1. 701.
    +14 -3
    derken saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri kovaladı... hemen en şık gömleğimi giydim, altıma kotumu giydim, saçlarımı da jöleledim... son bir bomontim kalmıştı, onu da hızlıcana içtim... bu arada;

    bomontiyi çok seviyorum yhaaaa *

    neyse, konumuza dönelim... hemen avcılar joy cafenin yolunu tuttum...

    gittiğimde kimle karşılacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu, fakat o beni tanıyordu.. beni görünce tanıyınca tavırlarından anlarım diyordum...

    saat 19.44 olduğunda joy cafeden adımımı attım... keşke atmasaydım.

    içerisi bildiğiniz kıraathane, eşli bataklar, kingler, tavlalar oynanıyor, at yarışı izleniyor...

    hemen sevdiceğimi aradı gözlerim. pardon dedim, elifi gören var mı...

    derken 2 tane bıyıklı ağabey yanıma geldi. iyi niyetli insanlardı...

    "elif arka tarafta yiğidim, karısı yapacakmış seni öyle diyor" dediler.

    ama ama olur mu öyle şey? dedim

    uzatma lan dedi bir tanesi ve burnuma sertçe bir yumruk vurdu...

    yumruğun sarsıntısından tam kurtulmuştum ki arkadan gelen bir tanesi bana koklattığı eterli bez ile bayılttı beni..

    uyandığımda bilmediğim bir küvetteydim yine... etrafımda sinekler uçuşuyordu, pis keskin bir koku vardı... bir de küvetin içi buz doluydu her zamanki gibi... dedim bu sefer neyimi kaybettim...

    zaten önceden böbreğimi almış ve gibimi kesmişti, bana bir tek taşaklarım kalmıştı...

    hayır dedim, direk taşaklarıma baktım...

    ve gördüm...

    keşke görmeseydim...

    bu sefer sol taşağım bana veda etmişti.

    kafamı sağa çevirdim, bir de ne göreyim...

    bir not daha,

    "karım yapacağım dedim dedim inanmadın, tak noldu şimdi?"

    inanamıyordum, gerçekten ciddiydi...

    kağıtta bir de numara yazıyordu.

    "uyanınca ara karıcığım... 053x xxx xx xx"

    hemen aradım tabi...

    keşke aramasaydım...
    ···
   tümünü göster