bu arada beyzanın kafası güzel falan değildi amk. yeni yetme ergenler gibi ' oooo sarhoşum huhuuuuu çılgın kızım' tarzı birşeyle hava atmaya çalışıyordu sadece bana.
yolda giderken eminem- lose yourself açtım
b:kim söylüyor bunu
k:ben söylüyorum
b:hadi be ordan bu ingilizce
k:e benim ingilizcem var biliyorsun
b:doğru. vay be güzel söylüyorsun ha
k:sağol
değiştirdim norm ender - yarem açtım
k:bak bu da benim
b:ya bırak başka biri bu
k:la oğlum bir türkçe bir ingilizce o yüzden sana farklı geliyor. bak eşlik edim
nakaratı bekledim eşlik etmek için amk. sözleri tam bilmiyordum
b:oha cidden sensin. bu da güzelmiş.
k: sağol canım
kadircan da aynadan bakıyorum arada. hayretler içinde bakıyor bir insan nasıl bu kadar mal olabilir diye. sonunda geldik. kadircanı ön koltuğa oturttum uyuyor numarası yapıyor bu. biz arka koltuklara geçtik. biraz öpüşüp yalaştıktan sonra beyza güvenemedi amk.
b:bak bu çocuk uyumuyorsa bidaha görüşmem senle
k:la cidden uyuyor
b:görecez
salak iki tokat attı kadircana. tepki gelmedi. bir tane daha vurdu. uyardım vurmasın diye. bir tane vuracaktı tuttum elini
k:yeter dıbına koyim uyuyan adamı uyandıracan ya
b:pardon doğru diyorsun
k:otur hadi üstüne
sonrası bir saat gibiş muhabbeti. bazen kadircana malzeme olsun diye taşak geçiyordum.
k:canım dıbını yarıp komple girmek istiyorum
b:offff yavaş

k:giberken biraz bağırsana zaten uyanmaz o
b:ya yok
k:bağır dedim sana köle ( züte iki şaplak)
b:aaaaaaaaah

bin kadircan ertesi gün okulda tanımadığım insanlar bile arabada gibiştiğimi biliyordu