1. 76.
    0
    MOTORLAR

    Bütün hava araçları havada ileri doğru yol almalarını sağlayacak bir yada
    daha fazla sayıda motora ihtiyaç duyarlar. Bir çoğu pervanelerini döndürmek
    için pistonlu motor kullanır. Hızlı askeri uçaklar ve modern yolcu uçakları
    ise jet veya türbin motoru kullanır.

    Pistonlu Motorlar:

    ilk pistonlu motorlar 1880 lerde otomobiller için yapılmıştı. Hava araçlarındaki
    pistonlu motorlar da otomobillerdekine benzer şekilde çalışır. Tekerleri
    döndürmek yerine çok hıkı bir şekilde pervaneleri döndürürler. Pervane uçağı
    havada çeker. Bir hava aracının motoru silindirine püskürtülen yakıt ve
    hava karışımının tutuşturulup yakılmasıyla çalışır.

    Türbin Motorları:

    Türbin motorları pistonlu motorda olduğu gibi yakıt ve hava yakar ama bir
    pistonu aşağı yukarı hareket ettirmek yerine türbin denen bir grup fan palini
    yüksek hızda döndürülür. Türbin motorları ilk olarak ikinci dünya savaşı
    sırasında uçaklarda kullanılır. Türbin motorlarının birçok çeşidi vardır.
    En yaygın olanı turbofan motorudur. Bu tip motorlar jet yolcu uçaklarında
    askeri kargo uçaklarında ve diğer birçok jet uçağında kullanılır.

    Havayı Bölüştürme:

    Turbofan motorunun önünden içeri emilen hava bölüştürülür. Bir kısmı itki
    üretmek için yakılacak yakıtla karıştırılmak üzere motorun göbeğine girer.
    Bununla birlikte bu havanın on katı kadar motorun yan geçit kanalına girer.
    Bu hava çok daha fazla itki yaratır ve motor göbeğinin soğumasını sağlar.

    Pervaneler:

    Pervaneler genellikle sayıları iki ile beş arasında değişen pallerden yapılır.
    Paller havayı yaratacak ve geriye doğru itecek şekilde yapılırlar. Havayı
    geriye itmek uçağı ileriye doğru çekmekle aynı etkiyi taratır. Pallerin
    her birinin açısına pervanenin hatvesi denir. Birçok pervane değişken hatvelidir.
    Yani değişik uçuş görevleri ve durumları için pallerin açıları değiştirilebilir.
    Örneğin dik bir tırmanışta daha çok çekme gücüne ihtiyaç varken düz uçuşta
    daha azı yeterli olabilir.

    Turbojetler ve Turboproplar:

    Turbojetler türbin motorlarının en basit şeklidir. itki sıcak gazların motorun
    arkasından dışarıya verilmesiyle sağlanır. Turbojetler çok yüksek hız sağlamalarına
    karşın gürültülüdürler ve çok fazla yakıt tüketirler. Hızlı jet uçaklarında
    kullanılırlar. Turbopropların motorun yarattığı itkinin çoğunu bir pervaneyi
    döndürmek için kullanılan fazladan bir türbini vardır. Turboproplar diğer
    türbin motorlarına göre daha az yakıt tüketirler, çok daha sessizdirler
    ama saatte 800 km den daha hızlı uçamazlar.

    Roket motorları:

    Roket motorları uzay araçlarında kullanılır. ama çok az sayıda uçakta örneğin
    şimdiye kadar yapılmış en hızlı uçak olan X-15’de de roket motorları kullanılmaktadır.
    Roket motorları türbinleri olmaması ve oksijen kaynaklarını kendileriyle
    beraber taşımaları dışında gaz türbinleri ve jet motorlarına benzerler.

    AERODiNAMiK VE YAKIT

    Aerodinamik bir cismin bir akışkan veya gaz örneğinin
    hava içerisindeki hareketini inceleyen bilim dalıdır. Uçakların nasıl uçtuklarını
    anlamak önemlidir. Bir uçak öne doğru hareket ettiğinde kanatlar üzerinden
    akan hava kaldırma kuvveti yaratır. Hava kontrol yüzeyleri üzerinden akarken
    uçağın yön değiştirmesini sağlar. Uçağın bütünü üzerinden akan hava ise
    geri sürükleme kuvveti yaratır. Geri sürükleme kuvveti uçağı yavaşlatır
    ve daha fazla yakıt harcamasına neden olur. Geri sürükleme kuvvetini azaltmak
    için uçağın şeklinin cep yüzeyinin değiştirilmesine akım hattı sağlama denir.

    Uçaklar nasıl kalkar:

    Kalkış uçuşun diğer safhalarından daha fazla güç gerektirir. Bir uçak kalkış
    sırasında en ağır durumdadır çünkü henüz yakıtının büyük bir kısmını kullanmamıştır.
    Motorların uçağı kanatların uçağın ağırlığını karşılayabileceği ve uçağı
    gökyüzünde tutmaya yetecek kadar hızlı hareket ettirmesi gerekir.

    Kanatlar
    :

    Kanatlar uçağın ene önemli parçalarıdır. Uçağı yerden kaldırıp havada tutan
    kaldırma kuvvetini yaratırlar bunu özel olarak kavis verilmiş şekilleri
    sayesinde yaparlar. Motorlar uçağın havada ilerleyebilmesi için gereken
    kuvveti sağladıkça kanadın hücum kenarı havayı bir kısmı kanadın üstünden
    bir kısmı ise altından gidecek şekilde böler. Kanadın hem alt hem de üst
    yüzeyi daha dik bir kavis almıştır. Bu nedenle kanadın üstünden geçen havayı
    yakalayabilmesi için daha uzun bir yol göstermesi gerekir. Kanadın altında
    daha yavaş hareket eden hava kanadın üstündeki hızlı hareket eden havaya
    göre kanada daha çok basınç uygular. Kanadın altındaki bu daha güçlü hava
    basıncı kanadı yukarı kaldırır.

    Akım Hattına Uyum:

    Eski uçaklar üzerindeki birçok dikme ve kaybolma akım hattına uyum sağlamıyorlardı.
    Ama hızları saatte 200 km’yi geçen uçaklar yapılınca akım hattına uyum önem
    kazandı. Böylece uçağın parçalarını bir arada tutan dikme ve kabloların
    sayısı azaltıldı ve geri kalanlarda havanın üzerinden kolayca akıp gidebileceği
    bir şekilde yapıldı. Önceden açıkta bırakılan motorlar daha sonra kaporta
    adı verilen düzgün şekilli motor kapaklarının içine yerleştirildi. 20’li
    30’lu yıllarda neredeyse hiç dikme ve girdirme düzeneğine sahip olmayan
    bir çift kanadı bulunan tek kanatlı uçaklar çift kanatlı uçakların yerini
    almaya başladı. Sabit olan iniş takımları yerlerini içeri alınabilir olanlara
    bıraktı. Bunlar kalkış ve iniş sırasında indiriliyor, uçuş sırasında daha
    az geri sürükleme yapmasından dolayı içeri alınıyorlardı. Jet motorlarının
    ortaya çıkmasıyla beraber uçaklar daha hızlı yol almaya başladılar. Bu uçakların
    şekil konusunda bir çok değişikliği de beraber, inde getirdi. Uçakların yüzeyi
    mümkün olduğunca düzgün yapılmaya başlandı. Burun kısımları havayı yarabilmesi
    için uçları geriye doğru çekik yapıldı.

    Rüzgar Tüneli:

    Bilim adamları ve mühendisler aerodinamik hakkında daha fazla şey öğrendikçe
    daha hızlı uçabilen daha uzağa gidebilen ve daha güvenli uçaklar yapabilir
    duruma geldiler. Bir uçağın aerodinamik özellikleri en iyi rüzgar tünelinde
    denenebilir. Günümüzde kullanılan rüzgar tüneli çok karmaşıktır ancak temel
    prensipler hala aynıdır. Hava rüzgar tünelinde uçağın küçük ölçekli modeli
    veya bir parçası üzerinde yol alır. Mühendisler havanın oluşturduğu etkiyi
    gözlemler. Elde edilen sonuçlar değerlendirilmesi için bilgisayarda kullanılır.

    Yakıt:

    Jet motorlu modern uçaklar çok hızlı yakıt tükettikleri için çok fazla miktarda
    yakıt taşımak zorundadırlar. Örneğin bir Boeing 747, 197.000 litre yakıt
    taşıyabilir. Sadece 70 litre benzin taşıyabilen tipik bir aile otomobilini
    düşündüğümüzde bu miktarın büyüklüğünü anlayabilirsiniz.

    Uçuş Sırasında Yakıt ikmali:

    Uçakların yakıt tankları genellikle uçak yerdeyken son derece hızlı yakıt
    pompalayabilen tanker kamyonlar tarafından doldurulur. Ama bazı askeri uçaklar
    uçuş sırasında havada yakıt ikmali yapabilirler. Bir yolcu veya kargo uçağından
    dönüştürülmüş büyük bir tanker uçak yakıt ikmali yapacak olan uçağın çok
    yakınından uçar. Bunu başarmak için her iki pilotu da çok becerikli olmalıdır.
    Bir uçak uçtuğu sürece dengede kalmalıdır. Yakıt tükettikçe uçağın dengesi
    değişir. Modern uçakların çoğunda yakıt idare sistemi vardır. Bu sistem
    her tankta ne kadar yakıt kaldığını ölçer ve tanklardaki yakıt ağırlığının
    eşit olması için o anda yakıt alınmakta olan tankı değiştirebilir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster