1. 51.
    +1 -2
    eyler bu yazacağım son entrydir bu gecelik, haberiniz olsun... hem bazı "davar"lara sinirlendim, hem de çok yoruldum amk.
    ayrıca çoğu kişiyi uykusundan ettim, kulağım çınlamaya başladı...

    neyse devam ediyorum...
    aslında şu dakikalar varya, kadın pgibolojisini anlamak adına çok önemli bir adım sizler için...
    değineceğimiz noktalar ise insanların ergenlik dönemi...
    yalnız burada, ergenliğin bizi alakadar eden kısımlarına değineceğiz.
    akademik yazılarda olduğu gibi ağır bir dil ve gereksiz detaylar olmayacak.
    yazıya başlamadan önce büyük bir dikkatle okumanızı tavsiye etmek zorundayım...
    erkeklerle başlayalım...
    erkeklerin ergenlik dönemi:

    -kızlarla ilk ciddi muhabbetlerine başlar...
    nasıl başlamasın ?
    artık testisler çalışıyordur ve ergen arkadaşımız dişilere yakın olmaya çalışır.
    dişinin yanında geçirdiği her an onun için çok daha hızlı geçer ve önemlidir.
    ancak ailesindeki samimiyeti ve ilgiyi göremeyince hatayı ister istemez kendisinde arar ve zorla da olsa bir hata bulur...

    -kızlardan ilgi görmek ister...
    ancak kızlar, hem genetik olarak rol kesebilme yetenekleriyle hem de ergenlikle erkeklerden daha önce tanışmanın verdiği tecrübeyle erkekleri pek giblemezler...
    çünkü onlar, abazalık dönemlerinde erkeklerden ilgi görmediler ; unutmayalım ki erkekler henüz 2. çakrasını açacak olgunluğa erişmemesinden dolayı ergenliğe girememişti...
    ortak bir paydaları yoktu ; erkek konulara çok yabancıydı.
    kadın beyni ise bunu bilinçaltına yerleştirdi ve kadın istese de istemese de intikam mekanizmasının döngüsünü başlattı...
    erkek burada hayatındaki en büyük tokatlardan birini yer, yine...
    çünkü vazoyu kırması, halıya işemesi gibi binlikleri başka insanlara anlatılan, ilgi odağı birisi için en önemli dönemlerinde en önemli olduğunu düşündüğü cins tarafından giblenmemek onu duygusal ve pgibolojik olarak uçuruma sürükler...

    -31 çekerken kızları düşünür...
    bu gayet normaldir, fakat size güzel bir bilgi vereyim.
    kızlarda bir hormon vardı hani beyler, o salgılandığında nöral ağlar çok daha derin ve sık işleniyordu sinaptik noktalara...
    31 çekerken düşündüğünüz kız da, sizin beyninize aynı şekilde işlenir.
    bu, ona aşık olacağınız anldıbına gelmez fakat beyninizde büyük bir bölüm işgal edeceği kesindir ; ayrıca kızlara olan ilginizin artmasına vesile olur, onun da adı halk dilinde abazalık oluyor...
    ergen karşimiz kızları düşünerek titreyerek boşalır, fakat unuttuğu bir olay daha vardır...
    ergen binoz o kadar başarılı bir şekilde hayal etmiştir ki kızı ve olayı,
    bilinçaltı bunu gerçek olarak algılar...
    evet karşlerim, zihniniz hayal ve gerçeği ayırt edemez ; bu nedenle ikisine de aynı muameleyi ve önemi gösterir...
    zihin, sürekli olarak gördüğü muamelenin bu olacağını kurgular.
    ancak bizim karşimiz, öbür gün okula gittiğinde yine giblenmez...
    ve zihnin kendisini sorgulamasına, yani güzel karşimizin durmadan kendisini sorgulamasına neden olur...

    -sürekli olarak kendini kusursuz gören ve dünyaya karşı perspektifi tamamen tozpembe olan ergen, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı gerçeğinin tokat gibi suratına çarpmasıyla karşı karşıya kalır...
    büyük ihtimalle bir kızı köpek gibi sever, ancak duygularına karşılık bulamaz.
    oysa ki kafasındaki ilk dişi profili olan annesine seni seviyorum anne dediğinde ben de seni seviyorum oğlum. cevabını almıştır.
    diğer dişiler tarafından süründürülmesi, özgüvenin daha da dibe vurmasına neden olur...

    -o ve ekibi sap gibi dururken, bazı arkadaşlarının (doğal bir yetenek olarak insanları manipüle edebilen ve bundan haberi olmayan şanslı kimseler) nasıl kız kaldırdığını görür...
    bir taktik olduğuna inanmaya başlar ve google amcasına kız tavlama taktikleri, sanatı, teknikleri gibisinden şeyler yazar ; her kıza aynı taktiklerle gitmeye çalışan bilinçsiz kişilerin açtığı bloglardaki saçma taktikleri okur ve uygulamaya çalışır...
    yaşı gereğiyle de taktiklerin saçmalığını anlayamamıştır...
    bu taktiklere aşırı güvenmiştir ve bir kız üzerinde dener...
    sonuç olumsuz olduğundan dolayı, özgüven sıfırlanmaya çok yakındır...

    -bazı kroların ise yavşaya yavşaya kızlarla çıkmaya başladığına şahit olur...
    işte beyler, bunun sonucunda da facebook'ta her durumun altına, 2. yorumu atan kıza 157. yorumdan seslenmeye çalışan slm tuğçeciler doğar...

    -bu kadar yavşamanın sonunda bir kız arkadaş bulur...
    fakat, ürolojik bölgeyle beyin yer değiştirdiğinden dolayı kızın ne olduğunu bilmeden atlamıştır...
    saftır erkek ; yapabileceği muallaklikler de bir yere kadardır...
    kızı çok saf sever...
    sonra kız mesajlarına cevap atmamaya başlar...
    aşkım mesajlara niye cevap atmıyon xd xd dediğinde ise, acı cevabı alır :
    pfff snane be slk .s.s ...
    kısacası, kız onu daha iyi bir erkek için terk etmiştir...
    yine google amcasına sarılır, çivi çiviyi söker. gibisinden bir yazı görür...
    bir öncesini unutmak için yenisini bulur felan fişmekan derken, sonsuz bir döngü böylece başlamış olur...

    -ailesinin, yaptığı en saçma harekete bile bravo! demesine alışkın olan ergen, iyi futbol oynayamadığını ve yaptığı esprilere kimsenin gülmediğini gördükçe günden güne daha çok yıkılır...
    birikmiş tüm özgüveni yerlerdedir, ailesinin ona sürekli yalan söylediği gerçeğiyle karşı karşıyadır, üstelik en çok karşıcins ilgisine sahip olduğu dönemde giblenmiyordur...
    burada hayatındaki ilk ayrım çıkar : ya değersiz birisi olduğunu düşünüp daha düşük standartlarda kızlara yavşayan bir tip olur, ya da zaten bi taktan çaktığım yok amk, bari derslerde yardırayım da popülaritem artsın, kızlar o zaman gelir düşüncesiyle inek olur...
    bu iki düşüncedeki ortak payda yine kızlardır...
    saçını dahi kızların seveceğini düşündürdüğü şekilde kestirir ; ki bu saç onda yannan gibi duruyordur...
    aynalarla kendisi arasındaki ilişkiyi gibtir edip, kendi zevklerini hiçe sayıp, kızlara göre takılmaya başladığı an özgüven eksilere inmeye başlamıştır...
    sonuç mu ?
    yine olumsuzdur...

    -bir süre sonra ise, insanların kendisini giblemesine son çare olarak her şeye muhalefet olmaya başlar ; onlarla sürekli tartışma yolunu seçer...
    bunun doğal sonucu olarak arkadaşları ondan daha çok nefret eder ; o ise hatayı yine kendisinde arar...

    -liseye geçtiğinde ise ya yalnızlığı seçer, ya da kendi kafasında olan 1-2 tane kanka bulur kendisine, onlarla takılmaya çalışır.
    ancak hiçbir şeyden tat alamamaya başlamıştır...
    10 yıllık ömründe baskın olduğu kızlar tarafından ezilmenin verdiği burukluk ve acı nedeniyle günden güne daha da kötüye gider.
    kızlarla olan tartışmalarda gibilir, çünkü kızlar onun için bir zaaftır...
    gibilmeye karşı koymak için, tüm deliklerini vazelinle doldurmaya karar verecektir...
    bu karar ise kendisini dış dünyaya kapatıp, suskun sherseri olmasından başka bir şey değildir.
    böylece, kızların intikamı ve erkeklerin gibilme işlemi başarıyla tamamlanmış olur...
    bu liste empati yeteneğiyle doğru orantılı olarak böyle uzar gider beyler, yalnız aşağı yukarı görmüşsünüzdür karşimizin halini...
    kızların ergenlik dönemini ise yarın gündüz vakitlerinde anlatmayı planlıyorum...

    not: bunlar genellemedir ; sizin ergenliğiniz bundan çok daha iyi geçmiş olabilir...
    zaten çok daha iyi geçmeseydi, bu yazıyı takip ediyor olmazdınız...

    dipnot: yazıyı okuyup bitirdikten sonra üzerine düşünün...
    ergenin pgibolojisini anlamaya çalışın...
    bu üzerine düşünme olayının size yarın dişi ergenliğinden bahsettiğimde aradaki uçurumu daha rahat görebilmeniz konusunda edeceği yardımı sir alex ferguson ronaldo'ya yapmamıştır amk
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster