titriyordum. sonra tuvalete attım hepsini. onurun ölen kardeşi ve annesi her şeyden bahsettim. o anlarda elif susmuş ağzı açık beni dinliyor.
    lafa devam ediyorum. ben sekiz yıldır senin telefonlar çalınınca videolar ortaya çıkacak diye telaşlanmana sebep olduğum için kendimi suçluyorum(yalan) o yüzden o gün beni düşman gibi görmene biraz alındım diyorum.
    her şeyi benim için mi yaptın. inanamıyorum. sana ne kadar teşekkür etsem azdır diyor. ben yine olsa yine yapardım diyorum. fakat o an enteresan olan konserde, geçmişi olarak karşısına çıktığımda ağlayan sinirli kız bunları dinledikten sonra teşekkür ederken gülüyor. biri benim için böyle bir şey yapsa dinlerken ağlarım. belki abartıyorum ama verdiği tepkiler çok enteresan geliyor. onur ve annesi üzerinde hiç durmuyor. ayy çok kötü olmuş bu falan diyor. ben orada ona diyorum ki benim yüzümden evlat acısı yaşayan bir anne ömür boyu kızının özlemini çekecek. kızının ölmeden önceki 1 yılını çöpe attım. tüm acısına birde bu eklendi. okula gelip ağlamış kadın... elifin verdiği tepki offfff allahım. allah sabır versin. yapması gereken beni rahatlatmak değil mi? yani senin bir suçun yok her şey benim yüzümden hatta ali yüzünden allah onun belasını versin. ama yok verdiği tepkilerden benim kurtulmam için bunlar olmalıydı havası seziyorum.

    ben tüm olayı anlattıktan sonra, bana diyor ki, ben seni hatırlıyorum. sessiz, sakin kendi halinde bir çocuktun. kimseyi kırmazdın kibar biriydin. tabi hala öylesin. sınıfta bunları kim yaptı deseler en son senden şüphe duyulurdu herhalde diyor. ben sadece gülümsüyorum dediklerine. neyse ki beynini zorlayınca en azından varlığımı hatırlamış. facebookta etiketlendiğim toplu ilkokul resmini gösteriyorum. bak sen buradasın ben burada. aaaa evet şimdi daha iyi hatırladım ama çok değişmişsin diyor. biraz daha muhabbet ediyoruz. aradaki mesafe azalıyor konuştukça. ortam normalleştikçe bende daha rahat oluyorum. her zamanki esprili hafif küstah hallerime dönüyorum. yarım saat önceki gergin ortamda gülüşmeler oluyor.

    ikimizinde sustuğu bir anda bana diyor ki, neden yaptın tüm bunları benim için? neden o yaşta tüm bunları yapma gereği duydun? harbiden neden böyle bir şeye gerek duydum. kendimi sorumlu hissettim. çünkü o zamanlar elifi seviyordum. biraz durup cevap veriyorum. sen istedin diyorum. ben mi istedim nasıl yani? diyor. böyle deme amacım onu kendime bağlamak, şu an düşündükçe daha iyi anlıyorum. o anlarda beynim resmen buna odaklanmış.
    hatırlıyor musun senle bir öğlen arasında sınıfta ikimiz varken konuşmuştuk. sen bana ne kadar üzüldüğünü anlatmıştın diyorum. surat ifadesinden hatırlamadığı belli ama evet hatırlıyorum diyor. senin üzülmeni istemedim. fırsatı bulunca da yaptım diyorum. yine teşekkürler diyor. ama benim aklımda özel ve duygusal, samimi anlar olarak kalan sıranın üstünde oturup konuştuğumuz o öğlen arasını hatırlamaması bende küçük bir yıkım yapıyor. çünkü o gün hiç kimseye anlatmadığı ayrıntıları her şeyi bana anlatmıştı. her şeyi... acaba o gün bana güvendiği için mi anlatmıştı tüm her şeyi yoksa onun için yok hükmünde olduğum için mi? güveneceği biri olsam yıllar sonra unutmazdı herhalde. demek ki cevap ikinci şık... elifi sevmediğim ve onu takıntı haline getirdiğimi ilk kez, o an, çok net anlıyorum. ben böyle birini sevemem. bir sevgilimi düşünüyorum bir elifi. hatta kübrayı. eminim ki o bile bu kadar unutkan ve vurdumduymaz olmazdı. aklıma elif üzülmesin diye ali ona yaptıklarını sınıfa anlatırken kafamı eğip ders çalışmam geliyor. harbiden hayalet sevgili gibi bir şeymişim. elifi bırakıp sevgilimin yanına gitmek içimden geliyor ama böyle bir şey yapamazdım. elifle sanki daha işim bitmemişti.
    konuyu değiştirmek için nişanlısına getiriyorum lafı. ben nişanlını çok sevdim çok sıcak bir tip diyorum. klagib cevaplar veriyor evet öyle... nasıl tanıştınız? diyorum. aslında görücü usulü ama tanıyınca çok sevdim. annelerimiz tanışıyordu bizde öyle tanıştık diyor. o anlarda kafamın içinde bile itiraf edemiyordum ama amacım elifi nişanlısından soğutmaktı. kendimi yaptığımın doğru olduğuna inandırıyorum. hem nişanlısı elifin geçmişini bilse zaten ayrılırdı. kendisi de diyor çok iyi biri diye. yani eliften daha iyilerine layık bu adam.
    nasıl tanıştıklarını anlattıktan sonra, bende bunlar nasıl tanıştı aralarında 7 yaş var diye düşündüm ama yaşın ne önemi var ya zaten sevmişsin ki kendinden büyük biriyle ilişki yaşıyorsun diyorum. elifin tipi kayıyor. lafa devam ediyorum. hem bence ilişkide erkek biraz büyük olmalı. sizin ilişkinizde de fazla belli değil. olması gerektiği gibi diyorum. bu kez bana soruyor sen sevgilinle nasıl tanıştın? anlatıyorum işte okulda... çok güzel bir kız diyor. evet öyle onu çok seviyorum diyorum. samimiyetsiz bir gülüş oluyor suratında. ne güzel diyor. bu galiba bütün kızlarda var. kıskanç varlıklar hem de çok kıskanç. dünyanın en tipsiz addıbının mutlu bir ilişkisi olsa normalde yüzlerine bakmayacakları halde adamın değeri artar.
    eeee düğün ne zaman? diyorum. önümüzdeki ağustosta 4 ay sonra diyor. ben de aaaa okulu bitirmeden evlenecek misin? diyorum. o da, evet zaten son sınıfa geçmiş olacağım. fazla sorun olmaz hallederim herhalde diyor. ben fitne yapmaya devam ediyorum diyorum ki, ilkokulda sınıfın en popüler ve güzel kızının ilk evlenen olması çok enteresan değil mi? bu lafı derken amacım aslında ona gerçek kişiliğini hatırlatmak. sen bu değilsin elifcim sen kendini sadece adamın birine yamamaya çalışıyorsun... aaaa ilk ben mi evlenmiş olacağım diyor. bende bilmiyorum ama biraz erken ya ondan öyle dedim diyorum. sonra ekleme yapıyor en popüler ben değildim yaaa hahahaha daha popüler olanlarda vardı ayrıca erken değil bence çünkü sevdiğim adamı buldum sonuçta diyor.
    ne güzel yaaa gerçekten seviyor musun bu kadar? enteresan bir duygu olmalı diyorum. evet bence o çok farklı, iyi ki onu tanımışım. sen sevgilin için böyle düşünmüyor musun? diyor gülerek. tam beklediğim fırsat aslında bu soru. sevgilimi çok seviyorum ama evlilik düşünmek için ikimizde çok genciz. benimde onunda hayatımızda çıkmamız gereken basamaklar var. evlilik uğruna hayatımızı es geçmek istemiyoruz. daha okullarımızı bitirmedik. ikimizde yurt dışında yüksek lisans yapmak istiyoruz. evet birbirimizi seviyoruz ama hayatlarımızı birbirimize ipotek etmek biraz ürkütüyor. sonuç olarak ömrünün sonuna kadar yan yana yaşayacağın insandan bahsediyoruz. evlendiğimizde aklımızda soru işaretleri, keşkeler olmamalı diyorum.
    evet çok haklısın. çok mantıklı düşünüyorsun. zaten küçükken de böyleydin diyor. o gün 2 saatten fazla muhabbet ediyoruz. muhabbetin son bir saati benim ona alttan alta, sen değişmişsin, aslında evlenmek istemiyorsun mesajları ile geçiyor. kalkarken kendine iyi bak belki sizin okula geldiğimde falan karşılaşırız. sen selam verirsen bende veririm diyorum. o da aaa o nasıl laf öyle. gelirsen ara hatta konuşuruz. konuşmak bana da iyi geldi diyor. el sallayıp gidiyorum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      bu hikaye bittiğinde sende ne anne kalıcak ne bacı
      ···
      1. 1.
        0
        Kfkdkrlsldldksks o kadar doğru ki...
        ···
    2. 2.
      +2 -3
      Uzak dur eliften huur çocuğu kızın yaşadıkları yetmezmiş gibi bide şimdi senmi gibecen uzak dur silerim belanı
      ···
   tümünü göster