1. 1.
    +6 -2
    Hikaye içeriği kişisel gelişim olarak alınabilir karı kız mevzusu, mücadele ruhu, hırs faktörü doğru kullanılırsa neler yapılacağı gibi durumlardan kendi hayatım içinde bahsedeceğim. birde unutmadan hiç bir şey planlandığı gibi gitmiyor bundan da bahsettim yoğun olarak.

    Çocukluğum zenginlikten fakirliğe dönüş niteliğindeydi. ben doğduğumda babam iflas etmişti o zenginliği açıkçası hiç görmedim anca annemin anlattığı kadarıyla biliyorum yılda üç kez tatiller haftanın hemen her günü dışarda lüks yerlerde yemek yemeler vs. hiç birini görmedim kendimi bildiğim anlarda babam hep mutsuzdu, kimi zaman sarhoş gelirdi eve aslında iyi bir insan ama moral bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir çocuk aklıyla anlayamıyorsun. annem yemek yapmak için evimizin önünde kurulan pazar bittikten sonra bir şeyler toplardı üç beş kuruş parayla da bir şeyler alıp yemek yapardı çocukken pazarda atılanları toplamak zevkli gelirdi bana. her akşam pazarda atılanları toplamaya çıkmak isterdim. ne yiyeceksin onu topluyorsun avcı toplayıcı gibi amk ama çok zevkliydi. ezilmemiş meyve bulunca elmas bulmuş gibi sevinirdim.

    bazı arkadaşlar ilerleyen entrylerde şiirler yazmışlar olayların özeti niteliğinde bir göz atın derim.

    hikayenin ilk kısmı bitmiştir. okul vs durumlar. şuan neler yaptığımdan ailemin neler yaptığından da uzunca bahsettim son entrylerde.

    ikinci kısımda iş yaşamında yükleliş diye daha çok analizli, kitap önerili devam edecek bir hikaye olacaktır.

    rezerve atın şimdiden (bkz: 0 dan yükseklere doğru iş yaşamı/#91134852)
    ···
  2. 2.
    0
    bir gün elektriğimiz kesildi tam üç ay elektriksiz oturduk. babam akşamları gelip gölge oyunları yapardı ulan ne hoşuma giderdi. benim güldüğümü gördükçe onlar da demek ki içten içe hayata tutunuyorlardı. fakirlikle başladığım için mutluydum yani bir eksiğim yoktu. mahalle de öyle zengin değildi kendi çapımızda mahalledeki çocuklarla bedava oyunlar oynardık. saklambaç, ebelemece gibi oyunlar paraya ihtiyaç duymazdım. kuzenimin durumları iyidi ona alınan şeyler o zamanın hep markalı ürünleriydi eksitmeden yenisi alınırdı. ona göre eskiyeni(bana göre yepyeni) bana verirdi. kendi çapımda sevinirdim o verdiklerine gözüm gibi bakardım bi abim yoktu tek çocuktum o bakımdan her zorluğa tek başıma gögüs germeyi öğrendim. aklım başıma gelince simit satmak olsun su satmak olsun çeşitli işler yaparak kendimi ödüllendirirdim. kazandığım paradan bi kuruş bile istemedi ne annem ne de babam kendim harcardım dondurma alırdım, çikolata alırdım.
    ···
  3. 3.
    0
    daha sonra bir kardeşim oldu bende okula yeni başlamıştım o yıllarda. bir oyun oynanacaktı pamuk prenses ve yedi cüceler sınıfın en güzel kızı haliyle pamuk prenses olacaktı. benim gibi bir kaç kişinin boyu uzundu içimizden biri de prens olacaktı çok istememe rağmen huur çocuğu hoca gitti zengin bininin birini prens yaptı içime gerçekten çok koymuştu o günden sonra aşırı hırslı bir yapıya büründüm biri bana kötü bir şey yaparsa daha çok çalıştım hırsımdan. o oyunda da cüce rolü verildi bana kazık gibi cüce olum amk sinirden ağlamıştım oyun sırasında huur çocuğu hoca heycandan diye geçiştirdi annem de biliyordu sebebi ama sustu bir şey diyemedi.
    ···
  4. 4.
    0
    yıllar geçiyordu ben bir yandan derslere saldırıyor arasıra da babamla işe çıkıp okul harçlığını çıkarıyordum. okulda genel öğrenci bütçesi bir simit bir gazoz ya da ayrana yetiyordu çalıştığım zaman iki simit aldığımda havama diyecek yoktu. babamla daha çok pazara gitmek istiyordum ne kadar çok gidersem o kadar çok simit alabilirdim diye düşünüyordum çocuk aklımla. bir de pazara gitmenin nimetleri çoktur biri elma verir biri üzüm verir mis gibi.
    ···
  5. 5.
    0
    babama bir gün ben okula gitmek istemiyordum pazarda çalışmak istiyordum dediğimde beni bir daha hiç pazara zütürmedi çok kinlenmiştim babama. evde sürekli huzursuzdum daha çok para kazanamadığım için simit alamıyordum. aslında babamın düşüncesini daha yeni yeni çözüyorum. adam haklı beyler kendi okumadığı için tek bir sansı kötü gitti diye işi bitti benim de aynı şekilde olmamı istemiyordu vesselam.
    ···
  6. 6.
    0
    Yıllar ilerledikçe karı kız mevzuları da yavaş yavaş başladı ama utangaçlıkta aynı seviyede yükseldi sevdiğim şiirler yazdığım kızlar oldu ama hiç bir zaman çıkarıp veremedim. sizde nasıldı biliyorum ama bizde sevgi gösterisi gidip o kızın saçını çekmekti ya da o na rahatsızlık vermedi. bunları yazarken gülüyorum amk nasıl bir sevgi anlayışı diye ama saf ve temizdi beyler açık ve net.
    ···
  7. 7.
    0
    Bir gün öğretmen sevdiğim kızla beni aynı sıraya oturttu. işte olan kulağımda çalan şarkı şuydu "mahsun kırmızıgül belalım" bunları dinliyorduk amk işte mahsun kırmızıgül olsun, hakan peker olsun yonca evcimik olsun başka yoktu zaten.
    ···
  8. 8.
    0
    O gün hayatımda unutmadığım günlerden biridir. sanki büyük bir ülkenin kralı gibiydim sevinç olarak her şeye sahiptim sevdiğim kızla aynı sırada oturmak ne müthiş bir şeymiş be. buna ragmen kızın beni sevip sevmediğini bile bilmiyorum ama farketmiyordu bunlar keza ben zaten hayatta söyleyemezdim onu sevdiğimi bu kadarı da yeterliydi çok mutluydum. şimdiki zamana bakınca milletin aklı gibinde gerçi benim de öyle dönemlerim oldu ama o gün yanıma oturması onunla aynı sırayı paylaşmak bile büyük bir şeydi yaşayan bilir sadece.
    ···
  9. 9.
    0
    Ortalamanın üstünde bir öğrenciydim 5. sınıftan sonra ortaokul için iyi bir okula devam edeceğimi söyledi ailem. Ortaokulda adeta çöküş yaşadım nedense kimseyle konuşmazdım kendi çapımda takılırdım. aldığım notlarda pek iyi sayılmazdı sınıf ortalamasına göre iyi olmasına ragmen beklentiler büyüktü. birde serseri arkadaşlar buldum kendime tam bonus oldu. hiç birimizin de parası yoktu fakirdik dıbına koyim belki bu sebeple arkadaş olmuşuzdur. birde 31 çekmeyi öğredim o döneme ait kayda değer pek bir şey yok.
    ···
  10. 10.
    0
    tak gibi geçen üç yılın ardından kurumlar sınavı(şimdi ki liselere giriş sınavı) bir de askeri sınavlara girecektim. evdekiler asker olsun kendini kurtarsın kafasındaydı benim içimden hiç gelmiyordu asker olmak. aklım belki de hala ticaretteydi o pazar anılarından sonra.
    ···
  11. 11.
    0
    üniversite okuma falan hiç yoktu o sıralar aklımda. sebebide okuyan kimse yoktu ki yol göstersin. çocukluk hayalimin devamı olarak para kazanarak istediğimi alabilmek adına işler düşünüyordum o dönem. yeni bir ayakkabı, yeni bir çift taraflı çanta almak gibi hedeflerim vardı. belki de bunun sebebi yılda iki kez bir şeylerin alınmasıydı o da bayramlarda çıkar alırdık. yoktu öyle ben bunu giymem ben şunu giymem gidilirdi pazardan babam seçerdi iki numara büyük ayakkabı bir tane yün kazak tamam işte olup olacağı buydu.
    ···
  12. 12.
    0
    bi 10 dakika mola beyler gelicem.
    ···
  13. 13.
    0
    Sınav sonunda askeri okullar sınavını iyi yapmadığım için bi tak olmadı haliydi ilk defa babamı hayal kırıklığına uğrattığımı gördüm. eğitimi orta düzeylerde olan bir anadolu lisesine puanım yetiyordu. benden büyük biri olmadığı ya da okuyan biri olmadığı için lise kayıt işimi de kendim halledecektim. aldım sınav sonuç belgesini okula gittim (hiç bir evrak yok kendi çapımda kayıt olacam aklım sıra) okulla evin arasında anasının amı gibi yol var. zaten normalde de otobüse para vermeyi seven biri değildim yürürdüm heryere. okula giderken dönüş yolunu yürüyüp kalan parayı cebe atma planları yapıyordum. neyse efendim okula vardım gittim bi lavuk çıktı karşıma sonradan öğrendim ki müdürmüş. dedim ben kayıt olmaya geldim kayıt et beni belgem de bu. güldü hafiften ailen yok mu senin muhabbeti yaptı. dedim yok kendim kayıt olacam aileye ne gerek var. bir kağıda belgeleri yazdı dedi bunları kendi başına hazırlayıp gel ön kayıt işlemini yapayım. azımdan ilk çıkan ilk cümle şu para gerekir mi? yine güldü bin yanında biraz bulunsun dedi çıktım gittim okuldan. daha sonra vakti zamanı gelince kayıt işlemlerimi kendim yapıp bitirdim. bu da bir anımdır anlatayım mezuniyet zamanı o bin müdür benimle yaşadığı diyologu anlatıyordu yeni gelen öğrencilerin ailelerine. bütün öğrencilerimin böyle olmasını isterim diyerek hafiften gururlandım lan.
    ···
  14. 14.
    0
    Liseli olma zamanı geldi çattı içimde bir heyecan var. heyecanımın yanında üzerime giyecek ceket yok pantolon idare eder seviyedeydi daha capri gibi olmamıştı ama eski ceket olmuyordu. neyse mahallede okuyan birinin eski ceketini verdiler o cekette bana üç beden büyüktü amk ellerim gözükmüyordu içinde. şimdikiler olsa isyan eder karizmam çizilcek diye tipini gibtiklerim ama ben sevindim beyler cekette tamamlandı ve okula hazırım.
    ···
  15. 15.
    0
    Heyecanımın bir kısmı mahalledeki abilerin anlattığına göre lisede sevgili durumları oluyormuş öpüşme falan anlatıyorlardı vay dıbına koyim bi kızla öpüşme ha nasıl bir şey acaba diye düşünürdük. şimdi bakıyorumda birazda abazanlık başlamış dönem. benim liseye giderken tek tecrübem evcilik oynarken ellediğim bi kaç kızdı bu kadar.
    ···
  16. 16.
    0
    ilk gün sıkış tepiş otobüs yolculuğunun ardından okula vardım. bir keşif yaptım okul için de sınıfta zaten herkes mal gibi bir birine bakıp duruyordu. bir tane kız gördüm ki beyler böyle bir şey olamaz (heveslenenler için o kızı gibmedim) mavmavi gözlü yan sınıftan bir hatun üst sınıftaki binlerde hemen çullanmışlar kıza uyuz oldum kendi kendime. neyse sınıf yarak gibi demiştim bir de bir yıl boyunca ingilizce görecektik şimdi var mı bilmiyorum ama liselerde hazırlık sınıfı vardı eskiden. ilk gün tanışma vesaire eve döndüm 31i mi çektim o kızı düşünerek. birde dedim ulan okula iki otobüsle gidiyorum sabah erken kalksam bir otobüs parası kar yaparım. parayıda fazla harcamazdım sincabın ceviz biriktirdiği gibi para biriktirirdim kardeşim de gelip çalardı bin. Ertesi gün ilk planı yola koydum erken kalkıp yürüdüm saç falan da yapmıyordum zaten yatakktan kalkma sytla ile okula gidiyordum.
    ···
  17. 17.
    0
    Tipimi gibeyim kısacık saç üç beden büyük ceket çorapların gözüktüğü pantolon kim bakar amk. ama kendimi iyi hissediyordum nedense. ilk sene 31e talim şekilde geçirdim. ama çalışkandım amk kavga gürültü falan hiç karışmadım pekte olmazdı zaten. okuldan kaçtığım zamanlar da ders çalışırdım asosyallikten. Ama isteyerekte değil beyler harbiden para yoktu gidip bir kafede çay içmek için 2 gün dönüş yolunu yürümem lazımdı. Hayatımda ilk kafeyede o dönemde gittim. gibeyim aklımı bildiğin kıraathane amk sadece ismi süslüymüş dedim iki çay içtik zütümüze girdi. O dönem ki arkadaşlarımı iyi seçtiydim tesadüf eseride olabilir ki hala görüşürüm. bir tanesi kolej biniydi bi tanesi de durumu iyi bir elemandı. bunlarla takılmaya başladıkça ders kısmından çok karı kız mevzularına daldık şu karı bu karı muhabbeti işte ergen styla.
    ···
  18. 18.
    0
    ikinci sınıfın başında bir evrim geçirdim herkeste olmuştur tip biraz daha yoluna girdi jöleylede yeni tanışmıştım. Burada babam da ufak ufak işleri yoluna koymaya başlamıştı harçlığımıda hiç unutmam artık büyüdün oğlum diyerek günlük 5 liraya çıkardı. bana göre iyi bi paraydı 1 lira gidiş dönüş otobüs parası 1buçuk lira öğle yemeği çay kraker vs içinde 1 lira harcasam 1 buçuk lira cebe kalıcaktı 7buçuk lirada hafta sonu takılma param olacaktı. o gibtiğimin bowling salonuna bende gidebilecektim. o kısmı da anlatayım benim o durumu iyi olan arkadaşla çağırırdı parasızlıktan bahaneler üretirdim babama yardıma gidiyorum vs diye. bir keresinde gitmiştim kola 3 lira anasının amı demiştim içim yanmıştı o parayı verirken diğerlerine hiç koymadı tabi. ordaki hatunlar acayipti amk değişik değişik zengin ve güzel hatunlar bizim yaşlarımızda hepsi. böyle gözlerimin içine baktıydı biri. belki bu fakir nerden geldi diye bakmış olabilir tam bilmiyorum. sonra masaya gelip ateş istediydi ben sigara kullanmıyordum o dönem arkadaş çıkardı verdi ateşi ben o sıra boşalıyordum amk.
    ···
  19. 19.
    0
    Cep telefonumda bu sene alındı. Gerçi kontör yok bi gibim yok zütüme sokacam zaten telefonu. neyse bir gün muhabbet sırasında bir kızın telefon numarasını aldım. tip olarak hayalimdeki tip değildi ama sevgili olmak için o zamanlar ilk adım buydu. gerçi o da benim sevgilim olacağını bilmiyordu. zeka ve ders konulu ayak üstü sunumumla aldım telefonunu kekliğin. telefon numarası var mesaj atacak kontör yok gibeyim o zamanlar da sadece 100 kontör alabiliyorsun en az o da yanlış hatırlamıyorsam 9 liraydı yani üç gün yemek yememem lazım kontör alabilmek için. üç gün yemek yemesem kontör parası + hafta sonu için kola parası çıkıyordu. planı uyguladım gittim bayiden aldım kontörü. o akşam bi mesaj attım napıyorsun nasılsın diyerek cevap yerine çağrı geldi. ikinici mesajı attım birdaha çağrı attı. 4 kontör gitti amk havaya. amk fakiri onun da kontör yokmuş sonradan öğrendim bu adabı kontörü olmayan çağrı atarmış. bizim çağrıyla sevişme dönemimizde tam bu anlarda başladı günde 80 kere çağrılaşıyorduk amk ne fantaziyse. birde o dönem aşık oldum galiba onu düşünüp 31 çekemiyordum hevesim kaçıyordu. daha sonra konuşup hafta sonu buluşmaya karar verdik ama heyecanım utangaçlığım tepe noktasında. yine dersler bahane edildi buluşma için.
    ···
  20. 20.
    0
    Hayatımda ilk defa bir kızla buluşacaktım. cepte para zaten az amk babamdan istedim 3 lira daha bildiğim tek iyi mekan olan bowling salonu var oraya zütürecem kızı birer kola içip çıkma teklif edicem ama nasıl yapıldığı konusunda hiç bir fikrim yok. karşı cinsle tek deneyimim olan evcilik oynarken direk baba oluyorduk gibeyim burada ne yapacağım düşüncesiyle harcadım haftamı. neyse beyler haftasonu geldi çattı elim ayağım titriyor. giydim kıyafetleri bi kiloda jöle sürdüm. fakir ama gururlu olarak çıktım evden.
    ···