Bence din ve ya tanrı diye bir kavram yok. insanlar tarafından varoluşun ilk düşünülmeye başlandığı zamanda teknoloji zayıftı ve varoluşa tek cevap bizi biri yarattı haydi ona tapalım şeklindeydi. insanlar anlayamadıkları şeyleri tanrı yaptı diyerek geçiştirdiker. Kutsal kitapların da sadece normalden daha zeki insablar tarafından sözde tanrı adına yazıldığına inanıyorum. Günümüzde teknoloji yeterince gelişmiş durumda ve çoğu şeyi artık biliyoruz. Çeşitli bilim adamları tarafından çeşitli teoriler ortaya kondu. Değişik organimza ve gezegenler keşfedildi. ileride dahası da gelecek. Ama şu an hala insanlığın ve canlı hayatın başlangıcına ulaşamadık. ileri de bu da olacak ancak o zamana kadar da tanrı saçmalığına inanmak zorunda değiliz. Müslümanlar kendiyle çelişir zaten. Hoşgörü dini derler ama sokakta ateist olduğunu söylesen öldüresiye döverler. Benim düşüncem bu...

Duvarı deldin be huur

klozetin anasını gibtin be yeter be
1 saat oldu

Koskocada ülkede benim gördüğüm adam gibi haber yapan çok az kişi var. 2si bu. Korkmadan dürüstçe haber yapıyorlar verdim şukunu +1

Özet : TiP GECiKEN ABiLER: Film başladıktan 3-5 dakika sonra salona girerler. Koltuklarına geçerken o sıradaki herkesin ayaklarına basıp laf söylerler. Bütün rahatın bozulur. Eğer film başlamaya yakın o sırada 3-5 kişilik boş koltuk varsa bunlar geç gelen abilerdir hemen başka sıraya geçin.

Özet: TiP TEKMECi VELET: Oturduğun koltuğun hemen arkasındaki koltukta belirirler. Film boyunca koltuğunuza tekme atarlar. Laf söylemek isterseninz karşınıza annesi çıkar. Farkettiğiniz an erken davranıp başka koltuğa geçin.

Sinemada arkandaki koltuğa oturup film boyunca koltuğuna tekme atan velet tipi: Bir anda oturduğunuz koltuğun arkasındaki koltukta belirirler. Film boyunca her 1-2 dakikada bir koltuğunuza tekme atarlar. (Ayağının yanlışlıkla çarpması falan değildir bu ha, bildiğin tekme atarlar) 2-3 seferden sonra söylenmeye başlarsın, 4. seferden sonra hışımla arkana dönüp tam o velete haddini bildirecekken annesiyle göz göze gelirsin. Fısıltıyla durumu iza edersin. Kadın çocuğuna yapmamasını söyler (kızmaz ama yapma oğlum/kızım der sadece) Aradan 5 dakika falan geçer. Sağlam bir tekme daha yersin bu sefer daha büyük bi hışımla dönüp çocuğa bağırırsın (koltuğun kafa kısmına vurulması ile oluşan sarsıntılarla beynin dönmüştür) Bunun üzerine kadın %99 çocuğunu savunur seni azarlar, suçlu durumuna düşersin. Sinema çıkışı kavga etme ihtimali %70'tir. %1 ihtimalle kadın senden özür diler ve çocuğuyla yer değişir. Her iki ihtimallede kafan gibilmiş olur. Filmden bir tak anlamazsın. Çıkışta velete öyle bir bakış atarsın ki velet pısıp kalır. Bilet çöpe gitmiş olur. O veletin yedi sülalesine sövmekten ağzın yamulur. Genelde süper kahraman (DC / Marvel) ve ya animasyon filmlerinde belirirler. Farkettiğiniz an hemen o koltuktan ayrılın. (çok geç olmadan)

Beyler sözlükte ilk entrym okuyun ya...

Sinemadaki herkesin mutlaka hayatında bir kere karşılaştığı geç kalan abiler: Genelde 4-5 kişilik gruplar halinde belirirler. Film başlamadan yarım saat önce bileti alırlar ama 45 dakika dışarıda züt gezdirirler. Genelde orta kısımlardan yer alırlar. (Bilen bilir film başladıktan sonra orta kısımlara geçmek için daha çok ayak ezmeniz gerekir) Film başlamadan arkadaşlarınla ve ya tek başına yerini alırsın, en rahat oturuş pozisyonunu alırsın, sağ elinle göbeğinin sağ tarafı ile koltuğun kenarının arasına patlamış mısır paketini sıkıştırırsın, sol kolunu da montundan katlayarak yaptığın yastık ile göbeğinin sol tarafına yerleştirirsin ve bacaklarını da 70 derece açıp kafanı 20 derece arkaya yatırırsın. Film başlar ve birden salonun kapısı açılır. Görevli elinde fenerle çıkagelir. Arkasında da girişte bahsettiğim 4-5 kişilik genelde ortalama 25-30 yaş grubundan oluşan kızlı erkekli arkadaş grubu... Oturacakları sıradaki herkesin bütün düzenini bozarlar. Onlar oturacakları koltuğa doğru ilerlerken sen koltuğun arka kısmına doğru büzülüp bacaklarının açısını bozarak 180 derece iki yana açmak zorunda kalırsın. Onlar yerlerini alana kadar (genelde 1 dakikadan kısa sürede tamamlanır) filmi kaçırırsın. Bu geçiş töreni esnasına ayakkabılarının üzerinden geçilir."pardon!, ayy!" diyerekten duymadıkları üzüntüyü dile getirmeye çalışırlar. Aslında senin ayakkabın ve çektiğin eziyet umurlarında değildir. Bazen de olabilecek en kötü ihtimal meydana gelir. Mükemmel şekilde yerleştirdiğin o patlamış mısır paketine geçen sürüden koca bir buffalu ( bu tür arkadaş gruplarının %40 ında olur. Görgüsüzdürler, bağırarak konuşurlar ve geçerken zütleriyle dağları devirirler ) çarpar ve bütün o güzelim mısırlar yerlere saçılır. Çarpan buffalu sana doğru döner (bu dönüşü genelde 13 saniye içinde tamamlarlar. Zütleri geniş olduğundan etrafında dönmek de zor olur) ve "ayyy çok pardoon" der. içinden söylenerek ve nezaketen önemli değil diyerek geçiştirirsin. Bütün konsantrasyonun dağılmıştır. Filmden bir tak anlamazsın. Bilet yanar. Film bittikten sonra sinema görevlisiyle göz göze gelmemeye çalışın. O patlamış mısırları yerde görürse size atacağı bakışı siz düşünün artık.

Buradan o tip arkadaş gruplarına sesleniyorum:
Arkadaşlar biletinizi erken aldınız tamam da beklerken de ara ara saate bakıverin ya. Kendiniz filmi geç gelerek kaçırıyorsunuz, üstüne bir de o sıradaki herkesin rahatının içine ediyorsunuz.

Buradan bir de o bahsettiğim buffalu tiplemesine sesleniyorum:
Sana diyecek hiçbir şeyim yok benim. O mısırın hesabını sorucam sana bir gün. Peşindeyim haberin olsun.

Kaptırmışım kendimi ya * Ama fikir güzel ya sen bi özet geçiverirsin pampa *

TiP GECiKEN ABiLER: Genelde 4-5 kişilik gruplar halinde belirirler. Film başlamadan yarım saat önce bileti alırlar ama 45 dakika dışarıda züt gezdirirler. Genelde orta kısımlardan yer alırlar. (Bilen bilir film başladıktan sonra orta kısımlara geçmek için daha çok ayak ezmeniz gerekir) Film başlamadan arkadaşlarınla ve ya tek başına yerini alırsın, en rahat oturuş pozisyonunu alırsın, sağ elinle göbeğinin sağ tarafı ile koltuğun kenarının arasına patlamış mısır paketini sıkıştırırsın, sol kolunu da montundan katlayarak yaptığın yastık ile göbeğinin sol tarafına yerleştirirsin ve bacaklarını da 70 derece açıp kafanı 20 derece arkaya yatırırsın. Film başlar ve birden salonun kapısı açılır. Görevli elinde fenerle çıkagelir. Arkasında da girişte bahsettiğim 4-5 kişilik genelde ortalama 25-30 yaş grubundan oluşan kızlı erkekli arkadaş grubu... Oturacakları sıradaki herkesin bütün düzenini bozarlar. Onlar oturacakları koltuğa doğru ilerlerken sen koltuğun arka kısmına doğru büzülüp bacaklarının açısını bozarak 180 derece iki yana açmak zorunda kalırsın. Onlar yerlerini alana kadar (genelde 1 dakikadan kısa sürede tamamlanır) filmi kaçırırsın. Bu geçiş töreni esnasına ayakkabılarının üzerinden geçilir."pardon!, ayy!" diyerekten duymadıkları üzüntüyü dile getirmeye çalışırlar. Aslında senin ayakkabın ve çektiğin eziyet umurlarında değildir. Bazen de olabilecek en kötü ihtimal meydana gelir. Mükemmel şekilde yerleştirdiğin o patlamış mısır paketine geçen sürüden koca bir buffalu ( bu tür arkadaş gruplarının %40 ında olur. Görgüsüzdürler, bağırarak konuşurlar ve geçerken zütleriyle dağları devirirler ) çarpar ve bütün o güzelim mısırlar yerlere saçılır. Çarpan buffalu sana doğru döner (bu dönüşü genelde 13 saniye içinde tamamlarlar. Zütleri geniş olduğundan etrafında dönmek de zor olur) ve "ayyy çok pardoon" der. içinden söylenerek ve nezaketen önemli değil diyerek geçiştirirsin. Bütün konsantrasyonun dağılmıştır. Filmden bir tak anlamazsın. Bilet yanar. Film bittikten sonra sinema görevlisiyle göz göze gelmemeye çalışın. O patlamış mısırları yerde görürse size atacağı bakışı siz düşünün artık.

Buradan o tip arkadaş gruplarına sesleniyorum:
Arkadaşlar biletinizi erken aldınız tamam da beklerken de ara ara saate bakıverin ya. Kendiniz filmi geç gelerek kaçırıyorsunuz, üstüne bir de o sıradaki herkesin rahatının içine ediyorsunuz.

Buradan bir de o bahsettiğim buffalu tiplemesine sesleniyorum:
Sana diyecek hiçbir şeyim yok benim. O mısırın hesabını sorucam sana bir gün. Peşindeyim haberin olsun.

TiP TEKMECi VELET: Bir anda oturduğunuz koltuğun arkasındaki koltukta belirirler. Film boyunca her 1-2 dakikada bir koltuğunuza tekme atarlar. (Ayağının yanlışlıkla çarpması falan değildir bu ha, bildiğin tekme atarlar) 2-3 seferden sonra söylenmeye başlarsın, 4. seferden sonra hışımla arkana dönüp tam o velete haddini bildirecekken annesiyle göz göze gelirsin. Fısıltıyla durumu iza edersin. Kadın çocuğuna yapmamasını söyler (kızmaz ama yapma oğlum/kızım der sadece) Aradan 5 dakika falan geçer. Sağlam bir tekme daha yersin bu sefer daha büyük bi hışımla dönüp çocuğa bağırırsın (koltuğun kafa kısmına vurulması ile oluşan sarsıntılarla beynin dönmüştür) Bunun üzerine kadın %99 çocuğunu savunur seni azarlar, suçlu durumuna düşersin. Sinema çıkışı kavga etme ihtimali %70'tir. %1 ihtimalle kadın senden özür diler ve çocuğuyla yer değişir. Her iki ihtimallede kafan gibilmiş olur. Filmden bir tak anlamazsın. Çıkışta velete öyle bir bakış atarsın ki velet pısıp kalır. Bilet çöpe gitmiş olur. O veletin yedi sülalesine sövmekten ağzın yamulur. Genelde süper kahraman (DC / Marvel) ve ya animasyon filmlerinde belirirler. Farkettiğiniz an hemen o koltuktan ayrılın. (çok geç olmadan)

"Rock gitaristi mi olmak istiyorsun ? O zaman bunun için hayatını vereceksin." demişsin de ...
... Diyelim yaptı. Gitarı ve müzikten başka diğer herşeyi gibtir etti. Mükemmel elektro/bas/klagib gitar çalıyor. Türkiye de yaşıyoruz...
Sınavları kötüyse, iyi bir puan elde edememişse o adamdan bir tak olmaz derler. Ne kadar iyi gitar çalarsa çalsın belki bi grup bulur barlarda gece kluplerinde çalarlar ya da gitar eğitmenliği yapar.Ne oldu ? ...
Gelecek garantisi yok sol eline bişey olsa hayatı bitti.
Herkesin illa kafası matematiğe basıcak diye bişey yok. Herkes iyi resim de çizemez. Herkes iyi rol yapamaz. Herkesin yeteneği farklıdır.
Tek düze eğitim sistemimiz yüzünden binlerce genç keşfedilmediği için kıyılarda köşelerde solup gidiyor.
Puanın kötüyse bitti...

Papağan da demişki: Senin boynun neden eğri?
Papağan bu aq ne dicek ?

Can sıkıntısı

Milli sorunumuzdur püskevitin çayın içinde eriyim gitmesi. Verdim şukunu