1. 1.
    +5
    koduğumun liselisi ahmet buhan matematik kitabının yazarı yannanım. bizim çocukluğumuzda meşhurdu yalancı ipne herif
    ···
  2. 2.
    +4
    sam misin dean mi ona göre dinlicem ?
    ···
  3. 3.
    +3
    beyler neyse muhabbet devam etti. sonra mert’in aklına gökçe geldi. bu kız nerde ya falan dedi. cansu hemen ayaklandı, dalmıştır o kitaplara dedi ben gidip getireyim. gitti kolundan tutup getirdi kızı. kızın elinde de benim gibko bulduğum bir büyü kitabı. mor renkli bişey. ahmet buhan mı ne o yazmış galiba. ben, “ aman sen de en saçma kitabı bulmuşsun.” dedim. kız çok sevmiş ama. “ ben bunu okuyayım biraz.” dedi. “tamam.” dedik amk ne dicez. çöktü sandalyesine, muhabbetten elini ayağaını çekti, kitaba daldı. biz de devam ettik. gece iki oldu binler, fena sıkıldık ama. muhabbet tıkandı. i̇smail binine de sözümüz var. kızları zütürmek yok dedi bin. kızlar da ailelerine dalavere yapmışlar zaten yoksa kim izin veriyor aq bu saatte beş sapla oturmalarına. neyse binler ne yapsak falan diyoruz. gökçe ,” üç harfli çağıralım.” dedi. kafalarımız güzel hiç itiraz etmedik. tamam dedik.
    ···
  4. 4.
    +3
    @19 gibtir git amk ama sonu güzelmiş
    ···
  5. 5.
    +2
    @26 anasının dıbını gibtiğim malı. ulan kevaşe. madem korkuyosunuz niye kapalı mekana gidiyosunuz amk. senin yerinde olsam sahilde sabahlardım . açık alan nolcak. ev daha tehlikeli değil mi bin? hem dışarda millet var kalabalık. evde tek başınasın
    ···
  6. 6.
    +2
    @161 hikayeyi yazarken yanındaydım bu da benden sana hediye olsun. Yazacaklarını önceden tahmin etmem belki seni biraz ürpertir. Varlığına ilk dokunduğum anda yalan söylediğini ve kibir gibi aciz bir günahla dolu olduğunu gördüm.Ama şunu sakın unutma onlar kendileri hakkında yalan rivayette bulunanlarıda hesap defterine yazar.
    ···
  7. 7.
    +2
    @141 kafasında silindir şakpada varmıydı amk ?
    ···
  8. 8.
    +2
    dilan,” deniz kenarına inelim ama daha korkutucu olur.” dedi. ona da eyvallah dedik. ben anahtarı aldım, gökçe kitabı aldı, diğerleri şişeleri aldı. yazlığın kapısını kapadım hırsızlık çok çünkü bilen bilir amk. başladık yürümeye. beyler yazlığımız denize yakındı. yürüyerek on dakika falan bir yol. s azlıkların arasında yok yapmışlar. göl falan var mavi göl. hatta mavi göl sitesi bile var. neyse yok karanlık, hafiften tırsmaya başladım ben. ama erkekliğe tak sürdürmeyecez ya, sesimi çıkarmadım. gülüyoruz falan. gökçe de katılıyor muhabbete bu sefer. vardık deniz kenarına. dalgalar falan müthiş ama. plaj da boş değil zaten oturanı mı ararsın gitar çalanı mı, muhabbet edeni mi arasın her tak var amk. neyse oturduk. gökçe ateş yakıcaz dedi. niye dedim. kitabı salladı gözüme doğru. iyi dedim. mert gitti, oturanlardan ateş istedi. kurumuz sazları yığdık kendi çapımızda ateşimizi yaktık. çöktük başına. gökçe kitabı açtı. beyler kitap dediğim dua kitabına benziyor. ince bir şey. ahmet buhan yazmış galiba öyleydi. neyse açtı kitabı, el ele tutuşacaz dedi. ele ele tutuştuk. gökçe bir şeyler okumaya başladı. ben bir tuhaf oldum. herkes bir titredi zaten ki hava eşek gibi sıcak nemli. hani normalde gülersin falan ya, yok aga gülmüyor kimse. ve eminim o an herkes benim gibi korkuyordu yani. gökçe okudu, bir daha okudu. ben birkaç kere okuduğunda anladım aynı metni okuduğunu sürekli. yedi kere okunacakmış. sonradan öğrendik, o sayfayı yakarken tabii. başımız bütün işler geldikten sonra.
    ···
  9. 9.
    +2
    beyler ben içeri girelim dedim. dışarıda direk gibi dikilmeyelim. neyse girdik içeri hatta kapıyı bir de kilitledik üstüne o züt korkusuyla. ışıkları yaktık koltuklara geçtik. kızlar hayatta dönmeyiz eve diyorlar. sanki minübüs var o saatte amk. hasan da burada kalalım bu gece dedi. benim canıma minnet, gidicez deseler giberdim zaten onları. kimsede gram uyku yok tabi. kulaklar falan da hafiften ağrıyor çınlama çok fenaydı çünkü.
    beyler bir beş on dakka oturduk. sonra bizim yazlığın kapısı bir gümbürdedi, biz bir sıçradık ev inledi amk. kızlar yine ağlamaya başladılar falan. binler sonra televizyon açıldı amk. karıncalı karıncalıydı, sonra düzeldi. beyler şok amk. ben, sınıftayım. yanımda da hasan var. beyler dizi gibi ya. televizyondayız. üzerimizde gömlekler var. hasanla sırada konuşuyoruz. ben diyorum ki ya olum bunu ismailden saklamam ben. kız ayakta gibiyor ismaili diyorum. hasan sus lan biri duycak, olum adam hale den yeni toparlandı, ilksen den de ayrılırsa bir daha düzelmez diyor. beyler ya yok böyle bir şey. kızlar bile ağlamayı kesti amk çıt yok. izliyoruz. ara sıra karıncalanıyor falan. beyler sanki uzaktan çekiliyormuş gibi kamerayla. beyler bir anda televizyondaki hasan bize doğru döndü. homurtulu homurtulu konuştu. beyler gözleri simsiyahtı. yine bir bağırmaya başladık. ev inledi. sonra hasan televizyondan dışarı aktı beyler. resmen aktı amk. kırmızı bir sıvı gibi aktı televizyondan sonra birleşti. yine hasan oldu ama gözler simsiyah. çevresi ise damarlı resmen. öyle hızlı yanımıza geldi ki. biz ayaklandık bağıra çağıra koşuşturuyoruz. hasan, gerçek hasan üst kata kaçtı zaten amk. eylül de onun peşinden gitti. ben mutfak tarafına kaçtım. üç harfli olan hasan ise ismaili tuttu. kulağına eğildi, bir şeyler fısıldadı. sonra yok oldu.
    ···
  10. 10.
    +2
    beyler bahçeye geçtik. ben, şimdi güvende miyiz falan diye sordum. yani sonuna kadar gitmedik sonuçta. korkup bıraktık. gökçe bir cümle kurdu beyler, amın kılı gibi ürperdim: “ o kadar kolay değil, eminim hala buradadırlar. “ beyler zütümün kılları titreşti korkudan. eylül, nasıl ya falan diye ağlamaya başladı. beyler o anı siz yaşasaydınız zütünüz takuna karışırdı korkudan. yani nasıl ağlamışlar falan demeyin amk. ben aynızamanda sinirlendim de. “ ulan madem imam olmadan çağırmayın diyo orda ne tak yemeye çağırdın o zaman.” diye bağırdım buna. bu da sinirlendi. “ ben tek başıma çağırmadım, siz de geldiniz.” dedi. valla orda öldürcektim onu, mert araya girdi. eee dedi ne tak yicez?
    ···
  11. 11.
    +2
    beyler üç harfli gitti. biz rahatladık binler. ama erman amca hala yerinde oturuyor, rahatlamış gibi de görünmüyordu. ben gittim, sağlam kalan bardaklardan birini aldım, bi su içtim. bir de gökçeye verdim. kız çok fena oldu çünkü. onu sakinleştirmeye falan çalıştık. ama erman amcada bir rahatsızlık var. amca ne oldu dedim. bu kadar kolay olmaz dedi. bu kadar kolay boyun eğmezler. kızın kılığına büründüklerini anladım ve olayı onların gözünde hafifletmek için öyle konuştum. ama oğlum hiçbir zaman bir insanı bu kadar kolay bıraktıkları görülmez dedi erman amca. bende yine bir kıllanma başladı. binler o anda kapı yine gümbürdedi. erman amca hemen ayağa kalktı, elini çantasına attı. hani şu bezden yapılma gibi duran çanta.
    ···
  12. 12.
    +3 -1
    http://inciswf.com/1287766433.swf
    ···
  13. 13.
    +1
    @winchester dinlersen lilith falan olmadığını anlayacaksın. camiye girdiğinde hiç bütün vücudun ateşlere atılmış gibi hissettin mi sus ve dinle.
    ···
  14. 14.
    +1
    beyler adam olayı görmek için yapmış bunu. yani ne sebep oldu bunlara diye. artık ne okudu bilmiyorum nasıl öğrendi bilmiyorum ama öğrendi binler. binler üç harfli doğruun bir kısmını anlatmış. ismail denen beyinsiz dölü, içmiş arkadaşlarıyla ki yanındaki malları da biliyorum ben. bu huur çocuklarının kafa güzel olmuş. mezarlıktan geçmişler. mezarlıkta da baya üç harfli varmış. bağırıp dikkatlerini çekmişler. o kadar dikkatlerini çekmişler ki , içlerinden birisi köpek suretine bürünmüş. onları oradan uzaklaştırmak istemiş. havlamış, kovalamaış. bizimkilerin kafa iyiymiş, ororspu çocukları o köpeği öldürmüşler. ölen köpek, o kabilenin reisiymiş amk. bütün kabile peşlerine düşmüş. o sırada gökçeyi aramış ismail. evine dönerken yani. kabile gökçeyi farketmiş böylece. bizden bahsetmişler telefonda ve hemen bizi bile bulmuş kabile. beyler o sahildekiler, yazlık komşularımız, hepsinin kılığına girmişler. bizi takip etmişler. gökçeyi alıp zütürmüşler. yerine de ölenin oğlu geçmiş amk. kesinlikle can almak istiyorlarmış.

    beyler bunların bir kısmını ismailden öğrendik konuşturup. kalanları da erman amca nasıl öğrendi bilmiyorum gördü mü yoksa içine mi malum oldu bilmiyorum binler söylemiyor.
    ···
  15. 15.
    +1
    bu tip olaylarda geldiğinde gelenin seldıbını almak önemlidir. Gelen herzaman selam verir. Selamı alamazsan kızar. Sizin o kulak çınlaması dediğiniz şey onun size verdiği selamdır. Yeterli takvaya sahip olmadığınız için anlayamadınız korktunuz. Unutma bu bizim boyutumuz herşey bize göre. Diğer alemlerden gelen olduğunda yer sarsılması çınlama gibi şeyler olur.Çünkü bizim algımız onları algılayacak şekilde yaratılmamıştır. Korktutması sizi normal arkadaşına ne fısıldadı çok merak ediyorum.
    ···
  16. 16.
    +1
    astral projectiona geçti sevgili abi sizi ziyaret edenleri yerinde görmeye gitti ki çok tehlikelidir. Ruhun bedenden ayrılmasına iki şekilde izin verilmiştir. Biri uyku biri ölüm bunların dışında herhangi bir şekilde ruh ile bedeni ayırırsan bedenin çürümesiyle başlayan süreç ruhunun bu dünyada sıkışmasına kadar gider.Bu dünyada sıkışıp kalan ruhlarda emin ol 3 harflilerden daha zararlıdır.Çünkü hiçbir azap onların çektiğine denk gelmez.
    ···
  17. 17.
    +1
    beyler kapı çaldı 3 kez
    ···
  18. 18.
    +1
    @87 bu adam beni @1 den daha çok gerdi amk
    ···
  19. 19.
    +1
    @87 ye bakın D: iddia oynasam tutturamam böle umarım abiniz defetmiştir hikayenin sonunda karar vericem buna
    ···
  20. 20.
    +1
    Kendime geldiğimde o sıkıntı hali bitmişti artık ve hiç birşey tarafından köntrol edilmediğimi hissedebiliyordum. Caminin köşesine geçip oturdum. Kimse yanıma gelmiyordu gelen tek kişide bir an önce burdan çıkman lazım evladım. Senin sorunların bizim baş edebilceğimizden çok daha fazla dedi. Boş boş suratına baktım ve yavaşca kalkıp terkettim orayı.Çıkar çıkmaz annemi aradım teyzemlerdeydi o da kuzenimi hastaneye kaldırmışlar. Hastane adresini verdi oraya gittim. Doktorların söylediğine göre derin bir koma halindeymiş.ilk muayene eden doktorla konuşmaya gittiğimizde doktorun sözleri beni gerçekten çaresiz bıraktı. Bedeni burda ama sanki aklı uçup gitmiş dedi.Her yönden baskı yiyordum. Diğer çocukları aradım. Asıl fırtına o zaman koptu bedenimde trafik kazası geçirmişlerdi ve yoğun bakımda yatıyorlardı. Kullandıklara araca bir kamyon arkadan çarpıp altına almış. Daha sonra şöförün söylediğine göre düz ve boş yolda ilerlerken aniden fren yapmışlar ve bu da duramamış.Bu olayları duydukça onlarla temasa geçmem gerektiği düşüncesi tüm aklımı kaplamıştı.
    ···