1= \"bir de diyanetin mealine bakalım\" demişsin de benim pek güzel saygıdeğer arkadaşım, kuranın arapçasında \"hadis\" kelimesi geçer, hadis de zaten söz demektir, Allah geleceği bildiğinden ortaya çıkacak uydurma hadislere(\"sözlere\") uymamamız gerektiğini, kuranın ekgibsiz olduğunu, kitabın detaylandırılmış olduğunu, kendisinin kelime sıkıntısı çekmediğini, unutkan olmadığını, sorumlu olduğumuz kitabın kuran olduğunu, buna rağmen ahirette peygamberin \"ümmetim kuranı terk etti\" diyeceğini, yüzlerce ayette söylemiştir. Az bişi kuran okuyan insan bile bunların birçoğunu hatırlar. Bana diyanet meali deme, diyanet nasıl çevirirse çevirsin, ayette geçen kelime \"hadis\"tir
2= veda hutbesinde \"kuranı ve sünneti bıraktım\" dememiştir. En güvenilir saydığınız kutubi sittenin veda hutbesi konusundaki hadislerini önem sırasına göre yazayım:
buhari: veda hutbesi hadisi yok
müslim: sadece \"Allahın kitabını bıraktım\" diyor, sünnet yok
ebu davud: müslim gibi, sadece kuranı bıraktım diyor
tirmizi: kuranı ve ehli beytimi bıraktım diyor
nesai: buhari gibi, bu konuda hadisi yok
ibni mace: sadece kuranı bıraktım diyor, müslim gibi
kutubi sitte dışında, imam malikin muvatta eserinde bu hadis var ama bu hadisin ravileri de bizzat kutubi sitte hadiscilerine göre yalancı, bu ravilerin aktardıkları hadisler de mevzu(uydurma) hadistir denilmiştir
şiiler ehli beyt versiyonunu sünniler ise, sağlam gördükleri hadis kaynaklarında aksi yer alsa da sünnetli versiyonunu kabul etmişlerdir
kurana göre ise resul kurana uyar ve Allah bize kuran ipine sımsıkı sarılmamızı ister, sadece kurana..
3= kuran, bizzat kuranın deyimine göre en güzel hadistir, ne yazık ki insanlar kuranı terk etmiştir, kuranın Allah tarafından korunma vaadi vardır, hadislerin korunmadığı ise çok açıktır.