1. 1.
    +3 -2
    __________________________________________________________________

    türk nazizminin esaslari

    -yeni türkçüler-

    1- türk nasyonel sosyalistleri de diğer tüm nasyonel sosyalistler gibi beyaz irkın üstünlüğüne ve beyaz irktan olmayanların türk olamayacağına inanır.

    anadolu türklüğü ve onun dışarıdaki uzantıları (balkanlar ve kıbrıs) hariç, anadolu kökenli olmayan hiç bir halkın türklüğünü kabul etmez.

    2- türkiye cumhuriyeti müslüman - sünni bir devlettir. ancak türk nasyonel sosyalistleri, alevileri, türk kültürünün arap kültüründen etkilenmemiş, mevcut en saf değerlerini taşıdıkları için ayrıcalıklı ve önemli bir yere koyar.

    3-türk nasyonel sosyalistleri, türkler ile araplar, moğollar, çinliler, zencilerle vs. evliliklerden doğan çocukların türklüğünü kabul etmez.

    4- türk nasyonel sosyalistleri, araplarla, moğollarla, çinlilerle, zencilerle vs. evlenen, bu ırklardan insanlardan çocuk sahibi olan veya ciks yapan türkleri şiddetle kınar ve türk ulusunun düşmanı ve hain olarak kabul eder.

    5- türk nasyonel sosyalistleri, moğollar, çinliler vs. gibi asyalı halklar ile karışıp melezleşmiş, kırgızlar ve türkmenleri türk kabul etmediği gibi, araplarla karışıp melezleşmiş irak, suriye, iran vs. türkmenlerini türk kabul etmez.

    6- türk nasyonel sosyalistleri, yüksek ırkın korunması gerektiğine ve melezlerin üstün ırktan varlığı için bir tehdit olduğuna inanır.

    7- türk nasyonel sosyalistleri, türk insanını sadece sağılacak inek ve sömürü aracı olarak gören kapitalizme ve liberalizme karşıdır.

    8- türk nasyonel sosyalistleri, devletin görevinin vatandaşa ucuz konut, iş, rahatça geçinecek yeterli ücret ve ücretsiz ve sıra beklemeksizin sağlık hizmeti sağlamak olduğuna inanır.

    9- türk nasyonel sosyalistleri, türk kültüründeki arap unsurlarının temizlenmesi ve islam öncesi türk kültürünün yeniden yükseltilmesi gerektiğine inanır.

    10- türk nasyonel sosyalistleri, kürtleri türk ırksal ve milli varlığına tehdit olarak görür ve bu toplulukların türkiye'nin doğusunda tekarar yerleştirilmesini ve kürtlere zorunlu doğum kontrolü uygulanmasını gerekli kabul eder.

    kadınlarına hayvan muamelesi yapan bu halkın kültürüne saygı göstermediği gibi, bu eğitilemez hayvanların asimilasyonuna da karşıdır.

    11- türk nasyonel sosyalistleri, çingeneleri türk ırksal varlığına tehdit olarak görür ve çingenelere zorunlu doğum kontrolü uygulanmasını gerekli kabul eder.
    __________________________________________________________________

    türk nazizminin tarihi

    türkiye'de irkçı hareket ve ırk düşüncesi, daha 1920'lerde ortaya çıkmış olup, 1925' te türk antrooloji mecmuası ve cemiyeti çevresinde yapılan çalışmalarla yeni bir boyut kazanmıştır.

    türk nasyonel sosyalist (nazi) hareketi ise 1930'larda, alman nasyonel sosyalizminin, türk halkının ihtiyaçlarına uyarlanması sonucu ortaya çıkmış ve 1933' ten 1939' a kadar, türkiye'nin çeşitli illerinde hitler posterli ve gamalı haçlı (swatika) okuma odaları açılmıştır.

    ancak almanlar'ın, ii. dünya savaşı sırasında turancı milliyetçilere milyonlarca mark yardım yapması sonucu turancı akımlar çok geniş propaganda olanaklarına kavuşmuş ve çok kısa sürede aşırı yaygınlık kazanmıştır. almanlar, türkiye' yi savaşa sokmak ve türki halkları kışkırtmak ve dolayısıyla da sovyetleri cephesini çökertmek, için bu akımları desteklemişlerdir.

    almanlar' ın stalingrad yenilgisinde sonra turancılık ve turancılar takibata uğramış olsalarda, soğuk savaş' ın başlamasıyla turancı akımlara sahip çıkan (sovyetleri dağıtmak amacıyla) bu seferde abd olmuş ve orta asya cumhuriyetlerinin türklüğü iddiasına ve turan devleti fikrine dayanan turancı fikirler, amerikalıların' da zorlamasıyla devletin bir çok kademesi tarafından desteklenmiştir.

    dolayısıyla bu yaygın alman ve amerikan propagandası sonucu turancı akımlar türkiye' de giderek yerleşirken, türk nasyonel sosyalizmi fazla yaygınlaşamamış ve bugüne kadar çok uzun bir hareketsizlik dönemi yaşamıştır.
    __________________________________________________________________

    türk varliğina ve kültürüne yönelik tehlike - kürtler -ve yapilmasi gerekenler

    bugün türk ulusunu bekleyen en büyük tehlike hızla artan kürt nüfusudur. kürtler 5-6 olan çocuk ortalamalarıyla refah seviyemizi düşürdükleri gibi ulusal varlığımızı da tehlikeye atıyorlar.

    kürt nüfusu 2025' te türkler'e eşit olacak, 2050' de ise türk nüfusunu geçecek (refah -yol hükümeti zamanında hükümete sunulan mgk raporu). bu ise hem türk ulusal varlığını, hem de türk kültürünü tehlikeye atıyor.

    batı illerine gelen 5-6 hatta 7 çocuk ortalamasına sahip kürtler hızla kolonileşiyor. kapkaç, hırsızlık, kadınlara sarkıntılık, cinsel taciz, tecavüz suçları yaygınlaşıyor. kavga çıkartıp kavgalara gruplar halinde giriyorlar. en ufak bir tartışmada türklere karşı birbirlerini tutuyorlar. i̇şlerimizi elimizden alıyorlar. adana' dan antalya' ya kadar olan şehirlerimiz şimdiden elden çıktı ve güney doğu şehirlerini andırıyor. bu duruma son vermek için bir şeyler yapmak şart.

    batıya gelen kürtleri geri göndermemiz şart. türk varlığını korumak için ve kürtleri g. doğu' ya geri dönmeye zorlamak için yapılması gerekenler ise belli. vatandaş olarak bizim yapmamız gerekenler:

    1- batıya gelen kürtlere iş ve ev vermemek,

    2- kürt esnaftan alışveriş etmemek,

    3- kürtler ile evlenmemek,

    4- televizyonda kürtleri ve doğuluları temel alan hikayeler üzerine kurulu dizi veya filimler yayınlamamak,

    5- kürt kültür ürünlerini kullanmamak ve kürt müziği dinlememek.

    devlet ise kürtlere zorunlu doğum kontrolü uygulayabilir ve tersine zorunlu göç politikası oluşturabilir.
    __________________________________________________________________

    öjenik

    insan genlerinin kalitesini düzeltmeyi amaçlayan tüm etkinlikler öjenik diye tanımlanırlar. öjenik sağlıklı nesiller yetiştirmeyi hedef almış bir akımdır.

    kalıtımla ilgili gerçekler bilimsel ilgi alanına girmeye başladığı tarihten bu yana, bilim ve siyaset çevrelerinde öjenik olanlarla, yani insan neslinin soyaçekim yoluyla ıslahının mümkün olduğuna samimiyetle inananlarla, anti-öjenikler yani öjenizmi sahte bilim, öjenikleri bilimci kılığına girmiş kafatasçılar olarak görenler arasında bir tartışma süregelmektedir. ancak genetik bulgular, öjenikçileri haklı çıkarmaktadır.

    bu alandaki tartışmaların etkileri doğrudan doğruya hükümet politikalarına, istihdamın nasıl düzenleneceğinden, ülkeye göçmen olarak kimlerin kabul edileceğine; kimlerin evlenmeye ve nesillerinin yeniden üretmeye hakları olduğuna kadar yansımaktadır.

    kalıtımın öneminin 20. yüzyılın başında anlaşılmasıyla, münih üniversitesi'nde yürütülen pgibiyatrik genetik çalışmalarının sonucu olarak, naziler 1933'te ruhsal rahatsızlığı bulunan insanların kısırlaştırılmaları yasasını çıkarmışlardır. yine bu bilimsel çalışmaların sonucunda, abd'de de ruhsal rahatsızlığı olanlar, 1950'lere kadar kendi istemlerinin dışında kısırlaştırılıyorlardı. 20. yüzyılın başlarında amerikan pgiboloji birliği'nin kendisine yüklediği en önemli görevlerden birisi, amerikan toplumunun zeka seviyesini koruyabilmek için beyaz ırkın zencilerle karışmasının önüne geçmeye çalışmaktı.
    __________________________________________________________________

    türkleşme nasil olabilir?

    nedense, türkleşmenin hiç bir zaman insanlara uygulanamayacağını, sadece toprağa uygulanabileceğini anlamıyorlar. genellikle bu kelimeden çıkarılan anlam türk dilini zorla kabul ettirmekten ve açıkça kullanılmasını sağlamaktır. oysa bir zenciyi veya bir çinliyi türkçe öğreterek, dilimizi konuşmasını ve herhangi bir türk siyasi partisi için oy kullanmasını sağlamakla, onu türk yapmanın mümkün olabileceğini düşünmek mantığa uymaz.

    milli burjuvalarımız bu tür türkleştirmelerin gerçekte türklükten çıkarmak olduğunu anlamıyorlar. çünkü ırklar arasında bulunan farklar, eğer ortak bir dilin zorla kabul ettirilmesi ile ortadan biraz kaldırılabiliyor veya tamamen yok edilebiliyorsa, bu yol bir melezleşme ile son bulur. bu şekilde türkleşme sağlanamayacağı, aksine türk unsurunun yok edileceği apaçık ortadadır.

    tarihte görüldüğü gibi, bir ülkeyi ele geçiren bir millet, dilini zorla yenilenlere kabul ettirebilir. fakat bin yıl sonra bu dil yeni bir millet tarafından konuşulur ve galip millet tam anlamıyla yenik duruma düşer.

    millet, daha doğrusu ırk, dile değil, kana bağlıdır. bu yolda bir başarı ise ancak kan karışması ile olur. fakat bunun sonucu üstün ırkın düzeyinin düşmesi olur.

    yani eskiden üstün ırkla ülkeleri ele geçirmeyi sağlayan üstün nitelikler kaybolur. üstün ırkla, basit ırkın birleşmesi sonucu ortaya çıkan melez ırk, istediği kadar üstün ırkın dilini konuşsun, o melez ırkta uygarlık yapıcı enerjilere rastlanmaz.

    çaresiz bir çöküşe uğrayan millet, son bir silkinişle, hayret verici bazı uygarlık eserleri ortaya koyabilir. fakat bunları yaratanlar ya üstün ırkın son temsilcileridir, ya da ilk melezleşme sırasında meydana gelen kimselerdir. bu gibi kimselerde iyi kan üstün gelmiştir. bu gibi kimselerin melezleşme işinin son temsilcileri olmasına olanak yoktur. çünkü melezleşme daima uygarlığın gerilemesi ile yan yanadır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster