bir ağustos gecesi üç harfli hikayesi

tabii sonra öğreniyoruz bunu. yalnız beyler erman amca kesinlikle böyle bir şey yaşamış daha önce. yoksa imkanı yok bu kadar rahat olamazdı.

neyse amk.

beyler erman amca, " peki bunlarla bir ilgin var mı? " dedi. adam, " ben kışkırttım hepsini." dedi. " zaten hazırlardı. öfkelilerdi. zihinlerine intikam fikrini ben soktum. bunları yaşayanlar sadece sizler değilsiniz. emin olun, sübyanın diğer arkadaşları da akıllarına gelmeyecek şeyler yaşadılar. "

erman amca, " sizinle bir sözleşme yapıcaz o zaman. " dedi. " can almayacaksınız ama size, hayal bile edemediğiniz bir şey vereceğim." dedi. ve o eski deri kitabı eline aldı. " bunu size vereceğim ya da dilerseniz yakacağım. bir daha kimse faydalanamayacak. eğer kabul etmezseniz hepinize gücüm yetmez. ama bu çocuklarla birlikte çok daha fazla can alınır. bu çok büyük bir vebaldir. senin için faretmez ama o kabile için çok şey ifade eder." dedi.

beyler şeytan bir kahkaha attı aklınız şaşar. " kabul ediyorum" dedi. beyler ne yaptılar bilmiyorum. şeytan erman amcanın yanına geldi, alnına dokundu. " anlaşmayı bozamazsın artık, bozarsan senle birlikte bütün ailen yok olur. onlar bozarlarsa, kabileleri arzdan silinir." dedi. erman amca kitabı şeytana verdi. şeytan elinden yoketti kitabı amk. kitap kayboldu.

beyler sonra şeytan da kayboldu ardından bir çığlık geldi aklınız şaşar. erman amca bile kulaklarını kapattı. sonra çığlık da bitti.

peki binler o gece gitmeden erman amcanın anlattığı şeyi söyleyeyim mi? binler şeytanın zekasına saygı duyacaksınız. binler benim hayatım değişti ben artık dünyada tek olmadığımızı biliyorum. görünmeyenlerin farındayım.