/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +5 -1
    2003 Nisan gibi fakültenin kapısında bir bildiri gördüm. Bildiri, Ankara Üniversitesi arkeoloji sempozyumu başlıklıydı. Konuşmacılar listesinde Prof. Dr. Timur Yavuz hocamın ismini görünce heyecanlanmıştım. Çünkü üç aydır derslerde sürekli yaptığı çok büyük keşiften bahsediyor ama başka bir kelime etmiyordu sadece bekleyin göreceksiniz diyordu. Ben bu keşfi sempozyumda anlatacağını düşünerek hocamın yanına gidip detaylı bilgi istedim. Oda evet o gün geldi dedi. O kadar heyecanlıydım ki anlatamam. Zaten lisanstan beri adama olağanüstü bir hayranlığım vardı. Bölüm koridorlarında bazen Fransızca bazen Almanca konuştuğunu gördükçe imreniyordum. Zaten Türkiye'nin en sağlam protohistoryacılarından biri olması başlı başına benim için şanstı. Eğer bahsettiği keşif bir höyük ya da kent ise ben kafamda planı kurmuştum. Eda'yla birlikte bu kanaldan ilerleyecektik. Bahsettiği kadar önemli bir keşifse bize akademik anlamda inanılmaz katkılar sağlar düşüncesindeydim.. Eda’yla görüşüp bu konuyu onada anlattım. Oda heyecanlandı ama Timur hocayı çok sevmezdi.. Ancak ikimizinde düzenli gittiği sürekli olduğumuz bir kazımız yoktu. Eğer bahsettiğim gibi bir höyük veya yerleşim yeriyse çekirdek ekipte olma şansımız çok yüksek olurdu. Bunları ona anlattıktan sonra Ankara'ya sempozyuma gelmeye ikna olmuştu. Aslında sempozyumun heyecanı çokta umurumda değildi, uzun zaman sonra edayı görecektim, Bunun heyecanı vardı sempozyum birazda bahane olmuştu. Ve o gün gelip çatmıştı. Eda Ankara’ya sınıftan arkadaşı Kübra’yla gelmişti. Kübra bana sıcak gelmese de sırf Eda’nın gönlü kırılmasın diye her şey yolundaymış gibi davranmıştım. Kübra zayıf orta boylu oldukça esmer biriydi. Gözlerindeki enerji bana oldukça ürkütücü geliyordu. Eda ve Kübra bende kalmıştı. Kübra’nın varlığında çok rahat edemesekte yine hasretimizi gidermeye çalışmıştık. Sempozyum günü geldiğinde ben Eda ve Kübra okula geçip beklemeye başlamıştık. Bazı hocalar konuştuktan sonra sıra Timur hocaya gelmişti. Timur hoca Kürsüye çıktığında heyecandan gözleri patlayacak gibiydi.

    • Protohistorya: Komşu uygarlıkların Yazıyı kullandığı ancak diğer uygarlıkların kullanılmadığı döneme denilmektedir. Örneğin Mezopotamya'da i.Ö. 3000'lerde yazı kullanılmaya başlamış ancak Anadolu'da yaz i.Ö. 1750 yıllarında kullanıma girmiştir. i.Ö. 3000 ile 1750 arasında kalan yıllarda Anadolu hakkında bilgiler sadece Mezopotamya arşivlerinden sağlanmaktadır. Buda Anadolu için Protohistorik çağ olarak adlandırılmaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Böyle bi sempozyum yapılmamış yalancı huur cocuğuuuuuuuuuuuuu
      ···
   tümünü göster