1. 26.
    0
    bu şekilde şakalaşmalar ve gülüşmelerle muhabbetimiz devam etti. yarım saat sonra i̇pek’in ders saati gelmişti.i̇pek müsaade alarak dersine çıktı. bende bir süre daha oturduktan sonra yukarı çıktım, lavaboya gitmek istedim. lavabo etüt odalarının bulunduğu koridorun sonundaydı. bizim etüt odasının(efsane ile müthiş dakikalar yaşadığım oda) önünden geçerken içeriden bazı sesler duydum. dikkatle kulak kabarttım,bu efsane’nin sesiydi. kapıyı açıp içeri baktım,bir an şok olmuştum.i̇çeride efsane, ayaklarının altında ise kendi sınıfından koray adlı bir çocuk vardı. ufak tefek görünüşlü, tıfıl bir çocuktu koray.i̇kisi de bir an için telaşlandılar.ben gülümseyerek içeri girdim ve kapıyı kapattım. efsane de gülümsüyordu ama koray hala telaşlıydı.
    -ya şey sandığınız gibi değil, izah edebilirim...
    efsane:
    -korkma koray, mahmut’ta bizden. senden önce ayaklarımın altından o geçmişti.
    bende gülümseyerek:
    -evet bu konuda yalnız olmadığıma sevindim.i̇yi de çocukcağız ne yaptı sana, yoksa fasulye sırığı mı dedi?
    -hayır daha kötü bir şey söyledi.o yüzden cezalı.
    -eh o zaman çeksin cezasını, hadi ben gittim.
    tam kapıyı açıp çıkıyordum. efsane:
    -gelsene mahmut, sende katıl bize.
    -yok canım olur mu öyle şey?i̇ki kişiyle birden...
    koray:
    -gel hocam gel. zaten kızın kocaman ayakları var. biri bile bana fazla geliyor.
    efsane:
    -nee!... bana koca ayak mı diyorsun? çabuk ayağımı temizle. parmak araları dahil her yerini temizleyeceksin. mahmut sende öbür ayağımı temizle, aval aval bakma öyle gel hadi.
    eh madem çağrılıyoruz neden olmasın? bende öbür ayağının altına girerek yalamaya başladım.i̇lk kez efsane’nin pantolon giydiğini görüyordum.o da bacak ölçülerini tamamen belli eden bir tayttı. üzerinde ise güzel bir tişört vardı. göğüsleri tişörtün altında füze gibi duruyordu. hemen parmaklarına yumuldum. parmak uçlarından ayak bileklerine kadar ayağının her santimetrekaresini yaladım.bu gün tırnakları pembe ojeliydi. ayak başparmağını ağzıma alarak emmeye başladım.bu arada diğer ayağının altında koray can çekişiyordu * başparmağından sonra dilim bütün parmaklarının arasında dolaştı. daha sonra efsane ayağını yüzüme kapattı.bir süre öyle kaldıktan sonra ayak çukurunu yüzüme sürmeye başladı. daha sonra ayağını göğsüme koydu ve çenemi ileriye ittirdi. daha sonra ayaklarıyla bize yüz masajı yaptı.bir süre daha seviştik ayaklarıyla. benim aklıma okulda olduğumuz geldi.
    -arkadaşlar bence bugünlük yeter bu kadar. unutmayın ki okuldayız,her an basılabiliriz
    efsane de,koray da bana hak verdiler. üstümüzü başımızı düzelterek odadan çıktık ve kantine indik. koray bir süre sonra yanımızdan ayrıldı. efsane ile baş başa kalmıştık. efsane:
    -bu akşam işin var mı mahmut?
    -ee yok,ne oldu?
    -akşam çıkalım, takılalım bir yerlere.
    -hmm olabilir nereye gidelim?
    -bilmem,sen belirle.ben konya’da fazla bir yer bilmem.
    -benim her zaman takıldığım bir bar var, oraya gidelim istersen. ortamı hoştur ayrıca canlı müzikte var,d.j. de var.
    -o.k. anlaştık. beni akşam 8.30 gibi evden alırsın. bana cep numaranı ver. sende benimkini al.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster