1. 1.
    0
    başımı ayaklarının üzerinde hafif yukarı aşağı doğru salladı. daha sonra ayaklarını tekrar yüzüme kapattı. ayakları büyük olduğu için yüzümün tamdıbını kaplıyordu. topuklarını ağzıma bastırdı. bende ağzımı açarak topuklarını ağzıma almaya çalıştım ama sığmıyordu. daha sonra bir ayağını pantolonumun altındaki iyice sertleşmiş olan aletime koydu, diğer ayağını da ağzıma zütürdü ve baş parmağını ağzıma soktu. vajinaya girip çıkan penis gibi başparmağını ağzıma sokup çıkarmaya, diğer ayağıyla da aletimi okşamaya başladı. aldığım korkunç bir zevk rüzgarı içerisinde yavaş yavaş uçmaya başlamıştım. önce adagio (yavaş tempo) dan başladı. daha sonra yavaş yavaş hızlanarak allegretto (hızlı tempo) hızına ulaştı. artık göklerde uçuyordum ve o müthiş zevk noktasına ulaşmıştım. sarsılarak boşaldım, efsane bunu anlamış olacak ki durdu ve ayaklarını birleştirerek başımın yanına koydu.
    -şimdi yorulmuşsundur. ayaklarımın üzerine yat, dinlen biraz.
    başımı ayaklarının üzerine koydum. üzerimde orgazmın rehaveti vardı. kendimi hala rüyada gibi hissediyordum.o hayallerimde yaşattığım harika ayaklar artık başımın altındaydı. benim için kuş tüyü yastıktan bile daha rahat bir yastıktı bu.hiç kalkmak ta istemiyordum.bu arada ikimizde önemli bir şeyi unutmuştuk.biz okuldaydık ve etüt odasındaydık.bu unutkanlığımızın bedelini o dakika içerisinde ödedik. birden kapı açıldı.i̇kimizde bir an şok geçirdik. kapıda i̇pek vardı. bizi o vaziyette görünce tam bir dumura uğradı. mavi gözleri şaşkınlıktan fal taşı gibi açılmış, yüzü utancından kıpkırmızı olmuştu.biz hemen toparlandık.i̇pek “pardon”diyerek kapıyı kapattı. bizde üstümüzü başımızı düzelterek odadan çıktık. birbirimizin yüzüne suçlu gibi bakıyorduk.az sonra ikimizde kahkahalara boğulduk.i̇pek’in o hali gözümüzün önüne geldikçe gülmemize mani olamıyorduk. i̇kimizde bundan kimseye söz etmemeye dair birbirimize söz verdik.i̇pek’in de kimseye anlatmayacağını umuyorduk. daha sonra efsane dersine girdi, bende biraz piyano çalıştım. yarım saat sonra kantine indim. masaların birinde i̇pek tek başına oturuyordu. düşünceli bir hali vardı. çekinerek yanına gittim. selam verdim ve izin alarak masasına oturdum. gözlerini gözlerime dikti. çok manalı bir bakışı vardı.bir süre havadan sudan konuştuk, daha sonra girmek istediğim konuya girdim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster