Üçüncü fincanı da bitirip diğerlerinin yanına koyarken donakaldım. hayır, su ilham değildi; saatlerce süren arayışın sonucuydu. Ve beklemek de bu çabaya dahildi. Her neyse, hâlâ geçmemiş olan bir heyecanla titreyip gülümserken kağıda ve kaleme sarıldım. Fikirler, fikirler binlerceydi; her biri devasa boyutta olan on binlerce karınca tüm bedenimi içten ve dıştan sarmış, hepsi tek bir yöne, beynimin içine doğru ilerliyor gibiydi...