1. 51.
    +2 -1
    Ben geldim, diye mesaj attı. baktım, kibrit’in önünde güzelce bir kız bekliyor. Elinde de bir defter. Defteri göğüsüne doğru içgüdüsel olarak oluşan koruma pozisyonunda tutmuş. Aha kesin bu, tedirgin, defteri tutuştan belli, diye banktan kalktım. Kıza doğru yürürken boyunu bosunu vücut yağ oranını bile hesaplarken yüzümde mona liza tarzı yarı efendi yarı bin bir sırıtışla kıza doğru yürümeye başladım. Kız telefonla uğraşıyordu, ve beni görmemişti. Üstelik abartıldığı kadar bir güzelliği de yoktu. Ha güzeldi güzel olmasına ama bu kadar övdükleri kız bu mu amk diye hayal kırıklığına da uğradım.

    Sonra hafif kalabalığın arasından sıyrılırken telefonum çaldı, fulden arıyordu ama kız hâla telefona bakıyordu. Salak sanırım biraz, diye düşünerek kıza yaklaşık 5 metre kadar yaklaştım ve telefona da cevap verdim. O sırada, heh gördüm seni, diye bir cümle işittim. O an bütün damarlarım genişledi, bütün kaslarım gerildi, bütün reflekslerim teyakkuza geçti. Çünkü fulden, aramızda yaklaşık 3 metre kalan o kız değildi. Derhal kafamı kaldırdım ve bir termal kamera edasıyla etrafı tarayacaktım ki...
    ···
   tümünü göster