gerçek bir üniversite aşkı hikayesi

biraz doğrulldum, sütyenini yavaşça çektim aldım. gördüklerim, beklediği oyuncak gelmiş çocuğun heyecanını yaratmıştı bende. dimdik, pembe uçlu, tüysüz, dolgun, estetik bir çift meme.

her şeyi yerli yerindeydi. tam istediğim gibiydi. öylesine sevindim ki kalktım girdim bacaklarının arasına. ama hemen açıp almadı. biraz kapalı tutuyordu, anlıyordm. umrumda değildi. oyuncaklarım harikaydı. yavaşça üzerine uzandım. memelerine yumulacağımı anlamıştı. ama yanıldı. yüzüne yüzümü iyice yaklaştırıp "fulden" dedim. çok şaşırmış gibiydi, sanki bu anı bekliyor gibiydi de. cevap vermek için pusudaymış gibi inanılmaz davetkâr bir sesle adımı fısıldadı. bütün kaslarım titredi o an.

vücudum fulden'in vücuduyla yekpareydi.
kollarımın arasındaydı.
memeleri karşımdaydı.
bacaklarının arasındaydım.

yani aramızdaki duvarlar birbir kalkıyordu ve
davetkâr bir sesle adımı fısıldadı.

peşine yutkundu. bir film setinde gerçeğe dönüşmüş sevişme sahnesini canlandırır gibiydik. dudaklarına yapıştım. dudaklarını, bir arının polen alışı gibi emiyordum.