1. 1101.
    +8 -3
    iri yapılı adamın bakışları hiç de hoşuma gitmiyordu... elif'i mi kesiyor acaba, iyi de benim elif'e benzer bir yanım mı var da bana bakıyor ...

    iyice işkillenmiştim, gözüm adam da, kulağım elif'teydi.

    -bil istedim. nasılsa bir gün öğrenecektin. Bugün söylemeseydim daha da söyleyemezdim…

    Elif’e doğru yanaştım, kısık bir ses tonuyla.
    +kocan mı o adam
    Elif’ de bana doğru yaklaştı
    -kim

    +arka masamızda oturan adam

    Yavaşça bak ama, tam arkamızda, şapkanı tak önce. Şapkanı tak. gözlükle bak ama, Gözlüğün var mı? Çantanda mı? Çıkar hemen.

    Elif yavaşça arkasına dönerek göz altından arkaya doğru baktı. Arkasına bakmasıyla bana bakarak kahkaha atması bir oldu.

    +evet

    Sıçtığımızın resmiydi bu, daha doğrusu sıçtığımın resmi, neyi bekliyor o zaman? Benim dışarı çıkmamı mı? Sıskayla başa çıkarım da iri yarı olan fazla gelirdi, püreye bile çevirirdi beni. inşallah sıska olandır. Ne fark eder lan, iki kişiler oğlum, bir dayak atarken diğeri araya mı girecek sanki. Kocası olan yürekten dövüşecekti, inşallah sıska olandır.

    Doğrularak, elife baktım.

    -nasıl evet

    Elif paldır küldür gülmeye devam ediyordu.

    +gidiyorum ben...

    Nereye gideceksin oğlum, dışarıda yakalarsa adam iflahını giber, burada mekandasın, garsonlar var bari araya girerler, hem mekan sahibi, mekanında kavga çıkmasına müsaade de etmez. Bekle sen, en azından onlar gidene kadar bekle. Ya akşama kadar gitmezlerse… yunus amcayı mı arasam, ya da muhsin’i mi arasam?

    +ya dur nereye şaka yaptım, iştedir o.

    Biraz önce kalkmak için doğrulmaya yeltendiğim sandalyeye tekrar oturdum, sigara paketini masaya bırakmadan içinden bir sigara çıkardım bu arada samsun 216 içiyorum ki en kral sigaraya da değişmem… sigaramı yaktım…

    Bunu söylerken bile gülüyordu, bir taraftan gülüyor bir taraftan da ağzını kapatıyordu.

    Onun bu rahatlığı sinirime dokunuyordu, biraz olsun rahatlayarak elife baktım… içimden sözlükte olsak senin ağzını yüzünü giberim derdim de dua et de karşımdasın...

    +ne yapıyorsun sen, ne yapmaya çalışıyorsun ya da
    +şaka yapılacak konu mu bu
    -ya şaka yaptım kızma hemen
    +ne şakası ya
    —takıyım mı şapka mı?

    Alt dudağımla üst dudağımı yukarı ittirerek, gözlerimi kıstım… Yüzümle tövbe estağfurullahı çektikten sonra “ne tak yersen ye” dedim..

    -seni kızdırmak hoşuma gidiyor.

    +çantanı aç bakacağım
    -kışın ortasında gözlük mü taşıyacağım ya saçmalama
    +ne gözlüğü telefonuna bakacağım
    -telefonum olsa konuşacak mıyız bundan sonra da
    +var mı yok mu?
    -yok
    +inanmıyorum ya neyse.
    -yemin ederim yok, sevmiyorum ben söyledim de sana.
    +nereden arıyordun beni
    -ankesörlü telefondan
    +nerede o
    -Ne yapacaksın
    +hiç merak ettim
    -orda burada her yerde var zaten
    +orda burada derken,
    -orda burada işte, neyi merak ediyorsun anlamıyorum
    +bak hala yalan söylüyorsun
    —saçmalama
    +neyi saçmalama ya, aradığın telefon numaralarına baktım, sadece bir tanesi burada, avcılar’da yani, diğerleri hepsi farklı yerlerden, hepsini hatırlamıyorum ama Bakırköy’den aramışsın, b.çekmece ‘den ne bileyim hepsi farklı yerlerden
    -eee
    +ne eee’si sen bana avcılar’da oturduğunu söylemiştin
    —burada oturuyorum zaten
    +kafayı yedirteceksin bana sen ya
    -neyi merak ediyorsun anlamıyorum ki, aradığımda mutlu oldun mu olmadın mı?
    +ne alaka
    -sorgulama beni, ben seni arayıp aramamak için ne kadar kendimle savaştım biliyor musun? Üstelik şimdi karşındayım hala neyi sorguluyorsun
    +sorgulamıyorum ben, sadece yalan sevmiyorum
    -ben sana yalan konuşmadım
    +sen bana yalan konuşmadın, evliyim diyorsun be bundan büyük yalan mı olur?
    -peki

    Susuştuk bir süre, arka masadaki adamlara baktım, iri yarı olan hala bize bakıyordu. Bu adamda vardı bir tak ama hadi hayırlısı.

    Garson, masadaki kahve boşlarını aldı, küllüğümüzü değiştirdi. elif, garsondan bir su istedi ben de istedim…

    Elif Gözlerimin içine bakarak

    —nasıl buldun beni
    +yalanını saymazsak hoş bir kadınsın
    —teşekkür ederim
    -makyaj yapmadım, öyle demiştin.

    Gözlerimin içindeki gözlerine baktım, güldüm.

    O da gülmeme karşılık olarak gamzelerini gösterdi.

    Garson suları getirdi, elif su’dan bir yudum aldıktan sonra "ben lavaboya gidiyorum" dedi.

    Elif gittikten sonra ben bir sigara daha yaktım, sigaramı yakarken de arka masadaki adamlara bakıyordum. Çok geçmeden iri yapılı olan da arkadaşına bir şey söyleyerek kalktı masadan…

    Tuvalete mi gidiyordu?

    Keşke öyle olsaydı…
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster