çocukluktan kalma vicdan azaplarımız beyler

dedemle anneannem bizim alt katta kalıyorlardı kışın köy soğuk oluyor diye, bunlar tarımla uğraşır. ailecek uğraşırdık. neyse bizim bahçedeki merdivenin altında tarım ilaçları vardı, bizim kadir diye çingen çocuğu bi komşu vardı sürekli onla takılırdık mahalleyi gibertirdik. neyse benim aklıma bi fikir geldi amk, 1.5 litrelik şişenin yarısına kadar tavuk yemi doldurduk, diğer yarısını da tarım ilaçlarından kokteyl yapıp doldurduk iyice çalkaladık, sonra durmuş amca vardı bizim, yaptığımız ağaç evleri keserdi hep oç. neyse aldık bi şişe yemi, bunların evinin önünden geçerken tavuklara göstererek hemen evin yanındaki kanala döktük bütün yemleri. sonra kaçtık, akşamüstü bir kalabalık gördük, annemler durmuş amcalar falan kanalın orda, hagibtir lan dedik bi. gitmelerini bekledik sonra oraya gittik tavuklar kafa üstü yatmış amk. ama böyle dondurulmuş tavuk gibi sanki. elime bi taş aldım tavuğun üstüne attım taş geri sekti amk, kapkatı kesilmiş hayvan. beynimi aklımı dengemi gibeyim çok üzülüyorum hala. ayrıca marketten cips çalar, ufak çocukların misketlerini çorlar, hüseyin dayının eriklerini ve muşmulalarını çalardık. bigibletiyle kovalamıştı bizi. daha yazsam destan olur amk ben gidiyorum.