1. 101.
    0
    alev yüzüme baktı. gözlerinde bir çocuğun masumiyeti ve hüznü vardı sanki.
    -peki nedir onlar? i̇yi şeyler mi,kötü şeyler mi? bunları bilebilir miyiz?
    -bu senin bakış açına bağlı alev. eğer ki iyi gözle bakıyorsan ay ışığı her zaman yüreğini aydınlatacaktır. karanlıklar her zaman bilinmezlerle doludur.i̇yi şeyler de olabilir kötü şeyler de.eğer ki kötü şeyler varsa, ışık vurduğu zaman onlarda mutlaka ortaya çıkacaktır. ama sen kötü gözle bakıyorsan iyi şeyler bile sana kötü gibi gözükebilir. bırak ay ışığı sana her zaman iyiyi ve güzeli göstersin. kötülük her ne kadar kendini gizlese de eninde sonunda ortaya çıkacaktır..ama sen güzel gözlerle bakmayı bilirsen onlar bile iyiye dönüşebilir.o zaman ay ışığı seni de aydınlatır ve güzelliğine güzellik katar alev, anlıyor musun?
    yüzüne birden çok tatlı bir gülümseme yayıldı. gözleri ay ışığında ışıl ışıl parlıyordu.
    -ben ışığımı senden alıyorum mahmut ve senin ışığınla parlamak istiyorum.
    -bende öyle alev. bende ışıl ışıl gözlerinle aydınlanıyorum.
    gülen gözlerle yüzüme baktı. birden boynuma atıldı ve sıkıca sarıldı. kollarımın arasında sımsıcaktı.bir süre öylece kaldık. daha sonra arkadaşların yanına döndük. mustafa ikimizi sarmaş dolaş görünce dudaklarını büzdü.
    -hımm bakıyorum da işi tatlıya bağlamışsın yine mahmut. senden korkulur valla.
    alev:
    ay ışığına bak, sende anlarsın mustafa.
    -hıı??? aman neyse. ya kızım bu adama öyle zırt pırt küsüp durma. adam 5 saatte 5 yaş ihtiyarladı ya.
    hepimiz gülüştük. mustafa ve catiana alev’i yanlarına aldılar. mustafa:
    -sen bugün mahmut’u catiana ile gördün,ama biraz bekleseydin hemen arkalarından gelen beni de görecektin. mahmut’u,bana bir konuda yardımcı olması için,ben çağırmıştım.
    catiana:
    -alev,sen beni hep yanlış anladi. sizler olmak mustafa’nın arkadaşları,ben hepinizi çok seviyor. seni de,işıl’ı da,mahmut’u da.ona asla başka bir gözle bakmıyor ben.ben biliyor sen mahmut’u çok seviyor,o da seni çok seviyor.
    -sevmişiz, neye yarar be güzelim? sahip olmadığım şeyleri kıskanmam ne kadar saçma aslında.
    -sen ne demek istiyor ben anlamadi.
    -boş ver güzelim ben sonra sana anlatırım. senden özür dilemek istiyorum catiana. seni hep yanlış tanımışım galiba. sana gereksiz yere çok sert davrandım, beni affet.
    i̇ki kız birbirlerine sarıldılar. mustafa’yla ikimiz bu sahneyle çok duygulanmıştık. biraz sonra alev yanıma geldi..hep beraber sahil yolunda ağır ağır yürümeye başladık. birden figen arabasıyla gelerek önümüzde durdu.
    -alev, kızım.
    alev, annesine koşarak sarıldı.
    -anneciğim özür dilerim. bugün yine gereksiz yere üzdüm seni.ne olur beni affet.
    -ben sana hiç darılmadım ki kızım.
    ana-kız bir süre sarmaş dolaş oldular. daha sonra bakışlarını bana çevirdiler. i̇kisinin de gözlerinin içi gülüyordu. figen:
    -teşekkür ederim mahmut. kızımı senin sayende yeniden kazandım. yarından itibaren alev’e dikiş dikmesini öğretmek istiyorum. eğer sen olursan daha çabuk öğreneceğini düşünüyorum.
    alev ile ikimiz kahkahayı bastık. catiana, mustafa ve işıl hiçbir şey anlamamışlardı ama daha sonra onlarda kahkaha senfonisine katıldılar. daha sonra hepimiz figen’in arabasına bindik ve araba bara doğru yollandı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster