1. 26.
    0
    -şey i̇pek senden bir ricam olacaktı.
    -evet?
    -az önce yukarıda gördüklerin vardı ya,onlardan kimseye bahsetme olur mu?
    gözlerini kısarak bana baktı. yüzüne tuhaf bir gülümseme yayılmıştı ama gözlerinde hala manalı bir bakış vardı.
    -merak etme kimseye söylemem.ama orda ne yaptığınızı da anlayamadım doğrusu. çok ilginç bir manzaraydı.
    -ne yalan diyeyim bende anlayamadım. odada bağlama çalışıyordum, birden efsane yanıma çıktı geldi. muhabbet ediyorduk,bir ara salak bir espri yaptım.o da bana çok kızdı ve ne olduğunu anlayamadan kendimi ayaklarının altında buldum.
    -hmm demek öyle.ama bundan hiç rahatsız olmuşa benzemiyordun. kızın ayaklarında uysal bir kedi gibi yatıyordun.
    -eh canım bu hoşuma gitmedi desem yalan olur * ama her şey onun isteğiyle oldu. sonuçta adaletin kestiği parmak acımaz, cezamızı çekeceğiz değil mi?
    o anda i̇pek’in yüzüne, daha önce hiç görmediğim, çok tatlı bir gülümseme yayıldı. deniz mavisi gözleri ışıl ışıl parlamıştı.
    -hmm bunu öğrendiğim iyi oldu. eğer bir gün beni de kızdırırsan bende seni ayaklarımın altına alırım *
    -eh suçumuz olursa cezamız bu olsun, seve seve çekeriz. senin canın sağolsun *
    -bu senin açından iyi olmaz yalnız. benim ayaklarım çok kuvvetlidir,ona göre *
    muhabbetimiz bu şekilde şakalaşmalar ve gülüşmelerle devam etti.bu kız gitgide hoşuma gitmeye başlamıştı.ne tatlı bir kızdı yaa.bir süre daha muhabbet ettik. daha sonra ikimizde derslerimize çıktık
    öff kaç saat oldu yaa.şu ders bitse de çıksak artık. hoca blok ders yapalım sizi erken salayım demişti ama nerde... 2 ders saati oldu, karı hala konuşuyor.(bir ders saati 45 dakikadır.)ee nede olsa idealist ya haspam. açlıktan da midem sırtıma yapıştı. evet bu ders pgibolojisi her yerde geçerliydi herhalde. gerek ilkokulda olsun, gerek üniversitede olsun, hatta özel kurslarda bile vardır. ders yarım saati geçmeye görsün insan sıkılmaya ve esnemeye başlıyor. halbuki şu bölümde en sevdiğim işi, yani müziği yapıyoruz ama işin içine ders pgibolojisi girdimi en sevilen şey bile işkence gibi gelebiliyor. neden sonra hocamız nihayet dersi bitirmişti. derslikten çıktım ve kantine indim. yiyecek bir şeyler alarak karnımı doyurdum. okul açılalı nerdeyse bir ay olmuştu.bu zaman zarfında i̇pek’le dostluğumuzu bayağı ilerletmiştik.ha efsane’yi soracak olursanız onunla zaten samimiydik. kızın okulda samimi olmadığı erkek yoktu zaten. onunla beraber olduğum anların dışında yanında mutlaka bir yada birkaç erkek görürdüm. etrafıma bakındım ama ortalarda görünmüyordu. fazla üstünde de durmuyordum.bir ara aklıma i̇pek geldi. nedendir bilmiyorum, onun insanı büyüleyen mavi gözleri, bukle bukle kıvırcık saçları,o mütevazı ve hanım hanımcık edaları aklıma geldikçe bir tuhaf oluyordum. galiba ondan hoşlanmaya başlamıştım,i̇pek samimi olduğu birkaç kız arkadaşı dışında pek fazla kimseyle görüşmüyordu. görüştüğü erkeklerle ise aralarında daima bir mesafe vardı. gerçi bu mesafeler benimle de vardı ama bence olması gereken de buydu.şu işe bakın kalbim temiz herhalde. aklıma i̇pek gelmişti şimdi kendisi geldi * üzerinde her zamanki sade kıyafetleri ve yüzünde sade makyajı vardı.kot pantolon, gömlek ve spor ayakkabıları. zaten okul açıldığından beridir bu kızın ayaklarını bir türlü görememiştim.hep kapalı ayakkabılar giyiyordu. yanıma geldiğinde yine tatlı bir şekilde gülümsedi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster