1. 201.
    +2
    Öncelikle şunu söylemeliyim ki çok iyi bir konuşmacı sayılmam. Kelimelerle aramın çok iyi olmadığını söyleyebiliriz. Bu yüzden yazarken olabildiğince lafı dolandırmadan söyleyemediklerimi yazmaya çalışacağım. Kendi inançlarımızı ve görüşlerimizi ele alalım önce. Kısaca bir an düşünelim sadece, dini inancınız, siyasi görüşünüz, hayata bakış açınız, ahlakınız ve inandığınız tüm değerler. Size ait olanları çıkardığımızda geri kalanlar ne kadar anlamsız geliyor değil mi? Size ait olmayan bütün inanç ve görüşler yanlış geliyor bir bakıma. Ne kadar açık görüşlü olmaya çalışsanız da, ortayı bulmayı deneseniz de olmuyor. Siz baştan aşağı önyargılardan oluşuyorsunuz ve bunu reddedemeyiz. Bir günümüz tamamiyle, insanları eleştirmek, aşağılamak, küçük görmek ve beğenmemek ile geçiyor. Buna devam etmenin bir anlamı yok. Sahte ilişkilerle avunmanın da. Kendinle böbürlenmen de fayda etmez. Bazen kendimi bu durumların içinde buluyorum ve farkına vardığımda herşey çoktan geçmiş oluyor. Dinlemek istemediğim insanları dinliyorum, yüzüne bakıyorum “evet, haklısın” diyorum ama dinlemiyorum, gerçekten hiç bir kelimesini dinlemedim. Bir bakıyorum olan birşeyi biraz daha iyi gibiymiş havalı gibiymiş gibi anlatıyorum veya söylemesem de olurmuş ama muhabbete dahil olmak için yaptığım birşeyi söylüyorum ve bunlar bana itici geliyor. Kendimi havalı gibi göstermeye çalışıyormuşum gibi, oysa ben havalı olmak istemiyorum, ben kendim olabilmek istiyorum ve maalesef olamıyorum. Bunun için suçlanacak hiçbir yer yok, kendim de dahil olmak üzere. Bazen bakıyorum salakça şeyler yazmış birileri veya aptalca birşeylerden bahseden insanlara gözüm takılıyor, içimden aptal olduğunu düşünüyorum ama bu da saçma çünkü umrumda değil. Herkes istediği kadar şekil yapabilir, hava atabilir ve böbürlenebilir. Umursamıyor gibi davranmak için söylemiyorum, gerçekten umrumda değil ve umrumdaymış gibi davrandığımda bu, canımı sıkıyor. Hareketlerimden ve sözlerimden dolayı yargılanmak veya sevilmemek de umrumda olmasın istiyorum. Çünkü ben kendim olmak istiyorum ve olamadığım zamanlarda üzülüyorum. Size anlamsız şeylerden bahsetmek istiyorum, sadece o an aklıma geldiği için, anlatmak istediğim için. Şık veya güzel bi hikaye değil, komik falan da değil. Tamamiyle saçma, belki bir çocukluk anısı. Ama komik veya şirin olanlardan değil, sadece bir hatıra. Aslında çoğu zaman sizle konuşmak istemiyorum, azımdan kelimeler çıkmak bilimiyor, konuşurken 2 kere düşünüyorum ve bazen neyse boşver söylemiyim diyorum. Mesela yalan söylemek yalan söylemekten çıkmış artık, anldıbını kaybetmiş resmen. O kadar tekdüze olmuş ki, bilinç bunun yalan olduğunu reddetmeye başlamış. Nasılsın diyor iyiyim diyorum işte ne diyeceğim ki? Konuşmak istemiyosan ne diyeceksin? Birine birşey demen gerektiğinde, konuyu uzatmayacak en kestirme cevabı seçiyorsun ve bunu yalan olarak kabul etmiyorsun. Bir süre olabildiğince doğru sözleri etmeye çalışacağım, abartı kibarlık göstermeden. Bu demek değil ki milletin ağzına sıçacağım, içimden geldiği gibi sadece.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster